Pandemi sürecinde her zaman sahada olan, özellikle gönüllü Vefa Sosyal Destek Gruplarında en önde çalışan öğretmenler, eğitim-öğretim faaliyetlerinin başlamasıyla birlikte oldukça yoğun uzaktan eğitim faaliyetlerine devam ediyorlar.
Bu süreçte bazı valilikler ve kaymakamlıklar; öğretmenleri eğitim-öğretim faaliyetleri dışında, başlı başına bir eğitim ve uzmanlık gerektiren özellikle çağrı merkezi gibi çeşitli görevlerde görevlendirme yoluyla çalışamaya zorlamaktalar.
Aslında bu tür görevlendirmeler konusunda geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanlığı valilikleri uyarmış, öğretmenlerin uzaktan eğitim faaliyetlerine devam etmeleri nedeniyle bu tür görevlendirmelerde öğretmenlere yer verilmemesi gerektiğini ifade etmişti.
Bu talimatlara rağmen bazı valiliklerin ısrarla öğretmenleri özellikle çağrı merkezlerine görevlendirmelerine Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan'dan uyarı geldi.
Geylan, sosyal medya hesabından şu açıklamalarda bulundu:
Öğretmenlerimizin asli vazifesi ve öncelikli sorumluluğu eğitim öğretim faaliyetidir.
Öğretmenlerimizin, öğrencilerimizin zaten kesintiye uğramış olan eğitim süreçlerini telafi edebilmek için, uzaktan eğitimle canla başla gayret ortaya koyduğu şu zamanda, onları canlı ders programlarını da sekteye uğratarak çağrı merkezinde görevlendirmenin anlamı nedir?
Adana Valiliği’nin bu kararı gözden geçirmesi uygun olacaktır.
Yüzbinlerce gencimizin işsiz gezdiği ülkemizde, çağrı merkezinde telefon irtibatıyla covidli hastalarımızın takibini yapabilecek (hem de üniversite mezunu) o kadar çok talipli bulunur ki…
Böylece hem işsiz gençlerimize bir nebze ve bir süre olsun nefes aldırmış, hem de öğretmenlerimizi asıl işlerinden alıkoymamış ve incitmemiş oluruz.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kudret ve potansiyeli itibariyle, bu organizasyon o kadar da zor değildir!