Başbakan Binali Yıldırım CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun, görevden almalarla ilgili eleştirilerine yanıt vererek, "Sayın Kılıçdaoğlu'na Yenikapı ruhunun gereğine uygun olarak birlik beraberlik dayanışma içerisinde gerek bölücü terör örgütü, gerekse FETÖ'cü terör ile mücadele konusunda daha olumlu bir tavır içerisinde olmasını bekliyorum" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul Ümraniye'de düzenlenen Erzincan Kültür ve Eğitim Vakfı Danışma ve Dayanışma Toplantısı'na katıldı. Toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Yıldırım, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eleştirilerine yanıt verdi.
"YENİKAPI RUHUNA UYGUN TAVIR BEKLİYORUM"
Kılıçdaroğlu'nun "240 şehidin sorumlusu kim" sözlerine değinen Yıldırım, "Sayın Kılıçdaroğlu ile 15 Temmuz darbe gecesi bir telefon görüşmemiz oldu. Bize söylediği "bu bir darbe girişimdir. Bu milli iradeye karşı bir kalkışmadır. Bu konuda sizin yanınızdayız. Sonuna kadar sizi destekliyoruz" dedi. 15 Temmuz'dan bu zamana 2 aydan fazla geçti. Ne değişti. Sayın Kılıçdaroğlu fikrini değiştirdi mi, yoksa Türkiye'de başka bir şey mi oldu. 15 Temmuz darbe girişiminin sorumlusu ne aziz milletimizdir, ne de sayın Kılıçdaroğlu'dur. Dünyanın başına bela olan FETÖ terör örgütü ve onun başıdır. Olayı net olarak ortaya koyalım. Bu alçak terör örgütünün de bütün izlerini, bütün bağlantılarını ortaya çıkarmak bizim boynumuzun borcudur. Bir kez daha sayın Kılıçdaroğlu'na Yenikapı ruhunun gereğine uygun olarak birlik beraberlik dayanışma içerisinde gerek bölücü terör örgütü, gerekse FETÖ'cü terör ile mücadele konusunda daha olumlu bir tavır içerisinde olmasını bekliyorum" diye konuştu.
"BU KONULARI ANLATTIK, GEREKİRSE TEKRAR ANLATIRIZ"
Kılıçdaroğlu ile daha önce birkaç kez bir araya gelerek konuştuğunu hatırlatan Yıldırım, "Bu konuları enine boyuna anlattık. Buna rağmen anlaşılmayan konular belli ki var. Bunları da gerekirse tekrar anlatırız. Amacımız Türkiye'nin bir daha böyle alçakça darbe girişimleri ile karşı karşıya kalmaması. Enerjimizi ne bölücü terör mücadelesinde, ne de FETÖ'cü darbeciler için harcamamamız" şeklinde konuştu.
"SAYIN KILIÇDAROĞLU BİR ŞEYE KARAR VERSİN"
CHP Lideri'nin Suriye politikası konusundaki eleştirilerini de yanıtlayan Yıldırım, "Sayın Kılıçdaroğlu bir şeye karar versin. Suriye ile yaşanan sorunlar ortada. İsrail ile Türkiye sorun yaşadı Mavi Marmara'dan dolayı. Aynı şekilde uçak düşürülmesi olayından dolayı Rusya ile sorun yaşadı. Sayın Kılıçdaroğlu aramız açılınca "herkesle düşmanız diyor" ilişkiler düzelip işler yoluna konduğunda yine memnun olmuyor. Nasıl yapacağız. İkisini de eleştiriyorsunuz. "Niye anlaştınız İsrail ile, Rusya ile'. Anlaşamayınca da "herkesle düşmansınız" diyor. İkisinden biri doğru. Doğru olan şu dostlukları arttıracağız, düşmanlıkları azaltacağız. Hem içeride, hem dışarıda" ifadelerini kullandı.
"BİZ ATIŞARAK DEĞİL, EL SIKIŞARAK SORUNLARIN ÇÖZÜLMESİNDEN YANAYIZ"
Kılıçdaroğlu ile her zaman görüşebileceğini vurgulayan Başbakan Yıldırım, "Biz atışarak değil, kamuoyunda siyaset yaparak değil el sıkışarak, konuşarak sorunların çözülmesinden yanayız. Tribünlere söz söylemek seçim meydanlarında olabilir ama diğer zamanlarda ülkenin sorunlarında ortak bir anlayış içinde hareket etmek lazım. Asgari müştereklerde birleşmek lazım. O nedenlerle genel başkanlarla bir araya geldik. Bir uzlaşma ile küçük de olsa bir anayasa değişikliği yapalım dedik. 1.5 aydır arkadaşlar çalışmaya devam ediyor, bir noktaya geldi. Önümüzdeki günlerde inşallah bunun kararını verip yolumuza devam edeceğiz" dedi.
"EN BÜYÜK MAĞDUR ŞEHİTLERİMİZİN YAKINLARIDIR"
Başbakan Binali Yıldırım son günlerde darbe girişiminin unutturulmaya çalışıldığını vurgulayarak şunları söyledi;
"Bu günlerde 15 Temmuz darbe girişimi bir tarafa bırakıldı, "efendim mağdurlar var" Devlette memuriyette çıkarılanlar, iş aleminde, sivil toplum kuruluşlarında mağdurlar var. Peki milletin mağduriyetini nereye koyacağız. En büyük mağdur 241 şehidimizin yakınıdır ve 79 milyon vatan evladıdır. Mağduriyetten konuşursak en önce konuşmamız gereken budur. Kaldı ki bu terör örgütü kapalı bir kutu, saydam değil, ilişkileri gizemli. Bunu yanlış yapmadan, itinayla sorumluları ortaya çıkarmak kolay bir iş değil . Onun için bizim memuriyetten çıkardığımız epeyce sayıda insan var. Mahkemelerin tutukladığı bizzat darbeye iştirak edenler var. Dolayısıyla büyük bir kitle oluşturuyor bu doğru. Ancak bunu yapmazsak Türkiye tekrar bu tehdit ile karşı karşıya kalır. Bunu milletimizin bilmesi lazım. Bundan sonra hatalar varsa, yanlışlar varsa düzeltecek mekanizmalar da var. Bunların Valiliklerde, bakanlıklarda gerekli komisyonlar kuruldu. Kendisine haksızlık yapıldığını düşünen kim varsa müracaat ediyor. Bu müracaatlar değerlendirilecek, gerçekten bir haksızlık yapılmışsa bunlar düzeltilecek. Sapla saman birbirine karışmayacak, kurunun yanında yaş yanmayacak. İntikamla değil, adaletle muamele edilecek. Türk adaleti iş başındadır, darbecilerden hesap sormaya başlamıştır. O bakımdan darbeyi gündemden düşürüp, darbecileri savunmaya kalkmak bu şehitlere, gazilere yapılabilecek en büyük kötülüktür. Bir an önce herkesin bu konuda gerekli sorumluluğu almasını bu millet bekliyor."