İngiliz Guardian gazetesi, Seyfülislam Kaddafi ile ilgili geniş bir habere yer vererek, "mükemmel İngilizcesi, giydiği pahalı İtalyan takım elbiseleri ve LSE'deki eğitimiyle, oğul Kaddafi Batıyla iş yapacak kişi olarak görülüyordu" yorumunu yaptı. Ancak oğul Kaddafi'nin yaptığı "son kurşun bitene kadar, son dakikaya kadar mücadele edeceğiz" açıklamasının Batıyı memnun etmediğine dikkati çeken Guardian, bir zamanlar öğrencisi olduğu LSE'nin de Batı gibi Seyfülislam Kaddafi ile arasına mesafe koyduğunu bildirdi.
LSE'nin konuya ilişkin bir açıklama yaptığını kaydeden Guardian, Libya'daki olayların ardından üniversitenin bu ülkeyle bağlarını "gözden geçirdiğini" açıkladığını kaydetti.
Seyfülislam Kaddafi'nin başında olduğu "Kaddafi Uluslararası Yardım Derneği"nin LSE'ye, üniversitede "sanal demokrasi merkezi" kurulması için 1,5 milyon sterlin yardımda bulunduğu belirtilirken, olayların ardından üniversitenin Libya'dan alınan bu yardımı dondurduğu ve bu miktarın şimdiye kadar sadece 300 bin sterlininin alındığını açıkladığı bildirildi.
Oğul Kaddafi'nin önceki akşam yaptığı konuşmayı dinleyen ve LSE'de doktora yaptığı dönemde akademik danışmanlığını yapan Profesör David Held'in sözlerine de haberinde yer veren Guardian, Profesör Held'in "Bu konuşmayı yapan Seyfülislam benim yıllar içinde iyi tanıdığımı düşündüğüm Seyfülislam değildi" dediğini aktardı. Muammer Kaddafi'nin 2009'da oğluna Londra'da doktora yaptığı dönemde şehrin kuzeyinde 10 milyon sterlinlik bir ev aldığı bilgisine de yer veren gazete, 8 yatak odalı bu evde, yüzme havuzu, sauna ve sinema salonunun bulunduğunu yazdı.
Guardian ayrıca Seyfülislam Kaddafi'nin, "Lockerbie bombacısı" olarak bilinen ve 270 kişinin ölümüne neden olan Libyalı ajan Abdülbasit El Megrahi'nin 2009 yılında İskoçya hükümeti tarafından, kanser hastası olduğu ve üç ay ömrü kaldığı gerekçesiyle serbest bırakılmasında önemli rol oynadığına dikkati çekti
cumhuriyet