İşte Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklamaları:
Son anketler ne diyor?
Anket sonuçları var ama paylaşmayacağım. Vatandaşlarımıza biraz saygısızlık olarak görüyorum. Gerçek anket, gerçek sonuç vatandaşlarımızın 16 Nisan'da sandığa gidip vereceği oylardır. Anketlere inanırım ancak kendim yaparsam. Allah'a şükür biz rahatız. Problem yok.
Kılıçdaroğlu'nun 'tek adam' iddiası
Bu insan halkın yüzde 50'sinden fazlasının oyuyla başa geliyor. Tek adam padişahlıkta dikatatörlükte olur. Orada zaten halkın oyuyla gelmez. Ya soydan gelir ya darbeyle gelir, demokratik sistemleri ortadan kaldırır bir takım güçleri kullanarak. Vesayet odaklarını kullanarak iktidarda olmaya devam eder. Sayın Kılıçdaroğlu herhalde bu anayasanın görüşmelerinde neler konuşulduğunu takip etmedi. Milletvekillerini ikna etmek için her yolu denediler. İşi kaba kuvvete kadar götürdüler. Kürsü işgalleri oldu. Bütün bunların sonunda milletin seçtiği vekiller bu anayasa değişikliğine olur verdi. Şimdi onaya gidiyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu darbeyle bunu karıştırıyor. Yönetim sistemini değişikliğini ön gören önemli bir değişiklik milli iradenin eliyle yapılıyor.
Cumhuriyet tarihinde ilk defa Türkiye'de sivil bir anayasa değişikliği yapılıyor. İlk defa değil ama yönetim sisteminin değişikliğini ön gören önemli bir değişiklik parlamentodan milli iradenin eliyle yapılıyor.
Sayın Bahçeli'ye sayın Kılıçdaroğlu'na gittik. Başladfık da çalışmaya. Ama çalışmanın bir yerinde CHP koptu. Sonra ben kendisine dedim ki sayın Kılıçdaroğlu belli ki biz anayasa değişikliği konusunda farklı düşünüyoruz. Siz parlamenter sistemden yanasınız biz de diyoruz ki parlamenter sistem zaman zaman darbelere zemin hazırlıyor. ekonomik krizlere sebep oluyor. Güçlü sürekli iktidarı sağlayacak bir yönetim sistemine ihtiyaç var bu da ancak sandıkta temin edilebilir. Bunu cumhurbaşkanlığı sistemi başkanlık sistemi olarak öngörüyoruz. Eğer siz buna rıza göstermiyorsanız siz de teklifinizi getirin. Görüşelim. Yine millete götürelim. ya tek adamlık teranesi tutturmuş gidiyor. Onlar kendi partilerinin tarihini anımsayorlar herhalde.
Bu sistem bırakın tek adam olmayı sınırlama var. 10 yılla sınırlanıyor. Vatandaş istese bile devam edemiyor.
Fesih tartışması
Cumhurbaşkanı'nın fesih yetkisi yok. 15 Temmuz başarılı olsaydı meclis feshedilecekti. Darbelerde meclisler feshedilir. Ne var? O da seçimlerin yenilenmesidir. Bir tıknamaya karşı bir tedbirdir. Mevcut anayasanın116. maddesinde cumhurbaşkanı seçime götürebiliyor. Kapatma ayrı bir şey. Diyelim ki seçim oldu, tek başına bir parti iktidara gelmedi hükümet kurma görüşmeleri sonuç vermedi 7 haziran'ı hatırlayalım 5,5 ay sonra tekrar seçim yapıldı. 116'ya değişiklik yapılıyor cumhurbaşkanı seçim kararı alabilir deniyor. Aynı şekilde tbmm de seç.im kararı alabilir. Burada bir ince nokta var; diyelim ki meclis seçime gitme kararı aldı kendi seçimini de yeniliyor cumhurbaşkanı da seçime götürüyor. İki giç birden seçime gidiyor . Cumhurbaşkanı seçim kararı alırsa kendisi gittiği gibi meclis de seçime gitmek zorunda. Alınacak karar her ijki iradeyi de bağlıyor.
"Bu sistemin adı, garantili hükümet sistemidir"
Amerika bugün bunu tartışıyor. Amerika'da seçim yenileme yetkisi yok bunun için 'topal ördek' durumu oluyor. Meclis tıkanıyor, bütçe kabul edilmiyor sistem krize giriyor... Fransa'yı ele alalım; başkanın seçime götürme yetkisi var meclisin yok. Başka ülkelerin olumsuz örneklerini de dikkate alarak kendi yönetim geleneklerimize uygun bir sistem getiriyoruz. Bu sistemin adı garantili hükümet sistemidir.
Millet düşünmeyecek kim hükümet olacak kim başbakan olacak. Zaman kaybı yok. Güven var, istikrar var. Niye tek adam değil? Bir kere seçimle geldi. Yüzde 50 oyla geldi. Buna tek adam demek vatandaşın iradesini yok saymaktır.
Bizim görevimiz vatandaşa doğruları anlatmak. Şu anda Cumhurbşakanına verilcek yetkilerin mevcut anayasadaki yetkilerden çok farkı yok. Nedir fark? Cumhurbaşkanı kararname çıkarıyor. Yürütme konularıyla ilgili. Temel hak ve hürriyetlerle ilgili kararname çıkaramaz. Bir konu anayasada kanunlarla tanımlanmışsa onun hakkında kararname çıkarılamıyor. Anayasada hüküm olan konularda kararname çıkamıyor. Anayasada diyorsa bu konu kanunla düzenlenir. Bu konuda da kararname çıkaramıyor. Eğer çıkarırsa kanun kararnamenin üzerinde yer alıyor. Çıkarırsa mahkeme hemen iptal edecek. Diyelim kanuna uymadı cumhurbaşkanı kafasına göre iş yaptı meclisin anayasa mahkemesine götürme yetkisi var. Aynı yetki kanun cumhurbaşkanının elini kolunu bağlıyorsa cumhurbaşkanı da anayasa mahkemesine götürebiliyor. Çok yetki dedikleri ne? Bakanların sayısını, isimlerini belirlemek. Size bir görev verdi millet istediğiniz bakanla yönetin. İhtiyaçlar var. Türkiye'nin ihtiyaçları değişiyor. Mesela sosyal medya buralarda bakanlığa ihtiyacımız var. Bazı bakanlıkların adını değiştirmek, sayısını değiştirmek lazım. Millet size yetkiyi veriyor. Verilen yetkiyi kötüye kullanırsanız sadece millet denetlemiyor meclis denetleyecek. Şimdi ki cumhurbaşkanını meclis fiilen denetleyemiyor. Sadece vatana ihanetten suçlanabilir. Yani fiilen cumhurbaşkanı suçlanamıyor cezalandırılamıyor. Şimdi değişiklikle herhangi bir suçtan dolayı suçlanabiliyor hem cezalandırılabiliyor.
Cumhurbaşkanının başına bir iş geldi. Yardımcısı 45 gün içinde seçime götürecek. Götürmüyorum deme şansı yok. Meclis toplanır alaşağı eder, biter. Anayasayı ihlal etmenin suçu meclisin denetim mekanizmasını kullanarak gerekli ceza verilir. Bir yardımcı tutup da ülkeyi sınırdan dışarı mı kaçıracak? Bunlar deli saçması. Bütün yönetimlerde vekil asılın bütün yetkilerine sahiptir. TBMM başkanı neden vekalet etmiyor? Bu sistemin en önemli özelliği yürütmeyle yasamayı kesin çizgilerle birbirinden ayırıyor.
Son Başbakan mı?
CHP bu referandum sürecinde kuzu taktiği uyguluyor. Böyle sakin sinirlenmiyor bilmeyen zanneder ki CHP değişti. Vatandaşa mağdur masum rolü oynayarak bu bir strateji. Diyor ki; Biz başbakanı koruyoruz. Kardeşim sana mı düştü Başbakanı korumak? Başbakan alnının akıyla yıllardır hizmet ediyor. Dünyanın en büyük eserlerini memlekete kazandırdık. Beni koruyacağına çalış da yeni sistemde sen de iktidar olmanın yoluna bak.
Bu değişikliğin yapılması darbe riskini ortadan kaldırıyor. 80 darbesi sonuç aldı, 15 Temmuz sonuç alamadı niye güçlü iktidar vardı o iktidara güvenen millet vardı darbeciler darbeyi yedi. Güvendiği lider olursa millet meydana iner. Recep Tayyip Erdoğan'a güvendiği için meydanlara indi, darbecilere dersini verdi. Zayıf iktidarlar olunca bu tip demokrasi karşıtı girişimlere karşı koyulmuyor.
Eski yol arkadaşlarının oyu
Benim başkasının oyu hakkında hüküm vermem çok büyük nezaketsizlik olur. Kimseye oyunun rengini sormadım. Sadece evet vermenin ülkenin geleceği açısından önemli olduğu anlatıyoruz. Ahmet (Davutoğlu) Bey anayasa görüşmelerinde destekledi. Abdullah Bey bu partinin kurucularındandır. Bizim yol arkadaşlığımız belirli bir süreye göre değildir ahirete kadardır. Zaman zaman hepimizin hataları olur ama hiçbir yol arkadaşımız bu davaya bilerek ihanet etmemiştir.
Referandumdan 'Hayır' çıkarsa...
'Evet'in suyu mu çıktı. Benim evet çıkacağından zerre kadar tereddütüm yok. Hayır grubunun yaptığı gibi korku kaos endişe pompalamak istemiyorum. Vatandaş gidecek hayır da verecek evet de verecek. Karar bizim başımız üstüne. Biz evet çıkarsa Türkiye'nin ne kazanacağını anlatıyoruz. Onlar ne anlatıyor evet çıkarsa muhtarlıklar kapatılacak minibüs hatları iptal olacak fabrikalar elden alınacak...Yabancı yatırımcı öngörülebilirliğe bakar. Yabancı yatırım ülkede güçlü iktidar varsa gelir. Büyüme güçlü iktidarda olur.
Tutuklu HDP milletvekilleri
HDP 7 Haziran öncesi başka bir taktik uyguladı. Biz Türkiye partisi olduk dedi. Millet de ciddi bir destek verdi. Ama ne oldu hemen seçimden sonra biz sırtımızı Kandil'e yasladık dediler. Ceylanpınar'da iki polisimizi şehit ettiler. Ve ondan sonra her şey değişti. 22 Temmuz 2015 o gün bugün...Bir parça canlanınca iradeleri kendinde değil. Dağ karar verdi. Dağ ne diyorsa onu yaptılar. Eğer özgür iradeyle hareket etselerdi siyaset yaparlardı. kendi iradeleri olmayınca terör örgütünün esareti altına girince Türkiye'de siyaset yapamazlar. Yüze yakın belediye aldılar verilen vergiler o şehrin güzelleşmesine harcanacakken dağa gönderildi çukurlar kazıldı insanlar göçe zorlandı bütün bunlar ortadan kalktı. Kürtlüğünle Türklüğünle aleviysen caferiysen sünniysen iftihar et o senin şeref belgendir. Ama bir şeyle daha iftihar edeceksin bayrağınla. Çözüm PKK terör örgütünün yok olup gitmesidir.
Suriye'deki gelişmeler
PKK açıkça YPG'den destek alıyor çok gelişmiş silahlar alıyorlar ve bununla bizim canımızı yakıyorlar. Müttefiklerimize bunu her fırsatta söylüyoruz. Bölgede yapay devletçikler oluşmasına biz razı değiliz. Bölgede kaosu azdırır. Parça parça olmuş bir bölgeden hayır gelir mi? Türkiye hiçbir zaman yalnız kalmaz. Biz bu bölgenin sigortasıyız. Şu anda Türkiye oerada izleyen değil aktif olarak pozisyon alan karar süreçlerine katılan bir ülke. Fırat Kalkanı'nda bunu yaptık.
Fırat Kalkanı Cerablus'dan El Bab'a kadar olan bölgenin teminat altına alınmasıydı. Bunu sağladık. Suriye'de tam bir kalıcı siyasi çözüm olmadan çok fazla insanın gitmesini beklemiyoruz. Türkiye'nin yayılma amacı yok. Bölgede otorite boşluğu sona ersin ölümler dursun barış huzur gelsin amacımız.
Biz orada oldu bittiye izin vermeyiz. Gereken cevabı anında veririz. Kim kimi desteklerse desteklesin. Bizi ilgilendirmez. Bizim canımızı yakmaya çalışan her türlü unsurla baş edecek gücümüz var ve zaman ne zaman gelirse gereğini yaparız. Hiç kimseden izin almak gibi bir keyfiyetimiz olmaz.
AB ile ilişkiler
Avrupa ile ilişkileri gerçekçi bir boyutta ele almamız lazım. Son iki ayda yaşadıklarımız ortada. FETÖ'ye PKK'ya DHKP-C'ye verdikleri hakları Türkiye Cumhuriyeti'nin bakanlarına, milletvekillerine vermedi. Gazetelerin manşetleri Türkçe, 'Hayır oyu verin' size ne kardeşim. Böyle kepazelik olur mu? Avrupa değeri diyorsanız önce siz Türkiye'nin kararına saygı duyacaksınız. Türkiye düşmanlarına kucak açmayacaksınız.
Avrupa'ya laiklik eleştirisi
Biz milletimiz ne derse o yönde yürürüz. Bir referandumdan önce değerlendirilecek. Denecek ki siz Türkiye'yi istiyor musunuz istemiyor musunuz? Burası bir hristiyan kulübü müdür? 60. Kuruluş Yıl Dönümünde Gördük. Papa'nın karşısında hepsini gördük. Vaaz dinler çocuklar gibi uslu uslu dinliyorlar. Bizde laiklik var demokrasi var. Din devlet işleri birbirine karıştırılmaz. Böyle bir görüntü bize uymaz. Dini değerler her şeyin üzerindeyse yönetimlerde buna ne denir? Bizim de dini değerlerimiz başımızın üzerinde ama dini değerlerle siyaset yaptığımız zaman işin işinde çıkamayız. Laikliğin özü budur. İnsan müslüman olur insan az inançlı olur, inanmaz bunların hepsi mümkün. Bunu dayatmaya çalışırsak o toplumda huzur bozulur. Dini konular bunlar bir yönetim meselesi olmamalıdır. Bu FETO bu yüzden başımıza geldi. Dini duyguları sömüre sömüre...Biz mutlaka bu acı tecrübeyi dikkate alıp gerekli tedbirlerimizi alıyoruz. Aksi halde başka bir alanda bu tekrar zuhur edebilir. Bunlar ülke yönetmeye heveslenmeyecekler. Bunun yolu da güçlü iktidar.
Kerkük'te bayrak krizi
Irak Kuzey Bölgesel Kürt yönetimi durup dururken kendi bayraklarını çektiler. Bu yanlış bir şey. Bu Irak anayasasına ayrıdır. Kerkük Türkmen yurdudur. Arapların Türkmenlerin itirazına rağmen bu kararı aldılar. Irak merkezi yönetimi bunu tanımıyoruz dedi. Burada bir alan genişletme burada bir fiili durum yapma kabul edilemez. Gerekirse Birleşmiş Milletler de devreye girebilir. Irak Başbakanı ile dün konuştum. 45 dakika. Bu konuda Bağdat'la biz görüş birliğindeyiz. Yapılan bu oldu bitti kabul etmiyoruz.
Trump yönetiminin FETÖ'ye karşı tutumu
Açıkçası bu konuyu biz dile getirdik Amerikan Dışişleri Bakanına, o da 'konu yargıda, biz de takip ediyoruz' gibisinden genel geçer bir cevap verdi, bizim henüz istediğimiz düzeyde bir gelişme yok ama biz işin peşini bırakmayacağız."
Adil Öksüz'ün Türkiye'de bir ülkenin diplomatik temsilciliğinde saklandığı iddiaları
Adil Öksüz'ün tabii her yerde aranıyor. Böyle bulunamayınca da bu ve buna benzer iddialar da sıkça ortaya atılıyor. Ama biz işin peşindeyiz. Nerede olursa olsun aranıp bulunacak. Ölüsü yahut dirisi... Bu yeni bir iddiadır, her türlü iddiayı ciddiye alıyoruz ve üzerinde titiz bi şekilde değerlendirme yapıyoruz.
Ülker 1 Nisan reklamı
Görmedim de duydum. Anlatıldı. Hiç yersiz anlamsız, insanlara o darbe günlerini hatırlatan bir takım ifadeler varmış. Bir hesaplaşma falan. Ablalar abiler...Bir takım yersiz laflar içeren. Zaten toplumda bir tedirginlik var bu tedirginliği tetikleyen talihsiz bir reklam. Hakikaten 1 Nisan şakası gibi. Bugünlerde herkesin çok daha sorumlu davranması lazım. Milletin duyarlılığına saygı gösterilmesi lazım. Milletimiz bu konuda çok diri, çok uyanıklık en ufak bir hareketlenmede hemen arıyorlar.
Kılıçdaroğlu ile TV programı
Hiçbir yararı olmaz çünkü, Kılıçdaroğlu bozuk plak gibi aynı şeyleri tekrar edip duruyor. Bunların nesini tartışacağız? Bilinmeyen bir konu olur da oturur tartışırız. Bu halk oylaması geçsin, Türkiye'nin geleceğini, 2023 hedeflerini konuşalım. Bunları konuşabiliriz ama o çizgiye bir kere gelsin. CHP memleket gündemine gelsin, yalan rüzgarından çıksın, gerçek hayata gelsin oturup konuşalım bunları.