Çetin yaptığı yazılı açıklamada, akaryakıt ürünlerine yine zam yapıldığını belirterek, yeni yapılan zamla birlikte 1 litre 95 oktan benzinin 4 lira 30 kuruşa çıktığını hatırlattı.
Çetin, "Daha önce beyan ettiğimiz gibi seçimlere kadar kalan sürede bir litre benzinin 4 lira 50 kuruş olacağı öngörülmektedir" dedi.
Akaryakıt zamları konusunda hükümet kanadında gelen açıklamaların akaryakıt fiyat artışlarıyla ilgili hükümetin ilgisinin olmadığı, ancak indirim yapılmasının da düşünülmedi biçiminde olduğunu ifade eden Çetin, Türkiye'de dünyanın en pahalı akaryakıtının satıldığının bir gerçek, hükümetin bu pahalılıkta hiçbir etkisinin olmadığının ise kocaman bir yalan olduğunu kaydetti.
Akaryakıt fiyatlarının bu denli yüksek olmasının yegane nedeninin hükümetin dolaylı vergiler yolu ile halkı, tüketiciyi soyma politikası olduğunu belirten Çetin, bugün 4 lira 30 kuruşa satılan bir litre benzinin rafineri çıkış fiyatının 1 lira 25 kuruş olduğunu bildirdi.
Bunun 1 lira 89 kuruşunun ÖTV, 66 kuruşunun KDV'den oluştuğunu belirten Çetin, bayi ve dağıtıcı karının 50 kuruş, nakliye bedelinin 10 kuruş olduğunu bildirdi. Çetin şunları kaydetti:
"Bir litre benzinin 2 lira 55 kuruşu vergidir ve gerek Maliye Bakanı gerekse de diğer yetkililer dünyada eşi benzeri olmayan yüksek vergilerin aşağı çekilmesini düşünmediklerini ifade etmişlerdir. Hesap ortadadır dünyanın en yüksek akaryakıtının ülkemiz tüketicisinin kullanmasının tek suçlusu AKP hükümetidir.
AKP hükümeti 2002 yılında iktidar olduğunda koalisyon hükümetinde benzinin litresini 1 lira 55 kuruştan aldı, 4 lira 30 kuruşa çıkarttı. Bu gerçeğe rağmen fiyat artışlarında hükümetin suçu yoktur demek yalan söylemektir. Euro olarak Türkiye'de 1 litre benzin 1,91 euro, Yunanistan'da 1,58 euro, Danimarka'da 1,50 euro, Almanya, İngiltere, Fransa'da 1,40 euro, Bulgaristan'da 1, 09 euro, Çin, ABD, Rusya'da 1 euro'nun çok altındadır. Bu tablonun yaratıcısı AKP hükümetidir.
Akaryakıt fiyatlarının bir çırpıda 58 kuruş ucuzlaması mümkündür. Bunun için tek şart AKP hükümetinin yargı kararlarına ve vergi adaletine uymasıdır. Bilindiği gibi TÜDEF'in akaryakıtta sabit ÖTV tutarını 20 kuruş artıran 2099/15200 sayılı BKK iptali için açtığı davada Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu artışı haksız bularak kararın yürütmesini durdurdu.
Hukuka saygısı olan her iktidar gibi AKP hükümeti de yargı kararına uysa benzinin litrede 24 kuruş ucuzlaması mümkündür. Dünyada demokrasi ile idare edilen ve edilmeyen hiçbir ülkede vergiden vergi almak gibi bir vergi politikası yoktur. Türkiye'deki bu 'ucube' uygulamaya son verilmesi halinde yani ÖTV'den bir de KDV almaktan vazgeçse akaryakıt litrede 34 kuruş daha ucuzlayacaktır. Ancak hükümetin ne adaletli bir vergi politikası ne de hukuka saygısı olmadığı için bu kararları asla uygulamayacaktır."
Hükümetin hukuka ve adaletli bir vergi sistemine inancı olmadığını, bu nedenle çözümün tüketicilerin ellerinde olduğunu belirten Çetin, özellikle seçim sürecinde tüketicilerin ellerinde çok büyük ve değerli bir güç bulunduğuna dikkat çekti.
Bu gücün "seçim sandığı" olduğunu belirten Çetin, "Tüketicilerimiz bu zamların, bu soygunun hesabını demokrasinin nimetlerinde olan seçim sandığında sormalıdır, soracaktır. Halka zam ve adaletsizlik dağıtan, gerçekleri çarpıtan bu hükümetten izlediği politikalardan rahatsızlığı duyan tüketiciler sandıkta hesap soracaktır" dedi.