Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Polis Akademisinin mezuniyet töreninde konuştu. Erdoğan, Polis Akademisi mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada Gezi eylemlerini eleştirdi ve ''Polisimiz kurşun yiyor, karşılığında su ve biber gazı sıkıyor. AB müktesebatında bunun olduğu görülür. Türkiye'nin polisi konusunda takdirde bulunacak merci başka ülkelerin parlamentoları değil millettir'' dedi.
İşte Başbakan'ın konuşmasının satır başları:
Bugün mezun olan 475 öğrencimiz sadece Türkiye'nin değil bütün bu coğrafyanın en güzide eğitim kurumunda eğitim aldılar. Burada verilen eğitimin çok çok önemli olduğuna inanıyorum.
Türkiye zorlu bir coğrafyada yer alıyor. Öncelikle vatandaşlarının çoğu müslüman olan bir ülkeyiz. Demokrasiyi bir rejim olarak benimsemiş bunu başarıyla uygulayan bir ülkeyiz. Biz uzun yıllar boyunca teröre rağmen demokratikleşme adımlarını atan bir ülkeyiz. Bütün bu parametreler Türkiye'nin güvenliği kapsamında çok hassas çalışmamız gerekiyor.
10 buçuk yıldır, özgürlük ve güvenlik dengesini en güzel şekilde kurduk. Bizim halkımız demokrasi ve özgürlük noktasında en ideali hak ediyor.
"GERİ DÖNÜŞ YOK!"
30 yıldır devam eden terör sorununu artık çözüm aşamasına getirdik. Bu aşamaya, bu umut verici noktaya sadece güvenlik tedbirlerini artırarak değil özgürlükleri genişleterek geldik.
Hiçbir tahrik, tuzak Türkiye'yi güvenlikçi politikaların egemen olduğu noktaya geri döndüremez.
Son haftalarda Gezi Parkı bahanesiyle başlatılan eylemler, malesef polise karşı sistemli ve tertipli bir kampanyaya dönüştürülmek istendi. Bu gösterilerde polisimiz hedef alındı. Polisin şahsında hükümetimiz, demokrasimiz ve milli irade hedef alındı.
"KAHRAMANLIK DESTANI YAZDINIZ"
Ulusal medyanın, uluslararası medyanın bazı parlamentoların hedefinde hep polis oldu. Gösterilerin en başından itibaren büyük bir dikkatle izliyoruz. Gösterilerin hiçbir aşamasında, polis demokrasinin dışına çıkacak, hukuku çiğneyecek bir tavrın içinde olmadı. Polis, amirden aldığı emirle, yetki çerçevesinde görevini başarı ile yerine getirdi. Daha önce de söylediğim gibi, polis, demokrasi ve hukuk testinden başarı ile geçti. Polisimiz, bir başka ülkede yaşansa, asla tahammül edilmeyecek saldırılara tahriklere, hukuk dışına kesinlikle çıkmadan gösterilere karşı koymuş, adeta kahramanlık destanı yazmıştır.
Böylece uzun süreli bir mücadeleyi, aç susuz başarabilmek sadece bizim polisimizin başarabileceği bir şeydir. Özgürlüğü genişleten, bu kadar reform yapan hükümetin başbakanı olarak söylüyorum; biz işkenceye sıfır tolerans diyen bir hükümetiz.
"POLİS DE HATA YAPAR"
Biz polisimizin olaylara müdahalesini, gözaltı koşullarını değiştiren bir hükümetiz. Polisimiz de hata yapar. Ama kim olursa olsun, isterse milletvekili olsun, bizim polisimize küfretmeye hakkı yoktur.
Olaylar başladığı andan itibaren polisimiz son derece itidalli ve soğukkanlı davrandı. Bir partinin milletvekili kameraların önünde polisimize çok ağır ifadeler kullandığı halde polisimiz vakarından asla ödün vermedi. 10 yıl önce bu olaylar olsaydı polisimizin vereceği tepkiyi milletimizin yorumuna bırakıyorum.
"POLİSİ YIRATTIRMAYIZ"
Göstericiler çiçek, böcek, karanfil çocuklar olarak gösterilirken polisimiz şiddet yanlısı olarak gösterilmek istendi. Oysa tablo tam tersiydi. 1 polisimiz şehit oldu, 2 polisimiz yaralandı. Görüntüler ortaya çıktıkça polisimize yönelik şiddet ortaya çıkıyor. Önümüzdeki günlerde bu görüntüleri halkımızla paylaşacağız.
Polisimizi asla yıprattırmayacağız
"HUKUK DIŞINA ÇIKANLAR HAKKINDA İŞLEM YAPILACAK"
İster bu süreçte, ,ister başka zaman olsun hukukun dışına çıkan görevliler hakkında gereken idari işlemler yapılacaktır. Yaptığımız mitinglerde milletimizin polisin arkasında olduğunu gördük. Çünkü bu polis milletin polisidir. Biz polisimizin demokrasiye, özgürlüklere, hukuka sahip çıkan ama gücü ve müdahale kabiliyetinin de artmasını istiyoruz. Bunu da yapacağız.