Bildiğiniz gibi Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen hafta ABD’de idi.
26 Eylül’de ülkemize dönen Erdoğan’ın gezisinde yaşananlar yavaş yavaş gün yüzüne çıkmaya başladı.
Videoları izleyince gördüm ki normal bir insanı zıvanadan çıkaran hadiseler vuku bulmuş garp memleketlerinde.
https://www.facebook.com/video.php?v=330470167127720&set=vb.179286322246106&type=2&theater
https://www.facebook.com/video.php?v=330914553749948
Bu ülkeden oralara gidip kendi ülkesinin idarecilerine bu kadar kin ve nefret dolu olmak neyin iktizası acaba?
Otelden çıkan Tayyip Erdoğan ve yanındakiler ansızın kendilerine karşı gelişen bir münaferet patlaması gördüler.
İşte kritik an o an idi.
Ama koruma görevlileri kendilerine hâkim olamadılar, söylememeleri gereken küfürleri savurdular üç beş zibidiye karşı…
ABD polisinin aymazlığını bir kenara bırakırsak Tayyip Beyin korumalarına ne diyeceğiz.
Bu insanlar neden bu kadar heyecanlılar.
Tamam, şu doğru; orada bir ülkenin cumhurbaşkanı şöyle dursun sıradan bir insana karşı bile ağza alınmayacak hakaretler küfürler ediliyordu.
Buna karşı korumaların da onlara aynı üslupla küfür etmeleri gerekmiyordu.
Susacaktınız.
Soğukkanlılığınızı koruyacaktınız.
Yapmadınız/yapamadınız.
Soma’da vatandaşı tekmeleyen danışmanın konumuna düştünüz.
Adamların amacı da bu idi zaten.
Sizi tahrik ederek kontrolsüz davranışlar içine sokmak.
Maalesef bu tuzağa düştünüz.
Kalkıp o şerefsizler gibi siz de küfür ettiniz.
Büyük hata ettiniz…
Sussaydınız, çirkefliğe, pisliğe pislikle cevap vermeseydiniz, ne güzel olurdu.
Vakurla, dimdik duracak ve asli vazifeniz olan cumhurbaşkanını dikkatle korumaya devam edecektiniz.
Bu arada topluca Erdoğan’a edilen küfürleri ve hakaretleri güzelce kayıt yapıp tvlerden millete seyrettirecektiniz.
Onların kaç paralık adam olduklarına millet karar verecekti.
Emin olun, halkımız onlara anladıkları dilden cevapları misliyle verirdi.
Siz de yargı yoluna başvurur mahkemelerde süründürürdünüz ahlaksızları.
Beceriksizliğiniz ve heyecanınız başta cumhurbaşkanına ve onu seven milyonlarca vatandaşımıza çok pahalıya mal oluyor.
Bakın bu hatanızdan dolayı dünya çapındaki girişimler yeterince bu ülkenin insanına ve evrene duyurulamadı.
Oysa Türkiye Cumhuriyeti’nin Reisi tüm dünyayı ilgilendiren çok güzel şeyler söyledi orada.
Güvenlik konseyinin beş üyesine karşı açılan isyan bayrağı aslında tüm insanlar adına başlatılan bir hak ve adalet arayışı idi.
Mazlum halklar bir kere daha ümitlenmişlerdi.
Batının İslam ülkelerine karşı yürüttüğü yeni işgal politikasını onurlu bir şekilde sorgulamamız bölgede yaşayan milyonlarca Müslüman tarafından dualarla karşılanmıştı.
İlk defa başkalarının kuyruğuna takılmamış bölgenin asli unsurlarından biri olarak kendi tezimizi ortaya koymuş, hayır bu iş öyle değil böyle olacak demiştik.
Zamanında size söylediklerimizi yapsaydınız bu gün şikâyetçi olduğunuz hadiseler başınıza gelmezdi, dedik.
Bu gün de aynı şeyleri tekrar ediyoruz.
Türkiye’yi kale almayanlar bu bölgede başarılı olamazlar.
Yıllardır bir zalimin akıttığı kanı film izler gibi izleyenler içine girdikleri yanlış yoldan rücu etmezlerse o zalimin zararını bir gün kendi bahçelerinde de seyredebilirler.
Değerli koruma görevi yapan kardeşim!
Sen bir ülkenin bir numarasının koruma görevlisisin, lütfen kendini kontrol etmesini bil.
Ahlaksız ve seviyesizlere de bir cumhurbaşkanı koruma görevlisine yakışacak şekilde tepki göster.