Milli ve Yerli olanın muarızları uslanmak nedir bilmiyorlar. Kulağımıza kadar gelen şayialara bakılırsa imam – hatip camiası kapsamlı bir saldırıya maruz kalacakmış. Hatta toplu saldırının ilk emareleri görülmeye başlanmış bile. Camianın bir mensubu olarak durumdan vazife çıkararak meşum şayianın arkasını güttüm ve ulaşabildiğim neticeleri sizlerle paylaşmak istiyorum.
İmam – hatipler bu ülkenin eğitim sahasında yer alan yegane milli ve yerli müesseselerdir. Böyle olunca da Yerli ve Milli olan her şeye kem gözle bakan yabancı uşaklarının hedefinde olmasının yadırganacak bir tarafı yoktur. Zira bu ülkede ‘’Yerli’’ ve ‘’Milli’’ karakterli her şey ama her şey emperyalist ve yerli işbirlikçilerinin boy hedefidir.
İmam – hatipliler olarak gavur uşaklığı yapacak kadar hümanist değiliz. Tam aksine dostumuzu düşmanımızdan ayırabilecek feraset ve basirete sahip realist insanlarız. Korksun bize kötü gözle bakanlar ferasetimizden.
Varlığımız ve bilgi birikimimizin birilerinin bizi istimal etmesine fırast vermediğinin farkındayız.
Giydirilmek istenen deli gömleğinin tımarhane sakinlerine hediye ediyoruz. At gözlüğüyle bakmıyoruz önümüze. Önderimiz iki cihan serverinin öğretileriyle, Kuran-ı Kerim’in rehberliğinde istikamet üzere yol alıyoruz. Yolumuza dikenler serildiğine, sokak serserilerinin, ayak takımının taşlarına maruz kaldığımıza hep şahit olageldik.
Kınayanın kınamasına, sataşanın çatmasına aldırmayacağız. Zor zamanlarda bir müminin hatırı için bin fasıkın hakaretine katlanacağız. Tahammül ve seferimiz devam edecek ‘’ya tahammül ya sefer ‘’diyerek.
Saldırıları takmayanlar için saldıranların kimliğinin ne önemi var? Fakat saldırganlara ehemmiyet vermememiz mütecavizlerin kimler olduğunu bilmediğimiz anlamına gelmez. Hakkı Batıl’dan ayırma yeteneği ‘’Furkan’’ı bize nasip eder. Rabbimize hamdolsun ki kimler bize yan gözle bakıyor, kimler arkamızdan entrikalar çeviriyor, kimler sağımızdan yaklaşıp güya suret-i Hak’tan görünüp çelme takmaya çalışıyor, hepsini biliyoruz. Gücümüz iman, yoldaşımız bilgidir. Başımıza örülmek istenen tüm çorapları yırtar atar, desiseleri boşa çıkartırız.
Amaç bellidir. Onca tehlikeli badireyi atlatan imam – hatip camiasını yeniden ölü yıkayıcılığı ile sınırlandırmaya çalışanlar, dirilip kendimize gelmemizden rahatsızlar. İçimizden çıkardığımız, mevcudiyetimizin medar-ı iftiharı reise, onca iftirayı attılar, her türlü kötülüğü yapmak istediler ama tekbir kılına dahi halel getiremediler. Saldırı taktiklerini değiştirerek, beceriksizliklerini gölgelemek istiyorlar. Bunun için reisin neşv-ü nema bulduğu kaynağı kurutmak amacındalar. Camiamıza saldırılarının esas maksatları bu. Reis’i sosyal anlamda,zeminsiz ve dayanaksız bırakmak. Onlara avuçlarını yalatacağız. Bu ve bundan sonraki saldırılarını püskürteceğiz.
Muhtaç olduğumuz iman kalbimizde; güç bileğimizde; bilgi zihnimizde; hedef ise ufkumuzdadır.