Gündemdeki konuların konuşulacağı SHOW TV'deki 'Siyaset Meydanı'na Zaman'ın Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, Gazeteci Mehmet Barlas, Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya ve Yazar Vahap Munyar konuk olarak katılıyor.
TEKEL'de gerçekçi davrandık
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Tekel'de gerçekçi davrandıklarını belirterek, "2004 yılında 4C'yi rehabilite ederken sendika temsilcileri ile görüştük. Bizden önce özelleştirme ile işsiz kalanlar işiszliğe mahkum ediliyordu. Rehabilite sonrası onları iş sahibi yaptık. O zaman sendika yöneticileri, 2004'te memnuniyetle karşılaştırdılar. Şimdi aynı sendikacılar "bu bir köleleştirme" diyor. Halbuki bunlar özelleştirmeden değil, iş yerlerinin kapanmasından dolayı 4C'deler. Biz kıdem tazminatını veriyoruz. 10 ay değil, 11 ay çalıştırıyoruz. Aylık izni 1 günden 2 güne çıkartıyoruz. Emekliliğini doldurabilirsiniz diyoruz ama yine de kabul edilmiyor. burada Tekel olayı medyanın da saptırmasıyla bu duruma geldi."dedi.
Başbakan Erdoğan, TEKEL işçileri ilgili sorulan sorulara şöyle cevap verdi: "Yasal olmayan uygulamaya karşı, medyanın bu olayı saptırması neticesinde olay çok farklı mecralara geldi. Burada biz sabırla davranalım dedik. Şu anda 3 milyon işsizin olduğu ülkede asgari ücreti bekleyen on binlerce aile var. Biz onların maaşlarını 900 TL'ye kadar çıkardık. Şu anda TEKEL'in 8 bin çalışanı ikmal ve kıdem tazminatı aldı. 900 dolayında işçi de 4/C'ye müracaat etti.
Bu tabloda ne yazık ki çirkin olaylar oldu. Ay sonuna kadar bu işin mühleti var. Ay sonuna kadar müracaat etmeyenler işsiz kalacak. TEKEL'in özelleştirilen diğer fabrikaları çalışıyor, işçiler çalışmaya devam ediyor.
Özelleştirme modellerin hepsinde belli bir süreyle iş garantisi var. Burada bizim biraz gerçekçi olmamız lazım. Burası üreten çalışan bir yer değil. Biz bu işçiler dışarıda kalmasın diye 4-C uygulamasını getiriyor.
Bu olay bir kırılma noktası. Bir sendika her ay 600-650 bin TL'lik bir gelir kaybediyor. Ama bunlar en sonunda aynı statü ile değişik kamu kurumlarına gönderildiler. Sonrada 4/C'yi tanımıyoruz dediler. Adeta çelik çomak gibi oynamaya kalktılar. Böyle birşeye müsade etmeyiz. Biz verilebilecek ne varsa vermeye varız. Biz hukuk çerçevesinde hak ne ise bunun mücadelesini yapıyoruz. Ama biz bir emanetçiyiz, bir emanetçi olarak da attığımız her adımda adil olmalıyız. Diyoruz ki hiç gecikmeden müracaatlarınızı yapın ve yeni yerinizde işinize başlayın. Bulunduğu il de olmazsa en yakın ilde istihdam etmeye çalışıyoruz. bugün sendikadan kendisine çalışan işçilerle ilgili bu işçileri başka illere gönderin zaten oraya gidip çalışmaz işi bırakır diyor ben bunu kendime yediremem.
Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, Emine Erdoğan'ı ziyarete gelen kadın işçilerle neler konuştuğunu sordu. Başbakan Erdoğan, "Evimde, çalışma ofisimde TEKEL işçisi bayanlarla yaptığım görüşmeden memnun oldular. Evde aracısız görüşme onları memnun etti. Bir tanesinin emekliliğine bir yıl var." dedi.
Basın üzerinden Genelkurmay Başkanımla konuşmam
Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un, bir gazetede yer alan açıklamalarına ilişkin, ''Eğer Genelkurmay Başkanı'nda bilgiler varsa kendisini arayıp bu bilgileri sizinle paylaşmasını ister misiniz?'' şeklindeki soru üzerine, ''Şimdi tabii ben basın üzerinden Genelkurmay Başkanımla konuşmam. Böyle bir şeyin içerisine girmem. Fakat haftalık olarak zaten benim rutin kendisiyle görüşmelerim var. Her hafta yaptığım görüşmede 'Nedir bu?' diye kendisine bunu sorabilirim. Hatta telefonla da aramızda özel telefonumuz, özel hattımız var, onunla da sorup görüşme imkanım var'' diye konuştu.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile zaten bu tür bilgileri aralarında her hafta paylaştıklarını dile getiren Erdoğan, ''Yani böyle bir hassasiyetin olması halinde, ben bunları benimle zaten paylaşacağına inanıyorum. Kendisiyle şu ana kadar yaptığım görüşmelerde böyle bir şey yok. Medya üzerinden de herhangi bir şeyi konuşmayı doğru bulmam'' dedi.
''Aramızda özel telefon var dediniz. Hem sizin hem Genelkurmay Başkanının, telefonun dinlenmesi konusunda korkusu var mı?'' sorusu üzerine de Erdoğan, ''Bu telefonun dinlenmediği söyleniyor'' diye konuştu.
Zaman