Beynimizdeki Pusula
Bazı insanlar hiç bilmedikleri bir şehre gelmelerinden kısa bir süre sonra o şehirle ilgili yer yön duygusunu geliştirirler. Şehrin tüm sokaklarını sanki yıllardır burada yaşıyorlarmışçasına hemen hafızaya alırlar. Yollarını yer yön duyguları sayesinde kaybolmadan kolayca bulabilirler. Bir defa gittikleri lokantayı, caddeyi, parkı bir daha unutmazlar. Bu zihinsel yetenek onlara bağımsızlık ve güç kazandırır.
Bazıları ise bu yeni şehirde adeta kayıptır. Kolaylıkla yollarını bulamaz, gitmek istediği yere gidemez, tüm yollar birbirine benziyordur. Gittiği bir süre oturduğu kafeyi bir daha bulamaz. Caddeleri sokakları çıkaramaz. Bir bakıma diğerlerine bağımlıdır. Gruptan ayrılamaz. Yada yanında mutlaka biriyle dolaşma ihtiyacı duyar. Bu duyguyu sürekli yaşadığı şehirlerin caddelerinde de yaşar. Bildiği yoldan şaşmaz örneğin. Araç kullanıyorsa aracıyla yanlış yollara girip kaybolmaktan korkar. O nedenle de sürekli bir baskılanma yaşar. Gideceği yere, yolunu bulamama kaygısıyla erkenden çıkar. Kendisine yapılan yol tariflerinden de bir şey anlamaz.
Bu durum kısa süreli yapılan gezilerde kendini daha da hissettirir. Bazıları ilk günden bu yeni yerde, yer ve yön duygusu geliştirirken, bazıları ise döneceği gün bile hala kafasında bir yer yön tayini yapamadan o şehirden ayrılmıştır bile.
Engelleyici ve kaygı verici bu durumla ilgili, bilim insanları beyinde yön bulma duygusunu kontrol eden bölgeyi tespit etmişler. Buna göre söz konusu bölgedeki beyin sinyalleri daha kuvvetli olan insanların, yön duyguları da güçlü olmaktadır.
Current Biology dergisinde yayımlanan çalışmada, yön duygusunu yöneten kısım "beyin içi pusula" olarak adlandırılıyor ve insanlar, beyin içi pusulaları yavaşladığında kayboluyorlar.
University College London'dan (UCL) bilim insanlarının yürüttüğü araştırmada, 16 gönüllüyle çalışılmış. Bu kişilere bilgisayar ortamında sanal bir bahçe gösterilip, burayı keşfetmeleri istenir. Ardından hafızalarında kaldığı kadarıyla bahçede "dolaşmaları" istendi. Bu sırada beyinleri MRI makinesi ile görüntülenir. Beyin taramasında, entorhinal korteks bölgesinde sinyallerin arttığı gözlemlenir. Beyindeki sinyaller kuvvetlendikçe, gönüllülerin yollarını daha kolay bulduğu anlaşılır.
Ekibin başındaki Doktor Hugo Spiers "Londra taksi şoförleri üzerinde yapılan çalışmalar, onların yola çıktıkları zaman önce hangi yöne gideceklerini hesapladıklarını ortaya koyuyor. Bu gibi hesaplamaların entorhinal kortekste yapıldığını biliyoruz. Anlaşılan bu bölgeden gelen sinyallerin niteliği de yön duygusunun ne kadar kuvvetli olduğunu gösteriyor" diyor.
Aslına bakarsanız adı konulmasa da bu, insanları bazı şeylerden alıkoyan, zorlayan bir engel türüdür. Ancak geleceğin yetişkinlerinin bu engel türüne çokça muzdarip olacaklarını şimdiden öngörmek mümkün. Bu gün öğrenciler okullarının şehrin hangi bölgesinde olduğunu dahi bilmiyorlar. Onları kapılarının önünden bir servis alıyor. Servis şoförünün yer-yön ve uzamsal yeteneği ile öğrenciler okullarına ulaşıyorlar. Öğrencilerde ise yer yön duygusu, öğrencilerin servisin camından görebildikleri kadar gelişiyor. Ayrıca günümüzde çocuklar o kadar korumacı duygularla yetiştiriliyor ki mahalledeki marketin yolunu dahi bilmiyorlar. Dolayısıyla uzamsal yeteneği gelişmemiş, yer-yön duygusundan yoksun, bir bakıma "engelli" bir çok yetişkin maalesef gelecekte bizleri bekliyor.
Çocuklara güvenmek gerekiyor. Bu güven sayesinde onlar da kendilerine güvenmeyi öğrenecekler. Gelecekte kendilerini engelleyen bir çok engelden bu günden kurtulmuş olacaklar. Beyin her bölgesi çeşitli egzersizlerle geliştirilebildiği gibi beynin entorhinal korteks bölgesi de geliştirilebilir. Yeter ki o bölgeyi zorlayalım. Ona yeterli veri gönderelim. Çocuklarla; yürüyüşler yapalım, çevre tanıma gezileri yapalım, bisikletle çevre gezileri yapalım, yön bulma çalışmaları yapalım. Ayrıca çocuklarımızla birlikte, şehrin çeşitli güzergahlarını keşfetmek için toplu taşıma araçlarını kullanalım. Servisin şoförüne bağımlı, anne-babasının eline muhtaç, arkadaşının yön göstermesini bekleyen, gruba bağımlı bireyselleşememiş, temel yaşam becerilerinden dahi yoksun, kendine güven duygusu zayıf, bağımlı, adı konulmasa da engelli yetişkinler yetiştirmeyelim.
Kaynak: http://www.bbc.com/turkce/haberler/2014/12/141219_beyin_pusula_yon_duygusu