TBMM (AA) - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Devlet hizmetlerinin e-Devlet kapısına aktarılmasını hızlandırdık. Hizmetlerin yüzde 35'i yıl sonuna kadar, tamamı ise 2018 yıl sonuna kadar elektronik ortama taşınacaktır." dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Başbakanlık ve bağlı kuruluşlarının 2018 yılı bütçeleri görüşülüyor.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, görüşmeler sırasındaki sunumunda, anayasa değişikliğine ilişkin 16 Nisan'da yapılan halk oylamasını hatırlattı.
Bozdağ, halk oylamasıyla uzun yıllar parlamenter hükümet sistemi ile yönetilen Türkiye Cumhuriyeti devletinde, siyasi istikrarı sistem zorunlu öğesi haline getirmek, iktidarın oluşumunda ve değiştirilmesinde yegane söz sahibi halkı kılmak, yürütmenin hızlı karar almasını, alınan kararların hızlı ve etkin yürütülmesini temin etmek, Türkiye'yi yönetme yetkisini seçmenlerin en az yüzde elli artı birini alan cumhurbaşkanına vermek, bunun altında oy alanlara yönetme yetkisini vermemek ile milli birliği ve bütünlüğü güçlendirmek amacıyla cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildiğini belirtti.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün yaptığı reformlar dışında 94 yıllık Cumhuriyet tarihinin en köklü anayasal reformunun bu dönemde hayata geçirildiğini vurgulayan Bozdağ, "Şimdi yeni hükümet sistemi öngören anayasa değişikliğine uyum yasalarını çıkarmak için çalışmak vaktidir." diye konuştu.
Hükümetin, reformların çıkarılmasına ilişkin yoğun çalışma başlattığına dikkati çeken Bozdağ, bu kapsamda Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü ile Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünce 15 bin 924 birincil ve 17 bin 396 ikincil mevzuatın tarandığını, bunların Meclise sevk edilmesiyle ilgili hazırlıkların yürütüldüğünü bildirdi. Bozdağ, uyum yasaları bakımından 2018'in önemli bir yıl olacağına işaret etti.
Bugüne kadar Cumhuriyet ve Osmanlı arşivinde bulunan yaklaşık 32 milyon kıymetli arşiv evrakına ait görüntünün, elektronik ortama aktarıldığını bildiren Bozdağ, e-Dönüşüm Projesi ve Bilgi Toplumu Stratejisi ile uyumlu projelerin yürütülmeye devam ettiğini söyledi.
"Hizmetlerin e-Devlet kapısına aktarılmasını hızlandırdık"
Bürokrasinin azaltılması ve hızlanması açısından devlet kurumlarının yazışmalarının 31 Temmuz itibarıyla elektronik ortama taşındığını, yıl sonuna kadar ise üniversiteler ve belediyelerin sisteme dahil olmasının tamamlanacağını belirten Bozdağ, "Devlet hizmetlerinin e-Devlet kapısına aktarılmasını hızlandırdık. Hizmetlerin yüzde 35'i yıl sonuna kadar, tamamı ise 2018 yıl sonuna kadar elektronik ortama taşınacaktır." ifadelerini kullandı.
2017 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nda Başbakanlık bütçesindeki toplam başlangıç ödeneğinin 1 milyar 584 milyon 358 bin lira olduğunu anlatan Bozdağ, 2018 yılı bütçe tasarısı ödeneğinin, 2017 yılı başlangıç ödeneğine göre yaklaşık yüzde 1,65 artarak 1 milyar 610 milyon 543 bin lira olduğunu bildirdi.
"Diyanet, uluslararası bir kurum haline geldi"
Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesine ilişkin görüşlerini dile getiren Bozdağ, İslam dininin inanç, ibadet ve ahlak esasları hakkında halkı doğru dini bilgi ile aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmekle görevli olan Diyanet İşleri Başkanlığının, Cumhuriyetin vazgeçilmez kurumlarından biri olduğunu belirtti.
Başkanlığın yürüttüğü hizmetlerde, İslam'ın iki temel kaynağı olarak, Kur'an-ı Kerim'i ve Hazreti Muhammed'in sünnetini esas aldığını dile getiren Bozdağ, şöyle devam etti:
"Başkanlığın oluşturduğu kurum kültürü ile adalet, samimiyet, liyakat, gönüllülük ve hesap verebilirlik değerleri benimsenmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı her türlü siyasi görüş ve düşüncenin dışında, sahih dini bilgi ve onun doğru yorumunu merkeze alarak İslam dininin anlaşılması için gayret göstermektedir. Buna ilaveten başkanlık, dünya çapında İslam'ın bir bütün olarak anlaşılmasına hizmet eden, batıl amaçları için dini istismar eden odakların eline düşmekten insanları koruyan, onların özgür iradeleri ve akıllarını ipotek altına almaya karşı duran bir anlayışı temsil etmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı artık, dünyanın birçok ülkesinde hizmet sunan uluslararası bir kurum haline gelmiştir. Avrupa'dan Amerika'ya, Asya'dan Afrika'ya kadar dünyadaki bütün Müslümanlarla iletişim ve iş birliği halindedir."
Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığının yurt içi ve yurt dışındaki vatandaş, soydaş ve dindaşlara yönelik sunduğu irşat ve eğitim hizmetlerinin, yalnızca dini açıdan değil, milli, tarihi, sosyal ve kültürel değerlerin muhafaza edilip, gelecek nesillere aktarılması açısından da önem arz ettiğine dikkat çekti. Bu konudaki hizmetlerin sonuçlarının, yurt dışında çok belirgin şekilde görüldüğünü ve takdir edildiğini dile getiren Bozdağ, başkanlığın bu sahada yaptığı çalışmaların, Türkiye'nin uluslararası camiada saygınlığının artmasına da katkı sağladığını belirtti.
"Diyanet etkin çalışma yürütüyor"
Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünün faaliyetlerini aktaran Bozdağ, başkanlığın, İslam dininin inanç, ibadet ve ahlak esasları hakkında halkı doğru dini bilgi ile aydınlatmak, Kur'an ve sünnete dayalı, dini rehberlik ve destek hizmeti sunmak, İslamın kuşatıcı ve rahmet dolu mesajını etkin şekilde yaymak amacıyla çalışmalar yürüttüğünü vurguladı.
Kur'an kurslarında her yaş ve seviyedeki öğrenci grubuna hizmet verildiğini, bu bağlamda Kur'an-ı Kerim'i okuma ve bazı sure meallerinin yanı sıra itikat, ibadet, ahlak ve siyer alanlarında temel dini bilgilerin öğretildiğini anlatan Bozdağ, "Bu öğretiler, kursa katılanların milli birlik ve beraberlik bilincini pekiştirmekte, sevgi-saygı ve dostluk bağlarını güçlendirmekte, toplumda bir arada yaşama tecrübesi oluşmasına katkı sunmaktadır. Günümüz Türkiye'sinde din eğitimi alanında milletimiz artık hak ettiği ve beklediği özgürlüklere büyük oranda kavuşmuştur. Daha önceden engellenmiş olan 'belli yaşlarda din eğitimi ve hafızlık' gibi Türk toplumunda büyük değer atfedilen kurumlar yeniden hayat bulmuştur." şeklinde konuştu.
Okutulan ders kitapları ve eğitim materyallerinin, uygulayıcıların görüşleri de alınarak alan uzmanlarına hazırlattırıldığını, kitapların öğrencilere ücretsiz olarak dağıtıldığını belirten Bozdağ, Kur'an kurslarında yalnızca vatandaşlara değil, İslam ülkeleri ve Müslüman topluluklardan Türkiye'ye gelen misafir öğrencilere de "Kur'an Kursları Yurtdışı Misafir Öğrenci Programı" adıyla yaygın din hizmeti sunulduğunu anlattı.
Dini Yüksek İhtisas Merkezlerinin, Diyanet teşkilatının vaizlik, müftülük ve üstü konumundaki kadrolarına insan kaynağı yetiştirdiğini dile getiren Bozdağ, en az lisans düzeyinde dini yükseköğrenim gören personelin temel İslam bilimlerinde uzmanlaşması amacıyla 9 dini yüksek ihtisas merkezinde "İhtisas Eğitim Programı" uygulandığını aktardı. Bozdağ, 2017'de 163 Diyanet personelinin dini yüksek ihtisas eğitimini başarıyla tamamladığını, halen 682 personelin, alanında uzmanlaşmak için bu eğitime devam ettiğini bildirdi.
"Yurt dışı müşavirliklere 10 milyon 284 bin 989 muhtelif eser gönderildi"
Diyanet İşleri Başkanlığının sahih dini bilgiyi, yayınları yoluyla da yaygınlaştırma sadedinde kaynak eserlerden ilmi eserlere, çocuk kitaplarından edebi eserlere son 5 yılda çok sayıda eser yayımladığını belirten Bozdağ, il ve ilçe müftülükleri başta olmak üzere, okul, cezaevi, dernek ve şahıslara, yurt dışı müşavirliklere 10 milyon 284 bin 989 muhtelif eserin ücretsiz gönderildiğini bildirdi. Bozdağ, görme, işitme, zihinsel engelli vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamak için başta Braille alfabesi ile Kur'an-ı Kerim olmak üzere pek çok kaynak eserin basımının yapıldığını vurguladı.
Diyanet İşleri Başkanlığının yayın hizmetleri alanında da sahih dini bilginin toplumla buluşturulmasına yönelik çalışmalar yaptığına dikkat çeken Bozdağ, şunları söyledi:
"Bu bağlamda radyo ve televizyon yayıncılığı yoluyla dinimizin adalet, barış, rahmet ve sevgi yüklü evrensel mesajını toplumun tüm kesimlerine ulaştırmaya gayret göstermektedir. Bu amaçla TRT Diyanet TV, Diyanet Radyo, Diyanet Kur'an Radyo, Diyanet Risalet Radyo yayınlarını hayata geçirmiştir. 2017 yılı itibarıyla ülkemizin 205 yerleşim alanına radyo yayınları ulaşmıştır. Yayın hizmetleri yürütülürken üniversite ve ilahiyat fakültelerinde çalışan bilim insanlarının desteği alınmaktadır."
Yurt dışındaki vatandaşlara yönelik din hizmetlerinin en iyi şekilde sunulması için yoğun çaba sarf eden Diyanet İşleri Başkanlığının, onların milli, dini ve kültürel değerlerine bağlı kalarak bulundukları toplumla uyum içinde yaşamalarına destek verdiğini dile getiren Bozdağ, "Başkanlık, özellikle yurt dışında doğmuş genç kuşakların İslam medeniyetine aidiyetlerini yükseltmeyi, onların dinimizi ve kültürümüzü tanıyıp benimsemelerini ve yaşadıkları ülke halkı tarafından ahlaken örnek alınan bireyler olmalarını hedeflemektedir." dedi.
Bozdağ, Diyanet'in, yurt dışı hizmetlerini koordine etmek üzere halen dış misyon temsilciliklerinde 52 din hizmetleri müşavirliği, 38 ataşelik ve 12 koordinatörlüğün bulunduğunu belirtti.
Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığının yoğun şekilde Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, ABD, Kanada, Japonya, Avustralya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Afrika, Orta Asya ve Balkan ülkelerinde bulunan vatandaş, soydaş ve dindaşlar için 100'ü aşkın ülkede öncelikle din hizmeti olmak üzere, insani ve sosyal yardım faaliyetlerine katkı verdiğini ifade etti.
Müslüman ülke ve topluluklardan Türkiye'de mesleki eğitim
Başkanlığın hedeflerinden birinin de Müslüman ülkelerden ve topluluklardan gelen mahalli din görevlileri ile ilgili eğitim taleplerini en iyi şekilde karşılamak olduğuna dikkati çeken Bozdağ, şöyle konuştu:
"Bu hedef doğrultusunda, Müslüman ülke ve topluluklardan ülkemizde mesleki eğitim almak isteyen mahalli din görevlilerinin sayısını artırma ve en iyi şekilde eğitilme faaliyetleri devam etmektedir. Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı'nın iş birliğiyle 108 ülkeden Türkiye'ye gelen 2 bin 171 öğrenci, ilahiyat fakültelerinde, dini yüksek ihtisas merkezlerinde, Kur'an kurslarında ve uluslararası imam hatip liselerinde öğrenimlerine devam etmektedir. Özellikle Uluslararası İlahiyat Programı ve Uluslararası İmam Hatip projeleri, bütün dünyada aşırılıklardan uzak, İslam'ı bir bütün olarak kavrayan din adamı yetiştirme noktasında son derece önemlidir. Bazı Batı ülkelerinin Türkiye'de yetişen din adamlarını kendi ülkelerinde çalıştırmama konusundaki eğilim ve kararları dikkate alındığında, Uluslararası İlahiyat Projesi bu engelleri aşmak bakımından da önemli rol oynamaktadır."
Halkının büyük çoğunluğu fakir olan ülkelerde, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı iş birliğiyle vekalet yoluyla çok sayıda kurban kestirildiğini söyleyen Bozdağ, bu şekilde 2017 Yılı Kurban Organizasyonu kapsamında Türkiye Diyanet Vakfı tarafından 257 bin 789 hisse kurban kesimi yapıldığını, yurt içinde 260 il ve ilçe merkezinde, yurt dışında 130 ülkede 450 noktada toplam 1 milyon 152 bin 635 aileye kurban eti ulaştırıldığını bildirdi.
Diyanet'in 15 Temmuz sonrası faaliyetleri
Diyanet İşleri Başkanlığının, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sonrası faaliyetlerine değinen Bozdağ, şöyle devam etti:
"Temsil ettiği değerlerle Diyanet İşleri Başkanlığı, her kritik süreçte milletimize moral ve umut kaynağı olmuş, birlik, beraberlik ve milletin haklarının korunmasında öncülük etmiştir. 15 Temmuz gecesi gerçekleştirilen alçakça saldırıya karşı milletimizin yanında yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı personeli, bütün camilerden okunan salalarla halkımızı hain girişime karşı cesurca tavır almaya teşvik etmiş, okunan salalar toplumsal hafızayı ve milletin istiklal aşkını canlandırmıştır. Salalar sadece milletimizi sokaklara davet etmekle kalmamış, hain girişime kalkışanların morallerini alt üst etmiş ve kendilerine olan güvenlerinin yok olmasını sağlamıştır. Milli mücadele dönemlerinde de milleti bir arada tutan ve devletimizin kurucu değerlerinin en önemlilerinden biri olan dinin ve kendini ona hizmete adamış olan din gönüllülerinin, milletimiz için ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşılmıştır."
Bozdağ, FETÖ'nün darbe girişimi sonrasında Başkanlık tarafından "15 Temmuz Darbe Girişimi ve Din İstismarına Karşı Birlik, Dayanışma ve Gelecek Perspektifi" başlıklı tek gündem maddesiyle Olağanüstü Din Şurası düzenlendiğini hatırlattı.
Diyanet İşleri Başkanlığınca 15 Temmuz sonrası FETÖ/PDY ile irtibatlı/iltisaklı olduğu iddia edilen personel hakkında disiplin soruşturmaları açıldığını anlatan Bozdağ, söz konusu personelden bir kısmınının açığa alındığını, bir kısmının ihraç edildiğini, suçsuz bulunanların da görevine iade edildiğini kaydetti.
Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığının amaç ve hedeflerine ulaşabilmesi için 2018 Yılı Bütçe Tasarısında teklif edilen toplam ödenek tutarının 7 milyar 774 milyon 183 bin lira olduğunu bildirdi.
MGK ve Başbakanlık Tanıtma Fonu bütçeleri
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, MGK Genel Sekreterliğinin, MGK'nın görevlerine yardımcı olmakla yükümlü olduğunu ancak kuruma, doğrudan başbakana bağlı bir kuruluş olması nedeniyle bütün bakanlıklar, kurum ve kuruluşlarca milli güvenliğin sağlanması amacıyla yürütülecek geniş yelpazedeki faaliyetlerin koordinasyonunu yerine getirme görevinin de verildiğini söyledi.
2018 Yılı Bütçe Tasarısı'nda MGK Genel Sekreterliği için teklif edilen toplam ödenek tutarının 29 milyon 158 bin lira olduğunu bildiren Bozdağ, bunun bir önceki yıla göre artış oranının yüzde 3,87 olarak gerçekleştiğini söyledi.
Bozdağ, Başbakanlık Tanıtma Fonu'nun amacının ise Türkiye'yi yurt içi ve yurt dışında çeşitli yönleriyle tanıtmakla görevli kuruluşların kaynaklarını artırmak, Türk kültür varlığının yayılmasını sağlamak, devlet arşiv hizmetlerini müessir hale getirmek, kamu diplomasisi faaliyetlerini desteklemek ve milletlerarası kamuoyunu ülkenin menfaatleri istikametinde yönlendirmeye çalışmak olduğunu belirtti.
Muhabir: Sinan Uslu, Enes Duran