Canlı Mobese'ler

Sokak suçlarıyla mücadele için kurulan ve kılıktan kılığa girerek halka karışan Güven Timleri, "kamuflaj" konseptine zamana ve mekâna göre yenisini ekliyor

Etiler'deki lüks bir kafede garson, Taksim'deki büfede döner ustası, semt pazarında seyyar satıcı, Metrobüs'te yolcu, İstiklal Caddesi'nde ise yürüyen gözleri görmeyen bir vatandaş... Kimi uzun saçlı, kimi kısa pantolonlu, kimi de sandaletli... Onlar sokak suçlarıyla mücadele için kılıktan kılığa giren Güven Timleri... 2009'da İstanbul'a atanan İl Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın talimatıyla çalışmalarına başlayan Güven Timleri, özellikle kentin insan yoğunluğu bulunan Sultanahmet, Taksim, Eyüp gibi semtleri ile semt pazarları, metrobüs ve stadlarda hizmet veriyor. Güven Timleri'nin kapkaç, yankesicilik, kaldırımcılık, dolandırıcılık başta olmak üzere birçok olaydaki "suçüstü" başarısıyla İstanbul'da suç oranları önemli oranda azaldı. "Görünen polis değil, gören polis" olarak suçluların korkulu rüyası oldu.

GÖNÜLLÜLÜK ŞART
Tamamen gönüllülük esası ile polislik mesleğine yeni başlamış ve en fazla 10 yıllık polis olan personelden seçilen güven timleri, sokağa çıkmadan önce eğitime tabi tutuluyor. Göreve başladıkları andan itibaren de personele, performans değerlendirme sonuçlarına göre bazen bir konser bileti, bazen de eşiyle birlikte bir akşam yemeği çekiyle ödüllendiriliyorlar. İki personelin "body" (ikili) olarak çalıştığı güven timlerinde, personelin günlük 8 saatten fazla çalıştırılmamasına dikkat ediliyor. Sürekli aynı bölgede görev yapan timlerin en büyük destekçileri ise, esnaf, okul ve kurum yöneticileri, özel güvenlik görevlileri, apartman kapıcıları ve diğer vatandaşlar.

HUZUR MOTİVASYONU
İstanbul Emniyeti Güven Timleri ve Yunuslardan Sorumlu Asayiş Şube Müdür Yardımcısı Dursun Güneş, 10 Ağustos 2009'da 471 personelle çalışmalara başladıklarını anlatarak, "Şu anda 39 otomobil ve 1356 çalışma arkadaşımızla ikişerli gruplar halinde görev bölgelerinde çalışıyor. 2011'de yeni alımlarla birlikte personelimiz 2 binin üzerine çıkacak. Olaylara müdahalede hız önemli. Herhangi bir olay bildirildikten yaklaşık 30 saniye sonra oradayız. Çoğu zamanda birçok olaya gerçekleşmeden müdahale ediyoruz. 2010'da 30 bin 787, 2011'in ilk 7 ayı ise 15 bin 424 olaya müdahale ettik. Geçtiğimiz Ramazan ayı içerisinde yoğunluğun yaşandığı Sultanahmet ve Eyüp başta olmak üzere İstanbul'da toplam 25 olay yaşandı. Bu rakam geçen yıl 60'tı. Vatandaşımızın sabah evinden çıkıp akşam evine huzurlu olarak dönmesi bizim en büyük motivasyon kaynağımız" diye konuştu.

KAYNANA HALAYA, HIRSIZ TAKIYA!
Güven Timlerinden sorumlu Dursun Güneş çarpıcı vakaları şöyle anlatıyor: "Güven timleri bir düğün sırasında şüphelendikleri 4 kişiyi takibe alıyor. Düğün başlıyor, takılar takılıyor, takı dolu çanta kaynanaya veriliyor. O şüphelilerden biri orkestranın yanına gidiyor. Kaynananın da halaya katılması için anons ettiriyor. Kaynana halaya kalkınca bunlar şıp diye takı çantasını alıp kaçıyor. Tabii ki takip edildiklerinin farkında bile değiller. Bizimkiler bunları yakalayıp takı çantasını düğün bitmeden kaynanaya veriyor. Kaynana hayretler içinde kalıyor."

POLİS Mİ İNANMIYORUM...
"Timlerimiz Taksim'de bir kadının cüzdanını çantasından çeken hırsızı suç üstü yakalıyor. Kadına diyorlar ki; 'Hanımefendi cüzdanınız çalındı' Kadın inanmıyor. Ama cüzdan gerçekten de çantada yok. 'Vay efendim siz de bununla berabersiniz' diyerek bizim timleri hırsızlıkla suçluyor... Bizimkiler o an polisiz diyemiyorlar. Hepsi gizli görevde. Patırtı gürültü derken herkes cümbür cemaat soluğu karakolda alıyor. Timler karakolda kimliklerini gösterdiklerinde kadıncağız şok geçiriyor."

Sabah

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

KAMU PERSONELİ Haberleri