AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde düzenlediği basın toplantısıyla 2016-2019 Orta Vadeli Programı'nı açıkladı.
2016-2019 Orta Vadeli Plan'a göre Türkiye'de büyüme 2016'da yüzde 3.2, 2017'de yüzde 4.4 olacak. Enflasyon ise OVP'ye göre 2016'da yüzde 7.5, 2017'de yüzde 6.5 olarak öngörülüyor. Bunun yanı sıra eğitimde önemli adımlar geliyor. 2019 yılının sonuna kadar ikili eğitimin sona erecek ve yabancı dil tüm okullarda zorunlu olacak.
İşte Başbakan'ın konuşmasından satırbaşları;
Türkiye 2009 hariç 27 çeyrek boyunca sürekli büyüdü, büyümeye devam ediyor. 3-4 bandında büyüme elbette bizim için yeterli değildir. Bu büyüme bizim asla beklediğimiz hedeflediğimiz bir büyüme değil. Küresel olumsuzluklar bizi de etkiliyor. Biz 3'ün üzerinde büyüme yakaladık, 2016'da. Tüm olaylara baktığımızda geçtiğimiz 9 ay boyunca hiç boş durmadık.Darbe dinlemedik yapısal reformlara devam ettik. Haziran-Ağustos arası Meslis'ten tüm toplumu ilgilendiren çok sayıda kanun çıkardık.
BÜYÜME YÜZDE 5'İN ALTINDA OLMAYACAK
2017-2019 dönemlerinde büyüme oranını artıracağız. Bu vazgeçilmez bir hedefimiz. Çünkü 2023 hedeflerine giderken düşük büyüme bizim için uygun değil. 2016'da 3,2 büyüme hedefliyoruz. 2017'de yüzde 4,4, 2018-2019 da yüzde 5'in altında büyüme öngörüyoruz.
Orta Vadeli Programı'n 5 hedefi var. Bunlardan ilki istikrar. Siyasi istikrar var mı? Var. Bunu 15 Temmuz'da en iyi şekilde gördük. Milletimiz meydanlara indi ve ülkemizi karanlık günlere sürüklemeye çalışan terör örgütlerine gerekli cevabı verdi.
Tüketime dayalı bir büyüme bizim için uygun değildir. Türkiye mutlaka katma değeri yüksek teknolojik ürünlerde söz sahibi olması gerekiyor. Bunu ileri teknoloji sanayi üretiminde, uzay-havacılık sektöründe, ilaç ve kimya sektörlerinde başarabiliriz. Bu sektörlerde millileştirmeyi artırcak tedbirleri alacağız.
İkinci temel amacımız enflasyonu düşürmek. Bu sene öngördüğümüz şekilde büyük bir farklılık olmazsa yüzde 7,5 seviyesinde sezonu kapatmış oluyoruz. Seneye hedefimiz yüzde 6-6,5 olarak belirledik. Kademe kademe enflasyonu düşürmek en önemli hedeflerimiz arasında. Buradaki oranlar küçük görülebilir ama 15 yıl öncesine gidip çift haneli rakamları hatırlayalım. İlk işe başladığımda yüzde 135'i görmüştüm.
CARİ AÇIK
Türkiye mutlaka değerli vatandaşlarım katma değeri yüksek teknolojik ürünlerde söz sahibi olmalı. İstikrar var, kapsayıcı büyüme var ancak enflasyonu düşürmek lazım. İkinci temel hedefimiz enflasyonu düşürmek. Bu sene öngördüğümüz şekilde büyük bir farklılık olmazsa yüzde 7,5 seviyesinde bir enflasyonla sezonu kapatmış oluyoruz. Seneye hedef bir kademe daha düşük. Seneye enflasyon oranımız yüzde 6,5. Devam eden senede ise yüzde 5 seviyesinde olacak. Oranlar düşük gelebilir ancak çift haneli oranları hatırlayalım.
Cari açığı azaltacağız. Üretimi artıracağız, daha çok satacağız. Satarken azimli, alırken nazlı olacağız. Fiyatlarını rekabetçi seviyeye getireceğiz. Aşağı yukarı aynı para olmalı ki vatandaş da dışardan almasın, ticareti onun için ihracat yapıyorsun 1 milyon dolarlık, geldin dedin ki 200 bin dolar daha fazla yapacağım. Artıracağın miktar için destek verilecek. Exim Bank'ın destek bütçesi 3 katı artırılacak. 1 milyardan 3 milyara çıkarılacak. Yani 1milyar TL'den 1 milyar dolara çıkacak.
4. madde ekonomizin rekabet gücü ve verimliliğini artıracağız. Rekabet gücü artmazsa sürdürülebilirlik olmuyor. Herkes ihracatçı oldu. Eskiden belirli ülkeler ihracat yapıyordu. Şimdi herkes yapıyor. O halde farklı ürünler yapmak lazım. Teknolojiye yenilikçiliğe yatırım yapmalıyız. Verimliliği artıracağız. Daha çok üreteceğiz. Daha makul fiyatlarla satma imkanı yakalayacağız.
MALİ DİSİPLİN DEVAM EDECEK
Biz 10 seçim kazandık. Seçim var diye bu işleri bırakmadık. Seçimleri değil geçimi düşünen, gelecek nesilleri düşünen bir iktidarız. Bunun için ilk günkü gibi çalışacağız.
BÜYÜME İÇİN 5 HEDEF
İnsana yatırıma devam edeceğiz. Bizim petrolümüz yok. Genç nüfusumuz var. Gelişmiş ülkelere göre genç nüfus oranımız daha fazla. Ekonomomizin lokomotifini gençlerimiz olarak görüyoruz. Fiziki alt yapıya oldukça fazla yatırım yaptık. Yollar, havalimanları, köprüler, okullar, hastaneler yaptık. Bunu ülkemizin her bölgesinde aynı standartlarda yaptık. Artık iki gidiş iki gelişli yollar yetmiyor.
OVP'NİN 5 TEMEL AMACI
Kurumsal kalitemizi artıracağız. Bu devletin iş yapma alışkanlıklarını milletin işini kolaylaştıran, geliştirmesine destek olan bir devlet anlayışını ortaya koyacağız. Orta Vadeli Plan ile büyümenin artarak devam etmesini, istikrarın sürdürülmesi, istihdamın artmasını, enflasyonu düşüreceğiz. Bunun için mücadele edeceğiz. Cari açığı azaltacağız. Bütün bunların anahtarı mali disiplinden asla vazgeçmeyeceğiz.
BÜTÇE AÇIĞI YÜZDE 2'NİN ALTINDA
2017 bütçe çalışmasını yaptık. Önümüzdeki günlerde Meclis'e sunacağız. 2017 yılında bütçe açığını yüzde 2'nin altında tamamlamış olacağız. Turizim gelirlerimizi yüzde 40 azaldı. Bir darbe girişimi oldu, terörle mücadele ve 1 Kasım seçimlerinde vatandaşa verdiğimiz vaatlerimiz vardı. Asgari ücret, teşvikler vs... Bunun için ciddi anlamda bir kaynak aktarımı oldu. Tarımda da kurak bir yıl geçirdik. Bütün bunlara rağmen bütçe açığımızı yüzde 1,6'nın altında tutmayı başardık. Bu yükselseydi diğer yıllarda bunun bedelini öderdik. Aldığımız tedbirlerle bu rakamı buralarda tutabildik. 2017'de yüzde 1,9 olarak belirledik. 2019'da tekrar bütçe açığında düşüş devam edecek. Türkiye yüzde 10'lar gibi bütçe açıklarını gördü ama büyümeye devam etti.
YATIRIMLAR HIZ KESMEDEN DEVAM EDECEK
Yatırımlara hız kesmeden devam edeceğiz. Kaynak problemimiz yok. Her şeyden tasarruf edebiliriz ama yatırımdan edemezsiniz. Büyümeye katkı sağlayacak yatırımlara daha fazla kaynak ayıracağız. 2017'de yaptığımız yatırımlar 2016'yı geride bırakacağız. Havalimanı, tünelleri, hastaneleri kamudan hiç kaynak kullanmadan yaptık. 50 milyar dolardan bahsediyoruz. Hem büyüyeceğiz hem kaynak bulacağız hem enflasyonu düşüreceğiz.
Düşünün koalisyon olsa ne yapacaktık. Her parti farklı görüşlere sahip olduğu için bütün kararlar öteleniyor, sorunlar birikiyor ve elinizde patlıyor. 1995 ve 2001 böyle oldu.
ARABULUCULUK SİSTEMİ GELİYOR
10. Kalkınma Planı'ndaki bütün dönüşüm programı kararlılıkla uygulanmaya devam edecek. Ekonominin rekabet gücü artıracağız, yatırım ve ticareti geliştireceğiz. Reformlar lazım. Bir sefer yapıp bitirilecek işler değil. Ekonomiyi daha da canlandırmak ve istihdamı artırarak milli gelirimizi daha da artıracağız. Bunun için iş sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili sorunlar vardı bunun için gerekli düzenlemeleri yaptık. İş uyuşmazlıkları oluyor. Bunların hepsi mahkemeye gidiyor. Hem davalı hem davacı mağdur oluyor. İş barışı bozuluyor. Bunun için arabuluculuk sistemi getireceğiz. Küçük hak ihlalleri olduğu düşünülen durumları bu sistemde çözülecek.
FETÖ İLE BAŞLATACAĞIZ
Bilirkişilik konusu Türk yargı sisteminin yıllardır kanayan yarasıdır. Bu konuda yeni bir çalışma yapılacak. Yargılama süreleri kısalacak. Geç gelen adalet adalet değildir. Bu nedenle yargılama sürelerini kısaltacağız. Bunu ilk olarak FETÖ ile başlatacağız. Milletin yüreğine su serpilmesi lazım. Hesabın sorulduğunu görmesi lazım. İhtisas Mahkemeleri kurulacak. Böylece mahkemeler lüzumsuz yere meşgul edilmeyecek.
* Finans, bilişim gibi konularla ilgili mahkemeler kurulacak. İstanbul Finans Merkezi'ni yasal ve fiziki alt yapısı ile hayata geçireceğiz.
* Noterlik sistemini de AB standartlarına uygun olarak yeniden düzenleyeceğiz.
* Sadece bina arsa gibi varlıklar değil elindeki bilgisayar, torna tezgahı da teminat olarak görülebilecek.
* Çıraklık eğitimi zorunlu hale gelecek.
* Patent kanununu hayata geçireceğiz.
* Sanayide yerli üretimi kamu alımlarıyla destekleyeceğiz.
* İlaç sektöründe ciddi çalışmalar yaptık. Sağlıkta yerli üretimi artıracağız.
* Uzay araştırmalarında da çalışmalar yapacağız. Enerji çalışmalarımız olacak.
* Bilgi akışının hızı her geçen gün artırıyor. Bunun için de yol lazım. Yol sadece araçlara lazım. Akıl yollarının şeritlerini de artırmalıyız. Bilgi güç demektir. Bilgi toplumu olma yolunda geniş bant altyapımızı geliştireceğiz.
* Uzun vadeli büyümenin esası olan insana yatırımdır. 2019'a kadar iki öğretime son vereceğiz. Artık tam gün okuyacaklar. Daha fazla hayata hazır hale gelecek.
* Önümüzdeki dönemde okul öncesi eğitim zorunlu oluyor.
* Türkiye'de yabancı dil bilme oranımız civar ülkelere göre istenilen seviyede değil. Bu nedenle 4+4+4 sisteminde ilk 4 yıldan sonra yabancı dil 5. yılda sınıflarda zorunlu olacak.