Dün açıklanan ekonomik verilerle hepimiz gurur duyduk.
Türkiye 2011 yılında büyüme oranıyla dünya 2. oldu.
Ayrıca kişi başına düşen milli gelir 10 bin doların üzerine çıkmış.
Ancak, aynı günlerde başka haberler de duyduk.
Dün Ankara-Keçiören'de bir apartmanın kapıcı dairesinde 5 kişi yaşamını yitirdi.
Bu yaşamların altından tam bir trajedi çıktı.
Evin reisi, 2 çocuk babası. Yani 4 kişilik bir aile.
Baba yüksek bir devlet kurumunda sözleşmeli olarak çalışıyor.
Ancak aldığı maaş yetmiyor ki, akşamları sokaklardan kağıt, plastik vb. toplayarak ailesine ek gelir sağlamaya çalışıyor.
İşin özü, yukarıdaki verilere göre, bu ailemiz 4 kişilik.
Kişi başına 10 bin dolardan 4*10=40 bin dolar yıllık geliri var demektir.
Bu da TL cinsinden yaklaşık 70 bin TL yapar.
Buradan soruyoruz, kaç ailenin bir yıllık geliri 70 bin TL'dir?
Sözü öğretmenlere getirirsek; bir öğretmen maaşı (ek derslerle birlikte) ortalama 2.000 TL dir. Yılda 12*2000=24.000 TL yapar.
4 kişilik ortalama bir aile düşünürsek, yukarıdaki hesaptan yıllık geliri 70 bin TL olması gerekirdi. Ama ancak 24 bin olabildi hesap. Bu da Türkiye ortalamasının 1/3 ü ancak ediyor.
Yani aslında lafı şuraya getirmek istiyoruz; Gelir Dağılımı Adaleti.
Maalesef bugün Türkiye'de tam bir gelir dağılımı adaletsizliği bulunmaktadır.
Evet Türkiye ekonomisi güçlenmektedir, büyümektedir.
Ancak büyüyen ve güçlenen geniş halk kitleleri, memurlar, işçiler vs. mi?
İşte bu soruyu sormak lazım.
Toplumda en önemli bir yer işgal ettiğini düşündüğümüz öğretmenlerimizin yıllık gelirleri ne zaman ki Türkiye Ortalamasına ulaşır, işte ozaman gerçek bir gelir dağılımı adeletinden bahsedebiliriz.
Teoman Yalçın / TurkiyeEgitim.Com