BAŞKENTTE YÖNETİCİ ATAMA KAOSU…

Yönetici atama konusunda daha önceki yıllarda da yargı tokadı yemiş olan Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü geçmişte yapmış olduğu yanlış uygulamalar sonucu yeni dönem yönetici atama sürecini de içinden çıkılmaz hale getirdi.

BAŞKENTTE YÖNETİCİ ATAMA KAOSU…

 

Yönetici atama konusunda daha önceki yıllarda da yargı tokadı yemiş olan Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü geçmişte yapmış olduğu yanlış uygulamalar sonucu yeni dönem yönetici atama sürecini de içinden çıkılmaz hale getirdi. 2006 yılında gerçekleştirdiği müdür yardımcılığı atamalarını yargı kararı gereği iptal ediyor.  Şimdi ataması iptal edilen müdür yardımcıları kadar yeni dönemde atanmak için başvurmuş olan müdür adayları da tedirgin. Zira bu süreç tüm mağduriyetleri ortadan kaldırmadan çözülmeye çalışılırsa yapılacak olan atamalarda tartışmalı olacak ve süreç yine yargıya taşınacak…

 

2008 yılında merkez ilçelerdeki münhalleri duyuruya çıkarmayarak başlayan olumsuzluklar süreci ve hakkının yenildiğini, mağdur edildiğini düşünen yönetici adayları tarafından mahkemeye taşınmış ve Ankara MEM'in tüm münhalleri açıklaması gerektiği yönünde karar vermişti. Ankara MEM kararı yanlış yorumlayarak sekiz merkez ilçe dışına ataması yapılanların (153 kişi) atamalarını iptal ederek durumu kurtarmaya çalışmış fakat gelen tepkiler üzerine bakanlık hukuk müşavirliğinden görüş alarak tüm münhalleri açmış ve 2005-2006 sınavını kazanan herkese  başvuru hakkı tanımıştır. Ocak 2009'da alınan  başvurular neticesinde 495 kişi müdür yardımcısı olarak Temmuz 2009'da atanmıştır.

 

Ankara MEM 13.01.2010 tarihinde Ankara Valiliğine tebliğ edilen mahkeme kararı ile de yeni bir yargı kararı ile muhatap olmuştur… Ve bu yargı kararını da yanlış yorumlamıştır. Bakanlık hukuk müşavirliğinden alınan 27.01.2010 tarih ve 2852 sayılı görüşü kendisine referans alan Ankara MEM (atama yaparken de onların görüşünü almıştı) , MEB Personel Genel Müdürlüğünün 28.01.2010 tarih ve 6258 sayılı yazısında belirtilen bu süreçte müdür yardımcılığında geçen sürelerin “kazanılmış hak sayılamayacağı”nı bildirmesini de dayanak kabul edip 2009 yılı atamalarını tümüyle iptal yoluna gitmiştir.

 

Mahkeme kararında; “Olayda, dayalı idare tarafından davacının belirtilen istemine konu sınav hakkı tanınması hususunun önceki müdür yardımcılığı atamalarının Mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle söz konusu dönemde sınav haklarını kullanan adayların mahkeme kararından sonra bu haklarının sona ermemesi ve iptal kararlarının bütünüyle geriye yürütülmesinin sağlanması amacıyla gerçekleştirildiği ifade edilmiş, ancak dayalı idare tarafından söz konusu uygulamaya dayanak gösterilen Ankara 1. idare Mahkemesi'nin 05.02.2009 gün ve E:2008/1317, K:2009/146 sayılı kararında ise; yönetmelik hükümlerine göre' atama yapılması planlanarak ataması gerçekleştirilen Ankara İli'nin sekiz merkezi ilçesi dışındaki ilçelere yapılan atamalar yönünden hukuka aykırı bir uygulama bulunduğuna ilişkin bir hüküm kurulmadığı, bahsi geçen kararda Ankara İl Merkezi'ndeki sekiz ilçede boş bulunan müdür yardımcılığı kadroları için ilana çıkılmamasına ilişkin dayalı idare uygulamasının hukuka aykırılı hükmedildiği, dolayısıyla söz konusu mahkeme kararının gerekçe ve hükmünden davalı idare tarafından merkez ilçeler dışında yer alan ilçelere ilişkin yapılan atamaların iptalini zorunlu kılacak bir anlam çıkarılamayacağı görülmektedir.” denilerek Ankara MEM'in ilk iptalleri gereksiz yere yaptığını yargı kararı ile gösterilmiştir.

 

 

Bu süreçte Ankara MEM'in tutumu ve mensuplarına yaklaşımı çok önem arz etmektedir. Ankara MEM kendi yanlış uygulamaları sonucu mağdur edilen mensuplarına sahip çıkmalı. Onların mağduriyetini giderecek bir formül bulmalıdır. 2005 sınavıyla başvuran ve atanan müdür yardımcıları görev yerlerinde tutulmalı, 2008 yılında atanıp iptal edilen 153 kişi ilk atandıkları yerlere gönderilmeli ve son iptal kararı için  kesinlikle temyize gidilmelidir.

 

Atamalar ve iptaller sonucu birçok müdür yardımcısı mağdur edilmiştir. Atamalarla ilçe değiştiren, ev taşıyan, çocuğunun okulunu değiştiren, eşiyle aylarca farklı ilçelerde çalışmak zorunda kalmış. Tüm düzenini oluşturmaya başlamışken yeni bir iptalle her şey altüst olmuştur.  Müdür yardımcıları kendilerinin sebep olmadığı durumlardan dolayı mağdur olurken,  mühalleri açmayarak kaosa sebep olan dönemin Ankara İl Milli eğitim yöneticileri hakkında herhangi bir cezai işlemin yapılmamış olması  hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmamaktadır.

 

Bu süreç aşılamadığı sürece yapılacak her türlü yönetici atama işlemi iptal edilmeye mahkum görünmektedir. Ankara MEM mensuplarını mağdur etmek yerine mensuplarını koruyucu bir anlayışla hareket etmeye başlarsa mensuplarının da bu sürece destek olmak adına iyi niyetle yaklaşacakları muhakkaktır. Aksi durumda her aşama yargıya taşınacak ve mağduriyetler süreci artarak devam edecektir.

 

Ankara MEM ne yapmaya çalıştı? Peki sonuç ne oldu? Vekaletlerle devam edeyim düşüncesiyle müdür yardımcılığı atamalarında merkez münhalleri açık göstermeyen o zamanın sorumluları/yöneticileri bu durumdan memnuniyet duyuyorlar mı acaba?

 

Bir gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklendiğinde diğerleri de yanlış iliklenir. Ankara MEM merkez ilçelerin münhallerini vekaletlerle devam ettireyim derken tüm yönetici atama sürecini içinden çıkılmaz bir hale sokmuş ve başkentte yönetici atama kaosuna sebep olmuştur. Geçmiş dönemde yapılan hatalar bugünde devam ederse daha birçok yargı kararının gelecekte de atamaların iptal edilmesine sebep olacağı muhakkaktır.

 

Zülküf SARITEPE

 

 

 

 

 

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (10)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

MEB PERSONEL Haberleri