BİN YILLIK YOLA DA BİR ADIM İLE BAŞLANIR

BİN YILLIK YOLA DA BİR ADIM İLE BAŞLANIR

Güzel gelişmeler oluyor… Temmuz ayı başında kurulan yeni hükümet, göreve yeni başlayan yeni bakanımızdan randevu talebi, randevu talebine gecikmeli de olsa verilen cevap… Tüm bunlar gösteriyor ki, tüm çabalar, bu çabalara dudak bükenler, alaya alanlar, dalgasını geçenlere inat, varlığımız hissediliyor, fark ediliyor.

 

Yönetici insanlar eliyle iş yapan kişidir. Bizim kültürümüzde :”iki kişi yola çıkarsanız birinizi lider(başkan, yönetici, imam, komutan) seçin.”kuralı vardır. Bu kuralın temel esprisi istişare ve sonuçta çıkacak karara uymayı sağlamak, çift başlılığı önlemek, amaçlara doğru yol almak, yol alırken ortaya çıkması muhtemel engelleri ortak akılla aşmaktır. Sayısı ülke genelinde üç bin kişiyi bulan merkez ve taşra teşkilatı yöneticileri UEYDER çatısı altında örgütlenme ile en önemli adımı atmıştı. Sonrasının her şeye rağmen geleceği mukadderdi.

 

Gideceğiniz yolun uzunluğu kısalığı önemli değil.Önemli olan adım atmaktı..Bu adımın atılmasına öncülük edenlere ,örgütlenmesine katkı sunanlara teşekkür etmek insani bir görevdir.

 

UEYDER geniş Anadolu coğrafyasında, kervan geçmez kuş konmaz yerlerde, tüm evlatları ve sevenleri kendini terk etmiş yüz yaşında bir ihtiyarın bir köy evinde ara sıra bir öksürerek yaşadığını belli etmesi gibi, MEB Merkez ve taşra teşkilatı yöneticilerinin hayat emaresi olmuş, ışıkları kapatılmış DEVASA ANADOLU konağının her odasında üyeleri aracılığı ile ses vererek biz varız ve buradayız demiştir. Ayaktayız, yaşıyoruz, derdimiz ve davamız para pul davası değil, onurumuzla görev yapmak istiyoruz demiştir.

 

Oynadığımız hayat oyunu, kimileri için sandalye/koltuk kapma oyunu gibi görünse de koltuk için de, menfaat için de eğilmeyenler öyle ümit ediyoruz ki atılan bu ilk adıma dudak bükenlerin haklarını da alarak yollarına devam edecekler.

Yapılan çalışmalar ve verilen mücadele ile dalgasını geçenler bu mücadelenin sonucunda mahcubiyetlerini kendi iç dünyalarında yaşayacaklardır. Bu mahcubiyet eli ayağı tutarken, sağlıklı ve sağlamken, geçerli ve mantıklı hiç bir mazereti yokken:”eşlerimiz ve çocuklarımız n’locak?” ikilemi yaşayarak ordu ile sefere katılma cesaretini gösteremeyen asker mahcubiyetinden farkı olmayacak.

 

Hz.İbrahim’in ateşe atıldığında ateşin ve suyun sahibini bilerek karıncanın ateşi söndürmek için su taşıması; tarafını belli etmekten öte bir anlam ifade etmezdi, belki, etmedi. Ama karıncayı bulunduğu tarafın sonsuza dek kendine verdiği gururla yaşama nimetine kavuşturdu, hem de bulunmadığı tarafın mahcubiyetinden de kurtarmış oldu. Biz arkadaşlarımıza UEYDER’e üye olun derken aslında onlardan karınca kararınca bir katkı bekleyerek, taraflarını belli etmelerini bekliyor, ateşi birlikte söndürmeyi, bunu birlikte başarmayı istiyoruz.

 

Sonuçta eğer bir kazanım elde edilirse destek veren de vermeyen de Kazanımlardan elbette yararlanacaklar. Aramızdaki tek fark güzel dilimizin iki akraba noktalama işareti kadar bile olmayacak. Birileri nokta gibi;  bir araya geldiklerinde oluşturdukları çizgi /yol ile şükran ve minnetle anılırken diğerleri ikbal ve istikballerindeki tereddütlerle hafif eğilip virgüle benzemenin dayanılmaz ezikliğini yaşayacaklar…

 

Ama olsun… Biz yol olmaya devam edeceğiz… Eğilip bükülmeden. Dimdik ayakta…

Nefesimiz çıktığı sürece ses vermeye ve yaşadığımızın işaret fişeklerini bulunduğumuz Anadolu köşelerinden yakmaya devam edeceğiz.

 

Tek başımıza nokta kadar olsak da “onurlu bir nokta” olacağız…

 

Böylece biline…

 

Emin KÜÇÜK

Eğitim Yöneticisi

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

MEB PERSONEL Haberleri