Esenlerin göç sonucu oluşan mahallelerinden biri olan Oruçreis Mahallesinde bulunan Aksoy İmam Hatip Ortaokulu 2016-2017 yılı Teog Deneme Sınavında Esenler’deki tüm resmi okullar arasında ilk 5’e girmeyi başardı. Geçirdiği dönüşüm, fiziki sorunlar yanında bazı eksiklerine rağmen kısa sürede toparlanan ve isminden söz ettirmeye çalışan Aksoy İmam Hatip Ortaokulunun yaklaşık iki yıl müdürlüğünü yapan Mahmut Balcı okulu toparlamak için yaşadığı sorunları, bu başarının nasıl yakalandığı ile ilgili ‘Bir Okulun Başarı Öyküsü’ başlıklı kaleme aldığı yazı yayınladı.
İşte Mahmut Balcı’nın o yazısı:
‘Değerli eğitimci arkadaşlarım, hepinize selam ve saygılarımı sunuyorum. Bilmeyenler için hatırlatmak istiyorum. Yaklaşık iki yıl müdürlük yaptığım okulumuz birçok olumsuz şarta rağmen Esenlerdeki tüm resmi Ortaokul ve İmam Hatip Ortaokulları arasında 2016-2017 Teog Deneme Sınavında Esenler’de ilk 5’e girdi. 5 Temmuz 2017 tarihinde sosyal medya hesabımdan bir tebrik yazısı yayınladım. Bu yazıya gelen mesajlar beni fazlasıyla memnun etti. Bu mesajlar doğru işler yaptığımızı, yaşadığımız idari ve hukuki sorunların birçok yerde olduğunu da dile getiren yorumları okuyunca yeni bir yazı daha kaleme almak gerektiğine inandım. Bu yazıyı hem bu konudan yeni haberdar olanları doğrudan haberdar etmek hem de iki yılda yaşadıklarımın yeni eğitim ve öğretim döneminde başka idarecilerin başına iş açmaması için kaleme aldım.
Öncelikle bu başarıdan dolayı Allah’a hamdolsun, şükürler olsun diyorum. Allah beni mahcup etmedi. Burada ayrıntılarına giremeyeceğim birçok sorunla ve zorlukla karşılaştık. Ancak bunları aşmak için göreve başladığım ilk günden itibaren "Eğitimde Başarı Disiplinle Başlar" dedim. Öğrencilerimizin başarısı için hafta sonları bile okula gelip gittim. Allah emeklerimizin karşılığını verdi. Bu başarıdan dolayı öğrencilerimizi, velilerimizi, okul aile birliklerimize, bize rehberlik yapan meslektaşlarımıza, destek ve katkısı olan tüm idarecilerimizi, emek veren öğretmenlerimizi ve destek olan mesai arkadaşlarımı tebrik ediyorum.
Aslında okulumuzun yakaladığı bu başarının geleceğini 1 yıl önce ilan etmiştik. Elbette bu başarının ilk günden itibaren başlayan birçok sebebi vardır. Emek veren herkese teşekkür ediyorum. Ancak göreve başladığım ilk günden itibaren okulun yöneticisi, eğitim lideri olarak kendimize büyük bir hedef seçtik. Çünkü bir kurumdaki personel tepedeki idareciye göre tavır alır. Başarısızlıkla bilinen bu okulda köklü bir değişim olmalı dedik. Bazı engellere rağmen Elhamdülillah büyük oranda belirlenen hedeflere ulaştık.
Hiçbir meslektaşımın eğitim camiasından hiçbir ferdinin aklında bir soru işareti kalmamalı. Çünkü bir eğitimci hakkındaki bir olumsuzluk peygamber mesleği olan bu mesleğin itibarını zedeleyecektir. Mesleğimize zarar verecek davranışlardan da uzak durmalıyız. Bilen biliyor biz zaten bu konularda hassasiyet sahibi olmak için çeşitli gayretler içerisindeyiz. Bu notlarımın da şahsi bir mesele olarak görülmeyip eğitim camiasının, okulların, idarecilerin ciddi sorunlarından bir sorun olarak görülüp okunmasını, özellikle çözüm üretmek isteyen sendikacılar ve üst düzey yöneticiler tarafından dikkate alınmasını talep ediyorum.
İdareciliğini yaptığım Aksoy İmam Hatip Ortaokulu daha önce normal bir ortaokul iken imam hatip ortaokulu yapılan bir okuldu. Okulumuz Esenlerin göçten en çok etkilenen insanlarının oturduğu bir bölgede bulunmakta. Özellikle normal okulumuzda disiplin ve başarı sorunu yaşanıyordu. Okul imam hatip ortaokulu yapılınca hem Esenlerden hem de Bağcılardan öğrenciler alınmış. Biz de öyle yaptık. Bu bölgede bir imam hatip ortaokulu açıldı diye sevinen veliler yanında çocuğunu İmam Hatibe göndermek istemeyen bazı velilerin de tepkileri olmuş. Biz de göreve başlayınca bu tepkileri azaltmak için çaba gösterdik.
Okul 2014 yılının temmuz ayından itibaren güçlendirmeye alınınca öğrenciler üç ayrı okulda eğitim ve öğretim görmeye başlamış. Ben ise o sıralar çalıştığım İstanbul İl Milli Eğitim müdürlüğünde AR-GE biriminde çalışıyordum. İmam hatiplerde görev almak niyetiyle okul müdürlüğüne müracaat ettim. Tercih yaparken evimin bulunduğu Esenler’deki okullar içerisinde öncelikle imam hatip okullarını tercih ettim. Normal bir ortaokul iken İmam Hatip Ortaokulu yapılan bu okul Esenler’ in sorunlu okullarından biri olduğunu bildiğim halde tercih ettim. Göreve başladıktan sonra bir süre taşımalı eğitim yaptık. Disiplin sorunu olduğu için kimsenin pek tercih etmediği bu okul benden önce genel olarak vekaleten idare edilmiş. O mahallede oturan bazı meslektaşlarımız dahi iyi okulları tercih ettikleri için o okul ne yazık ki kendi sorunlarıyla baş başa kalmıştı. Derken 19 Aralık 2014 tarihinden itibaren göreve başladık. Yaklaşık iki yıl iki okula birden müdürlük yapmaya çalıştım. Geç gelen öğrencilerin ve öğretmenlerin okula zamanında gelmeleri için gereken takibi yaptık. Her ne kadar bu gecikmeler başka şikayetler olarak alo 147 hattına iletildi ise de biz asıl işimiz olan eğitimle ilgilenmeye çalıştık. İhtiyaçlarımızı ilçe milli eğitim müdürlüğüne, Esenler Belediye başkanına ilettik. Ziyaretlerde bulunduk. Ne yazık ki temel sorunumuz olan personel giderleri ve okulun sabit giderlerini bizzat okul idaresinin çözmesi gerekiyordu. Bir süre sonra asıl işimizi bıraktık şikayetlere cevap vermekle, kavgaları azaltmakla, disiplini sağlamakla, okulun acil ihtiyaçlarını karşılamakla uğraştık.
Göreve başlar başlamaz sabahın ilk ışıklarıyla birlikte okula gelip okulun kapanmasına kadar çalıştık. Okulun maddi bütçesi yokken, velileri harekete geçirdik, okul aile birliğini kurduk, okul inşaat işlerini takip ederek üç ayrı okuldan ve taşımalı eğitimden bir an önce kurtulmak için çalıştık. Dahası ihtiyaçtan okula yakın Ashabı Kiram Camisinde veliler toplantısı yaptığımız için ulusal medyaya haber bile olduk. Bu olumsuz şartlara rağmen aylık ortalama gideri 15.000 Tl olan, bir yılda ilçe ve il milli eğitimden sadece 15.000 Tl para desteği gelen bir okul tamamen bize güvenen duyarlı velilerin destekleri, bağışları ile iyi bir yere geldi. Bir yılın sonunda bu okulun fiziki çalışmalardan mali eksiklerine kadar onlarca eksiğini giderdik. Hem eğitim, hem disiplin hem de inşaat çalışmalarını takip ettik. Bu kadar yoğunluğa rağmen okul dışında ve okul içerisinde birçok sosyal, kültürel faaliyet de yaptık. Merak edenler okulun internet sitesine bakabilir.
2016 yaz tatilinde okul aile birliği ile birlikte çalışarak okulu 2016-2017 eğitim ve öğretime hazır hale getirdik. Birçok yerin tamirini yaptık. Üstelik okul aile birliğinin bütçesinde para da yoktu. Evine yakın olduğu için çocuğunu mecburen imam hatibe gönderen, imam hatip bilinci olmayan velilerimiz bazı art niyetli kişilerin tuzaklarına düştü ve bazı şikayetler yapıldı. Adeta yangına körükle gidildi. Milletin kurduğu İmam Hatip Okuluna karşı olan bazı kişilerle, onlara destek verenlerle uğraşmak zorunda kaldık. Biz bu sorunlara rağmen ‘Biz işimize bakalım’ diyerek çalışmaya devam ettik. Çünkü küçük şikayetlere ve memnuniyetsizlikler her yerde olur. Üstelik velilerimiz bize güven duymaya başlamıştı. İki yıl yapılan ciddi harcamalar velilerin bağışları ile yapıldı. Hesaplarımız ve harcamalarımız okulda kayıt altında. Yılların birikimini, tecrübesini bir kenara bıraktık mahkemeye evrak hazırlamakla uğraşıyoruz. Uğraşmak zorunda kaldık. Çünkü hak etmediğimiz bir suçlama ve muamele ile muhatap olduk. Çeşitli eksiklerle birlikte okulda eğitim ve öğretimi başlatan, devleti yükten kurtaran bir okulun idarecisi iken şimdi ise iki yıl boyunca okulum için yaptığım, okula yapılan harcamaların hiçbir değeri görülmedi.
2016 Ekim ayının son haftasında yani okulların yeni yeni oturmaya başladığı günlerde iki ilköğretim müfettişinin okula gelmesiyle birlikte bir soruşturma süreci ile tanıştık. Bir anda okulumuzun huzuru bozuldu. Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile Din Öğretimi Genel Müdürlüğünün İmam Hatip Proje Okullarına ağırlık verdiği bir dönemde bizim de yapmaya çalıştığımız birçok etkinlik, faaliyet ve proje sekteye uğradı.
Suçumuz: 1-2016-2017 eğitim ve öğretim döneminin başında velilerden okula bağış yapmalarını talep etmek, 2-Ön kayıt yapmak, 3-Öğrencileri mülakata almak.
Bu fiillerden dolayı ihtiyaca cevap vermeyen eskimiş yönetmeliklere göre kitabına uydurularak, nezaket kuralları dikkate alınmadan alelacele bir şekilde işlemler sonuçlandırıldı ve kararnamem düz bir ortaokula öğretmen olarak çıkarıldığını ve evraklarımın bana imzalatılmadan gönderildiğini öğrendim. Halbuki ben bana verilen cezanın kaldırılması için İstanbul İl Disiplin Kurluna itiraz dilekçesi verdim. Bu dilekçenin cevabının cevabının beklenmesi gerekirdi. Ancak öyle yapılmadı. Üstelik birkaç gün sonra İstanbul İl Disiplin Kurluna yaptığım itiraz kabul edildi ve cezam kaldırıldı. Bunun üzerine bir dilekçe daha yazdım. Ancak buna rağmen kararnamem yine de iptal edilmedi. Aleyhime işlem yapıldı. İşlemin iptali için idari mahkemenin kararı gerekiyormuş. Adeta insanlar yasalar için yaratılmıştır deniliyor. Halbuki yasalar insanların işlerini kolaylaştırmak, güvenliği, huzuru, barışı ve adaleti sağlamak konulur. Üstün Başarı belge sahibi olan bir eğitimciye reva görülen ağır bir ceza ile muhatap olduk. Konu mahkemeye intikal ettiği için mahrem olan bazı gerekçeleri burada açıklamayacağım.
Okul yöneticileri okulları için canla başla çalışırken kurum idarecilerimizin de arkamızda durmasını bekliyoruz. İl ve ilçe müdürleri elbette okul müdürleri hakkında yapılan şikayetleri takip etsinler. Ancak şikayette bulunan velilere ‘Çocuklarınız için çalışan, onlara disiplin kazandırmaya çalışan idarecileri küçük bahanelerle şikayet etmek yerine onlara destek olun’ demeyi de ihmal etmesinler.
İmam Hatip Okulları Başarılı Olmuyor dedikodusunun birileri tarafından öne çıkarıldığı şu günlerde okulumuzun bu başarısını Allah’ın bana bir iyiliği olarak görüyorum. Keşke okulun inşaat işlerine, maddi sorunlarına vakit ayırmak yerine doğrudan eğitimle ilgilenebilseydik başarımız, kalitemiz daha da artmış ve öğrencilerimize daha fazla vakit ayırabilirdik. Ancak bu ihtiyaçlar karşılanmadığı için biz mecburen başımızın çaresine baktık. Ancak bu emekler aleyhimize delil sayıldı. Görevden uzaklaştırıldığım halde benden sonraki idareciler aynı sorunları yaşamasın diye okulumuza yakın Bağcılar bölgesinde bir imam hatip ortaokulunun açılması için çaba gösterdik. Birçok kişiye durumu ilettik.
Bir okulu adam etmek için çalıştık. Okulda kurum kültürünün gelişmesi ve imam hatip bilinci için çalışmalar yaptık. Ancak bazen fazla çalışmak başınıza iş de açabilir. Bazen bir okulu adam etmek için çok ciddi çabalar göstermek yerine günü gün etmek daha tercih ediliyormuş. Yaşadıklarımı öğrenen birçok arkadaşım ‘Demek ki birileri hak etmeden bazı makamlara gelirken sen bu kadar çalıştın bir de her müdürün okulların açıldığı günlerde yaptığı uygulamaları yaptın ancak sudan sebeplerle idarecilikten alındın. Pes doğrusu’ dediler. Ancak bu durum yıpratıcı da olsa yine de morelimi yüksek tutmaya çalışıyorum. Rahmetli Halkın Valisi olarak gönüllerde yer edinen Recep Yazıcıoğlu Bu Sistem Değişmeli diyordu. Bizde Bu Gidişat Değişmeli diyoruz. Muhtemelen onun için bedel ödüyoruz. Ne yazık ki eğitim camiasında konuşulduğu üzere bazı idareciler için bazen çokbilmiş ve her zaman haklı olan, çok şey isteyen ancak okulu için pek bir şey yapmak istemeyen bir velinin, bir kantincinin bir servisçinin hatırı her zaman öğretmenlerin, okul müdürlerinin hatırından daha önde olabiliyormuş.
Bilerek okuluma, kimseye zarar verecek yanlışlar yapmadım. Fakültede İslam Hukuku Dersinde öğrendiğimiz ‘Amaç Ceza Vermek Değil. Cezaya Giden Yolları Kapatmak. Amaç Caydırmak Olmalı.’ ilkesine göre hareket ettim. Ancak resmiyette bunun bir değerinin olmadığını gördüm. Okulumda bir imam hatip iklimi oluşturmaya çalıştım. Güzel işler yapmamıza engel olanları, hakkımda yanlış algı oluşturmak için çaba gösterenleri, dedikodu yapanları, insanların itibarını zedelemeye çalışanları öncelikle Allah’a havale ediyorum. Onlarla hukuki mücadelem de devam edecek. Konuyu imam hatipler için emek veren kişilere iletmeye devam edeceğim. İnşallah mahkemeden gelecek güzel haberi de tıpkı bu başarı haberi gibi eğitim camiası ile paylaşmak nasip olur. Öğrencilerime son notum 4. sınıftan mezun olan yakınlarınıza imam hatip ortaokulunu tavsiye ediniz. 8. sınıfı bitirenler de İmam Hatip Liselerini tercih ediniz. Selam, sevgi ve saygılarımla. Mahmut Balcı 08.07.2017’