Başbakan’ı tanımayan kuşaklar mı yetişecek?

Milli Eğitim Bakanlığı’nın FATİH Projesi’ni tanıtmak için hazırladığı tanıtım filmi, günümüz eğitim sistemini ve günümüz öğrencilerini, en çarpıcı şekilde anlatıyor

Aslında farkına varmadan en doğru mesajı veriyorlar ama eminim ki bu yazdıklarıma çok kızacaklar.
Çünkü onların anlatmak istedikleri, daha doğrusu anlatamadıkları, bambaşka şeyler!..
Tanıtım filminde, Fatih’le bir öğrenci arasındaki bir karşılaşma anı, canlı olarak anlatılıyor.
İzlemeyenler için hatırlatma yapalım:
Filmde, Fatih Sultan Mehmet, hocası Akşemsettin’le bir hana giriyor. Padişahın geldiğini gören hemen herkes ayağa kalkarken 12-13 yaşında bir çocuk, hiç istifini bozmadan tabletinin başında sanal dünyada sörf yapmaya devam ediyor. Çevresindekiler gibi Fatih Sultan Mehmet de, bu duruma şaşıp kalıyor. Çocuğun başına gidip ne yaptığını soruyor. Çocuk, tabletini gösterip, ders çalıştığını söylüyor.
Fatih, “Bununla mı çalışıyorsun?” deyince çocuk, “Evet, İhtiyacım olan her şey tabletimde var. Üstelik e-içerikli z-kitaplarla ders çalışmak çok daha zevkli. Öğrenmek istediğim her şey parmaklarımın ucunda” diye yanıt veriyor.
Fatih, çocuğu şaşkınlıkla dinlerken, “Ben var mıyım acep, parmaklarının ucunda?” diye soruyor.
Çocuk sen kimsin ki diye Fatih’i tanımadığını ima edince, yanındakiler çocuğa padişahın ismini söylüyor.
Tablette, Fatih’in kim olduğunu gören çocuk, padişaha, “Teknolojiyi en iyi kullanan padişah, 7 dil biliyormuşsun, İstanbul’u sen fethetmişsin” diyor.
Fatih, filmin sonunda, hocası Akşemsettin’e, “Nice cihan gezdik, nice fetihler yaptık ama bu fetih bir başka” diyor...

Fatih’i tanımıyor
 Yazının başında da söylediğimiz gibi eğitim sistemimiz, öğrenciler ve FATİH Projesi, bundan daha iyi anlatılamazdı. Niye mi? Gelin filme bir de Milli Eğitimcilerin gözüyle değil de, sıradan bir izleyici gözüyle bakalım:
1. Saygısız kuşaklar mı yetiştiriyoruz? Yediden yetmişe hemen herkesin, saygı gösterip ayağa kalktığı padişaha, yeni nesiller aynı saygıyı göstermiyor. Böylesi daha iyi diyenler olabilir. Ama çocuk, gelen kişinin padişah olduğunu anladığında, öylesine bir yutkunup, öylesine ayağa fırlıyor ki, görülmeye değer!..
2. Tabletten her şeyi öğrenen çocuk, nedense padişahı tanıma gereği duymuyor. Oysa tablette padişahla ilgili her türlü bilgi mevcut. Ama ne ona hiç kimse bu bilgileri öğretmiş ne de o merak edip ülkeyi kim yönetiyor diye, o her şeyi bilen tabletinden bunu öğrenmiş. Şimdi yine, padişahı tanısa ne olacak, tanımasa ne olacak, tanımak zorunda mı diyenler çıkabilir. Çok haklılar, zaten bugünkü eğitim sisteminde hangi öğrenci, hangi bakanı tanıyor ki! Ama en azından Allahı var, Başbakanı tanıyorlar. Görünen o ki, Eğitimde Tablet Devri başladığında onu da tanımayacaklar!
3. Fatih, filmin sonunda hocası Akşemsettin’e, “Nice cihan gezdik, nice fetihler yaptık ama bu fetih bir başka” diyor. Güler misiniz, ağlar mısınız. Cihan Padişahı Fatih Sultan Mehmet’in uçan kuştan bile haberi var ama tabletten haberi yok. Hele hele Hocası’nın bu cehalet karşısındaki mahcubiyeti, inanılır gibi değil. Nasıl olur da benim haberim olmaz dercesine sanki yerin dibine girmek istiyor...
 Şimdi hiç kimse suçu birbirine atmasın, beni de öküzün altında buzağı aramakla ve art niyetle suçlamasın.
Eğitim ciddi bir iştir diye sık sık hatırlatıyoruz. Amacı aşan projelerin, şakşakçılığın ya da özentilerin, insanı nasıl yanılttığına hep dikkat çekiyoruz. Ama galiba hepsi de nafile.

Vah ki vah!..
Şimdi, altı üstü bir tanıtım filmi, niye bu kadar abartıyorsun diyenler çıkabilir.
Zaten benim eleştirim de filme değil, olaya bakış açısına.
FATİH Projesi’ni, en az onlar kadar ben de önemsiyorum. Başbakan Erdoğan’ın da her türlü desteği verdiğini ve bu projeye yönelik olarak çok büyük umutlar beslediğini de yakından biliyorum. İşte bu yüzden, böylesi hayati bir proje, tesadüflere ve popülariteye bırakılmamalı.
Projenin diğer detayları da, aynı mantık çerçevesinde ele alınıyorsa vay halimize. İşte o zaman pek çok hayal kırıklıkları yaşanacak demektir. Ve bu konuda kesinlikle hayal kırıklığı yaşamak istemiyoruz.
Özetin özeti: Ülkeyi yönetenleri tanımayan, onları gördüğünde ayağa kalkmayan, sanal ortamda kaybolup giden nesiller mi istiyoruz yoksa milli, manevi değerlere saygılı, çevresi ve dünya ile ilgili, yeniliklerin içinde gelenekleri unutmayan gençler mi istiyoruz, iyi düşünüp ona göre karar verelim!..

Abbas GÜÇLÜ-Milliyet

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

KAMU PERSONELİ Haberleri