Birinci sınıf öğrencisi Şeyma Adede yaptığı açıklamada, yaklaşık bir ay önce başörtüsü takmaya başladığını, derslerine de başörtüsü ile girdiğini söyledi.
Toplum Bilimi dersinin hocası Prof. Dr. G.Ö.K.'nın dönem başında başörtülü bir bir arkadaşını başörtüsü ile derslere girmemesi konusunda uyardığını ifade eden Adede, ''Bunun üzerine bu arkadaşımız başını açmak zorunda kalmıştı. Ama ben başörtümü çıkarmamak için bu hocanın dersine girmiyordum. Başımı açmak zoruma gidiyordu'' dedi.
Dün Toplum Bilimi dersinin final sınavı olduğunu, kendisinin de sınava girmek üzere salona gittiği anlatan Adede, şunları söyledi:
''Saat 13.00 sıralarında salonda bir sıraya oturdum. Sınava 10 dakika kala hocamız gelerek bana, ''siz kimsiniz'' şeklinde tanımadığını ifade eder gibi soru yöneltti. Birinci sınıf öğrencisi olduğumu belirterek, 'Başörtülü olduğum için derslerinize girmiyordum, belki bu nedenle tanıyamadınız' diye cevapladım. Bunun üzerine bana 'Benim dersimi almana rağmen kapanman üzücü ya da bir başarısızlıktır, başını açar mısın'' dedi. Bir seferlik başörtü ile sınava girmem için izin vermesini, anlayış göstermesini istedim. Ama bana, '10 dakika içinde kararını ver. 20 yıldır kadın hak ve özgürlükleri için mücadele ediyorum' dedi ve sınıftan çıktı. Ben de arkasından giderek, 'Özgürlük adına özgürlüğümü kısıtlıyorsunuz' dedim. Ama aldırış etmeden gitti.
10 dakika sonra sınav kağıtları dağıtıldığında hoca solona gelip 'kararını verdin mi?' diye sordu. Sınava başörtülü olarak gireceğimi söyleyince tutanak tutturacağını, dışarıya çıkmamı söyledi. Ben de sınıftan çıktım. 3 erkek arkadaşım da benimle geldi ve sınava girmedi. Fakülte Dekanlığına giderek Dekan Prof. Dr. Şafak Aksoy ile görüştüm ve G.Ö.K.'dan şikayetçi oldum.''
Adede, 18 yaşında olduğunu, kendisi ile ilgili kararları alabilecek bir yaşta olduğunu vurgulayarak, ''Bu olgunluğa sahip olduğumu düşünüyorum. Ailem de olsa bana 'şu şekilde, bu şekilde giyin' diyemez. Hocamız nasıl kadın hak ve özgürlüklerini savunuyorsa, benim özgürlüğüme de karışmamalıydı. Ben hocamızın hakkında soruşturma açılmasını istiyorum. Kendi kişisel görüşüne ters düştüğü için beni sınava almayarak eğitim hakkıma engel oldu. Bunu hesabı sorulmalı. Sonu kadar bu davanın takipçisi olacağım. Haklarımı sonuna kadar arayacağım ve eğitimi sürdüreceğim'' diye konuştu.
Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü öğrencisi ve Milli Türk Talebe Birliği Antalya Şube Başkanı İsrafil Hatip de, 6 ay kadar önce Rektör Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe ile görüştüklerini belirterek, ''Bize bu tür olayların yaşanmayacağını söylemişti. Biz de olması halinde bunun takipçisi olacağımızı söyledik. G.Ö.K.'nın arkadaşımızdan özür dilemesini istiyoruz. Hakkında işlem yapılması da gerekir. Çağdaş sosyolojiyi anlattığını söyleyen bir hocaya hiç yakışmayan bu tavır kabul edilemez'' dedi.
Bu arada Adede, AK Parti Antalya Milletvekili Gökçen Özdoğan Enç'i telefonla arayarak yaşadığı olayı anlattı. Adede, Enç'in kendisine konuyla ilgili gerekli yerlerle görüşeceğini ve mağdur edilmeyeceğini söylediğini kaydetti.
-Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prf. Dr. Kurtcephe:
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe, ''Çocuklarımızın sınav hakkı kullandırılmazsa mağdur olacaklar. Yönetim kurulu kararıyla sınavın aynı birimdeki başka bir hocaya yaptırılması kararı aldık'' dedi.
Rektör Prof. Dr. Kurtcephe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şafak Aksoy'un dün kendisine Kamu Yönetimi Bölümü birinci sınıf öğrencisi Şeyma Adede'nin başörtülü olduğu gerekçesiyle Toplum Bilimi dersinin final sınavına alınmadığı, bunun üzerine başörtülü öğrencinin sınava alınmamasına tepki gösteren 3 erkek öğrencinin de sınava katılmadığını bildirildiğini söyledi.
Dekan Aksoy ile görüşmesinin ardından gerekli işlemlerin başlatılması için talimat verdiğini belirten Kurtcephe, ''Anayasanın eğitim öğretim hakkının hiç bir gerekçe ile engellenemeyeceği görüşü, gelişmiş hukuk sistemlerinin vazgeçemeyeceği temel bir kuraldır. Hukuk devleti olan Türkiye'de de eğitim öğretim hakkı engellenemez'' dedi.
Yasakçı zihniyetle bir yere varılamayacağını, ancak Türkiye'de maalesef son 30 yılda gençleri eğitim öğretim hakkından mahrum kılacak yasaklar uygulandığını ifade eden Kurtcephe, ''Bu yasaklar ülkeye zarar verdi. Artık bu yasaklar bitsin. Yasakçı zihniyetler tarihe gömülsün'' diye konuştu.
Prof. Dr. Gülser Öztunalı Kayır'ın uygulaması nedeniyle öğrencilerin mağdur olmaması yönünde yapacakları uygulamaya dair dekana talimat verdiğini bildiren Kurtcephe, şunları söyledi:
''Bu durumlarda şikayet üzerine konuyu irdelemek amaçlı iki işlem yapıyoruz. Bunlardan birisi idari işlem, ikincisi gerçekten bu olayın telefi edilemez yönü varsa, derhal kişinin hak mağduriyeti yaşamaması için gerekli önlemleri almaktır. Çocuklarımızın sınav hakkı kullandırılmazsa mağdur olacaklar. Yönetim kurulu kararıyla sınavın aynı birimdeki başka bir hocaya yaptırılması kararı aldık. Ancak bu Kayır'ın el çektirilmesi değil, olayın açıklığa kavuşturulması, olayın selameti açısından yapılan bir uygulamadır. Bir taraftan da idari kovuşturmaya ihtiyaç duyuluyor. Bu yapılacak. YÖK Denetleme Kurulunu da konu hakkında bilgilendirdim. Aldığımız kararlarla ilgili yine bilgilendireceğiz.''
Kurtcephe, hiçbir öğrencinin kılık kıyafetinden dolayı kapılardan çevrilmesini arzu etmediklerini vurgulayarak, hiç kimsenin eğitim öğretim hakkından mahrum bırakılmaması gerektiğini söyledi.
Gelişmiş, 21. yüz yılı yaşayan Türkiye'de böyle şeylerin olmasının asla yakışmadığını dile getiren Kurtcephe, ''Ben yasaklardan yana değilim. Yasakların sadece zarar verdiğe inanıyorum. Yasaklarla düşünceyi yok edemezsiniz. Düşünce ancak eğiterek geliştirilir. Eğer insanlar farklı düşünüyorsa bunu diyalog, konuşma yoluyla, eğitim öğretim hakkını kullandırmak yoluyla denemeliler. Bilimsel olan da budur. Elbette insan farklı düşünecektir. Düşüncesinden dolayı birisini itham etmek, onu potansiyel bir suçlu olarak görmek bilimle asla bağdaşmaz'' diye konuştu.
haber7.com