Küresel ısınmaya bağlı olarak dünyanın karşı karşıya kaldığı aşırı ısınma ve kuraklık; gıda ve tarımın önemini arttırıyor. Su kaynaklarının azalması, hızla artan dünya nüfusunun gıda ihtiyacını karşılamak için verilen çabayı zorlaştırıyor. Stratejik bir öneme binen tarım da artık; sanayi, ticaret, teknoloji gibi önemli sektörlerden biri haline geldi. Çünkü, bilimsel araştırmalar ve ortaya çıkan veriler; dünya kaynaklarıyla ilgili büyük bir kıtlığı işaret ediyor.
20 YILDA BİR KITLIK
Uzmanlara göre, dünyada ortalama 20 yılda bir kıtlık yaşanırken, Türkiye'nin de gördüğü en ciddi kuraklık 2000 yılına denk gelmişti. 2020'yi Kovid-19 (Koronavirüs) salgını ile geçiren yeryüzü için 2021 pekiyi geçmeyecek gibi görünüyor. 2021'i diğer dönemlerden ayıracak en önemli nokta ise bu dönemdeki kuraklığın koronavirüs salgının sonrasına denk gelmesi olacak.
GIDA GÜVENLİĞİ TEHDİT ALTINDA
Nitekim Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü ve Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu da 'Şiddetli ve uzun süreli kuraklıklar kıtlıklara, dolayısıyla gıda güvenliğine yönelik ciddi tehditlere yol açabilir' sözleriyle soruna dikkat çekti.
2021 FELAKET YILI OLACAK
Dünya Gıda Programı (WF) Direktörü David Beasley, BM Genel Kurulunda düzenlenen Kovid-19 Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, "Gelecek yıl tam anlamıyla bir felaket olacak" uyarısında bulundu. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve devam eden savaşlar yüzünden insani ihtiyaçların iki kat artığına dikkati çeken Beasley, kıtlığın 12 ülkenin "kapısını çaldığını" ifade etti. Beasley, risk altındaki 12 ülkeyi açıklamazken, bir an önce harekete geçilirse kıtlığın önüne geçilebileceğini belirtti.
Türkiye tarımsal üretimde avantajlı
Rusya dev buğday üreticileri gıda güvenliği için şimdiden korumacı tedbirler alırken, Çin, İngiltere ve Suudi Arabistan gibi ülkeler de buğday stoklarını artırma yoluna gitti. Ekonomileri olumsuz etkileyenKovid-19'a bir de iklim değişikliği ve kuraklık da eklenince küresel çapta tarımsal üretimi tehdit ediyor. BM Temsicisi Viorel Gutu, dünyanın en büyük yedinci tarımsal üretim ülkesi Türkiye'nin ürün çeşitliliği açısından da çok zengin olduğunu söylerken, Türkiye'de tarımsal arazilerin azalmakta olduğunu gördüklerine işaret etti. Gutu, ayrıca Türkiye'nin, sahip olduğu tarımsal üretim avantajları sayesinde, zamanında ve etkili politik müdahale ve önlemlerle üretim ve tedarik zincirlerinin devamlılığını sağlayarak gıda arzı sorunları yaşanmasını önlediğini anlattı.
Harita giderek kararıyor
Türkiye'de yağışsız geçen aylar ve özellikle son dönemlerde baraj göllerinden yansıyan korkutucu fotoğraflar kuraklık konusunu gündemin üst sıralarına taşıdı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Ağustos-Ekim 2020 dönemine ilişkin meteorolojik kuraklık haritalarında yaşanan sıkıntının boyutu net bir şekilde fark edilebiliyor. Uzun yıllar kasım ayı yağış ortalaması 67,8 milimetre olan Türkiye'de, geçen ayki yakış miktarı 34,7 milimetrede kaldı.
Orhan Orhun Ünal - Yeni Şafak