Farklı yaş gruplarındaki çocukların aynı sınıflarda eğitim görmesinin sakıncalarına başlangıçta kulak tıkayan Milli Eğitim Bakanlığı, Bakan Ömer Dinçer’in çeşitli kanallardaki konuşmalarının ardından harekete geçti. İstanbul’da Milli Eğitim Müdürlükleri okullara yazı göndererek, sınıfların ayrılması gerektiğini bildirdi. Ancak öğretmenler geç kalınan bu uygulamanın üç haftalık süreci yok saymak ve her şeyiyeniden düzenlemek anlamına geldiğine dikkat çektiler.
Milli eğitim defalarca uyarmış!
soL gazetesinden Nurettin Öztartar'ın haberine göre, İstanbul Eyüp İlçe Milli Eğitim Müdürü Muhammet Öztürk imzalı yazıda “Çeşitli tarihlerde okul müdürleriyle yapılan toplantılarda defalarca bilgi verilmesine rağmen, bazı okullarımız 1. sınıf öğrencilerini yaş gruplarına ayırmadan sınıflar oluşturduğu görülmüştür. Pedagojik açıdan sakıncalı olan bu durumun göz önünde bulundurularak öğrencilerin yaş seviyelerine göre sınıf düzenlenmelerini yapılması hususunda, gereğini rica ederim” deniliyor.
Konuya ilişkin görüşlerini aldığımız öğretmenlerin bir kısmının henüz bu yönde bir bildirimden haberleri bile yok. Okullar açıldıktan üç hafta sonra yapılacak böyle bir düzenlemenin pedagojik açıdan doğru olduğunu söyleyen öğretmenler, ancak bu talimatın üç haftalık çabalarının da boşa gittiğini gösterdiğini kaydettiler.
Televizyondan öğrendiler
Bakan televizyonda açıklayınca uygulamadan haberdar olduklarını söyleyen bir öğretmen, “Üç hafta geçti. Biz sınıfa, çocuklar bize alıştı ve henüz bu yönde bir talimat da gelmedi. 4. haftadan sonra sınıfları değiştirmek birçok öğretmen açısından olumsuz bir durum” dedi. Üç haftadır belli konuları oturtmaya, sınıf kültürü yaratmaya çalıştıklarını anlatan aynı öğretmen, “Şimdi her şeyi baştan ele almak gerekecek” diye konuştu.
Yeni sınıfları kim alacak?
Yeni talimatın yol açacağı sorunlardan biri de 72 ay altı çocuklardan oluşacak olan sınıfı hangi öğretmenlerin alacağı. Muhtemelen kura çekileceğini söyleyen öğretmenler, hiçbir öğretmenin bu sınıfları almak istemediği bilgisini verdiler.
Bir başka öğretmen ise bununda benzer uygulamalar gibi ‘akla ziyan’ olduğunu belirterek, “Eğer aslolan yaşı küçük çocukların başlarına bir şey gelmemesi için korumaksa zaten derste bir şey olmuyor, eğer pedagojik açıdan kötüyse aynı müfredatı farklı seviyedeki iki gruba nasıl okutacaksınız” diye konuştu. Bunun çürüklerin hepsini aynı kasaya toplayalım zihniyeti olduğunu da sözlerine ekledi.
“Pedagojik açıdan yanlış olduğunu düşünmüyorum ama geç kalındı. Çocuğun yeniöğretmenine alışması için iki üç hafta daha geçecek” diyen öğretmen, yaşanacak sorunları şöyle özetledi: “Sınıfların yeniden düzenlenmesi sadece bir grubu değil bütün sınıfı etkileyecek. Çünkü sınıflar tamamen değişmek zorunda. Hiçbir öğretmen de 60-66 yaş grubunu almak istemeyecek çünkü 4 yıl boyunca en çok emeği onlar harcayacak ancak muhtemelen en başarısız çocuklar da onların sınıfından çıkacak.”