Baskı Altındayız Sayın Başbakan!

Türk Eğitim-Sen İstanbul 8 Nolu Şube Başkanı ve sitemiz köşe yazarı Remzi ÖZMEN, "BASKI ALTINDAYIZ SAYIN BAŞBAKAN" diye değerlendirmede bulundu. Sayın ÖZMEN'in yaptığı değerlendirmenin ayrıntıları...

Okulları gezip öğretmenlerle veya diğer eğitim çalışanlarıyla sohbet ettiğimizde hayretler içerisinde kalıyoruz. Sanki birçok kişi sinmiş, ürkmüş, kendisini ifade etmekte çekinmekte, söylemek istediğini söyleyememekte veya olmak istediği yerde olmakta korkmaktadır. Kardeşim nereden çıkartıyorsunuz öyle şey yok, diyenlere konuştuğum onlarca insanı adres gösterebilirim.

   Her hangi bir birey yaşadığı ülkede fikir hürriyetine sahip değilse, düşündüğü gibi yaşamaktan çekiniyorsa, olmak istediği yerde olamıyorsa ve buna engel olarak devleti yönetenlerin baskısını gösteriyorsa burada büyük problem vardır demektir. Peki nedir bu çekinceler?

   Hanım efendi bir okulda tarih öğretmenidir: İfadesi aynen şu. Benim malum sendikayla uzaktan yakından ilgim yok. Ama üyesiniz değil mi? Evet ama il dışına tayin isteyeceğim eğer ayrılırsam atamam yapılmaz deniliyor. Kim söylüyor bunu hoca hanım. Tereddütlü gözlerle etrafını gözlüyor sen anlarsın diyecek şekilde omzunu silkeleyip sessiz kalıyor. Şimdi bu öğretmen baskı altında değil midir Sayın Başbakan.

   Genç öğretmene yöneliyoruz kendimizi tanıtıp sendikamızı anlatıyoruz. Hemen ben stajyerim diye atılıyor. Hocam yasa değişti stajyer öğretmenler sendikalı olabilir. Ama bizi sınav yapacakl ar. Yapsınlar ne var bunda. Bize dediler ki…….. sendikasına üye olmasanız stajyerliğiniz kalkmaz. Onun için olduk. Şimdi bu öğretmen baskı altında değil midir Sayın Başbakanım.

   Bir başka okulda bir öğretmen arkadaşa anlatıyoruz. Tamamen katılıyor ve bizden daha ileri düzeyde Milli Eğitimde olup bitenleri fark etmiştir. Peki hocam buyur bize üye yapalım diyoruz. Cevap ben yüksek lisans yapıyorum. Sonra bana zorluk çıkartırlar izin falan alamam neme lazım. Şimdi bu öğretmen baskı altında değil midir Sayın Başbakanım!

   Gazi Osmanpaşa’da bir okulda öğretmenim sendikacılığımızı övmekte sizleri takdir ile izliyoruz demektedir. Hoca Hanım sizleri de aramıza katalım diyoruz. Cevap eşim subay neme lazım benden dolayı başına bir şey gelsin istemiyorum tarzında oluyor. Şimdi bu öğretmen baskı altında değil midir Sayın Başbakanım!

 Bir başka okulda bir öğretmenle sohbet ediyoruz. O da bizleri dinliyor zaman zaman katkı sunuyor. Hoca hanım sizi sendikaya üye yapalım diyoruz. Söylediği evim karşıda oradan gidip geliyorum. Ayrıca çocuk bekliyorum. Görevlendirme yapmam gerekiyor size üye olursam zorluk çıkartırlar. İkna edemiyoruz bu yasal hakkın desek te Hoca Hanıma zaten diyeceklerini demişler. Bize üye olursan olur yoksa işin olmaz demişler. Şimdi bu öğretmen baskı altında değil midir Sayın Başbakanım!

   Eyüp te bir öğretmen I.A öğretmenim hayırdır sendika değiştirmişsin. Hocam ne yapayım hakkımda soruşturma açmışlardı. Sendikamıza geç sana yardımcı olalım yoksa ceza alırsın dediler. Ben de geçtim. Şimdi bu öğretmen baskı altında değil midir?

   Rehber öğretmeni ben malum sendikaya üye olmasam beni başka okula görevlendirme gönderecekler diye istemediği bir yerde ise bu öğretmen baskı altında değil midir Sayın Başbakanım.

   Malum sendikadan olmasam Müdür olamam diyenlerin haddi hesabı yoktur. Müdür Yardımcısı olmam için malum sendikadan olmam gerekir diyenleri saymaya gerek bile yoktur.  

   Sonuç olarak Sayın Başbakanım ister böyle bir baskı hissedilsin, isterseniz hissettirin. Her iki durumda da özgür bir ülkede yaşadığımızdan bahsede bilir miyiz? Mesele vatandaşınızda oluşturduğunuz algıdır. Peki bu olumsuz algıyı değiştirmek için seçim bildirgenizde bir ifade olacak mı? Yoksa daha da ileriye götürüp baskıyı arttıracak mısınız?

 

Remzi ÖZMEN

TES İstanbul 8 Şube Başkanı

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

MEB PERSONEL Haberleri