Milliyet'ten Erol Ulusoy'un ilgili yazısı şöyle; Bankalardan kredi çekmek hayatımızı, işimizi devam ettirmek, ihtiyaçlarımızı karşılamak için bazen zorunluk haline gelir.
Artık çok küçük miktarda da olsa bir kredi çektiğimizde, birçok banka hayat sigortasını zorunlu kılıyor. Kredinin kullandırılmasını hayat sigortası yapılmasın bağlıyor. Çünkü hayat sigortası, kredi borçlusunun ölümü halinde kredi alacağının geri ödenmesinin bir teminatıdır. Hayat sigortası olmasa, banka mirasçılardan bu parayı tahsil etmekle uğraşacaktır.
Ama hayat sigortası aynı zamanda vefat eden kredi borçlusunun mirasçılarının lehindedir. Çünkü onlar da vefat eden miras bırakanlarının kendilerine, mirasçı olarak ödemek zorunda kalacakları bir borçtan kurtulmuş olurlar. Dolaysıyla, örneğin anne babamızın, eşimizin çektiği kredi için yaptırdığı hayat sigortası aslında onların değil, biz mirasçıların lehinedir.
Mirasçılarımıza ardımızda bir dolu kredi borcu bırakmak istemiyorsak, banka söylemeden hayat sigortasını kendimiz yaptırmaya hevesli olmalıyız. Hayat sigortasını maliyeti sebebiyle yaptırmazsak, mirasçılara daha ağır bir mali yük bırakırız.
Benim tavsiyem, anne babanız, eşiniz, artık kimin mirasçısı olabilecekseniz, onun her kredi çektiğinde hayat sigortası yaptırıp yaptırmadığını sorgulayın. Aksi takdirde krediyi o kullanır, borcu siz ödersiniz.
Her kredi için ayrı
Önemli belirteyim, hukuken zorunlu olmayan hayat sigortasını banka zorunlu kılsa da, hangi sigorta şirketinde hayat sigortası yapılacağını tek taraflı belirleyemez. Serbest piyasa koşullarında dilediğiniz sigorta şirketine hayat sigortası yaptırabilirsiniz.
Bir kimse çekmiş olduğu bir krediyi bitirmeden ikinci bir kredi çekebilir. Bu durumda da bankalar her kredi için yeni bir hayat sigortası yapılmasını istiyorlar.
Bir bakıyorsunuz, Sayın Atakan Çokborçlu, bir konut kredisi, bir otomobil kredisi bir de ihtiyaç kredisi çekmiş. Her bir kredi için banka ayrı bir hayat sigortası yaptırtmış! Sayın Atakan Çokborçlu soruyor: "Neden bütün kredi borçlarım için tek bir hayat sigortası yaptıramıyorum da, hepsi için ayrı ayrı hayat sigortası yaptırıyorum?"
Bu sorunun cevabı şöyle Sayın Çokborçlu, çünkü sizin yaptırdığının hayat sigortası, çektiğiniz krediye bağlı. Örneğin konut krediniz 300 bin TL ise hayat sigortası teminatınız da 300 bin TL. Ama sonradan bir de 100 bin TL araç kredisi çektiniz, onun için de ayrı bir 100 bin TL teminatlı hayat sigortası yaptırmak gerekir.
Hatta, normal bir hayat sigortası yaptırmış, ayrıca kredi de çekmiş ve krediye bağlı ikinci bir hayat sigortası yaptırmış da olabilirsiniz. Çünkü hayat sigortanızda lehtar olarak ne banka gösterilmiştir, ne de çektiğiniz kredi borcuyla bir bağ kurulmuştur.
Elbette bir kimsenin çekmiş olduğu tüm kredileri, türleri ve miktarı ile birlikte lehtar bankaları da gösterecek şekilde tek bir hayat sigortası yaptırmaları da teorik olarak mümkündür. Bunun için sigorta şirketlerinin teknik altyapıyı hazırlamaları gerekir.
Kredi müşterisi hayat sigortası yaptırır. Daha sonra, hayat sigortasının süresi bittiğinde yenilemez. Belki hayat sigortasının kendiliğinden yenileceğini düşür, süresinin bitip bitmediğini takip etmez, oralı olmaz. Belki de bilerek yenilemez, ömrünün borcunu ödemeye yeteceğini düşünür.
Hayat sigortasını bilerek yenilemeyen kredi borçlusunun vefatı halinde kalan borcu mirasçıları öder. Hem de bankalar kalan ödeme planına bile uymak zorunda olmadan, hesabı hemen kat edip, faizi ile birlikte kalan kredi borcunun tamamını isterler.
Ancak benim önerim, mirasçıların önce hayat sigortasının neden yenilenmediğini araştırmaları gerekir. Gerçekten bilerek mi yenilenmemiştir? Eğer hayat sigortasının yenilenmesinde bankanın kusuru varsa, mirasçılar bankanın kusuru oranında kredi borcundan kurtulur.
Somut bir örnek
Sayın Atakan Çokborçlu, 10 Ağustos 2011 tarihinde 56 bin TL konut kredisi kullanır ve banka şubesi, aynı zamanda bankanın iştiraki olan sigorta şirketi acentesi sıfatıyla yıllık hayat sigortası yaptırır. Hayat sigortası 2012 ve en son 22 Ekim 2013'te 1 yıllığına yenilenir, hayat sigortası bittikten 2 ay sonra 12 Aralık 2014'te vefat eder. Şimdi, bu kredi borcundan merhum Atakan Çokborçlu'nun mirasçıları mı sorumlu?
Bireysel Kredilerde Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği'nde bu sorunun cevabı var. Kredi vadesi bitene kadar, hayat sigortasını yenileme sorumluluğu krediyi kullanana aittir. O halde merhum Atakan Çokborçlu, hayat sigortasının yenilenmesinden önce kendisi sorumludur.
Bankanın sorumluluğu ise kredi bağlantılı bir hayat sigortası sözleşmesinin yenilenmesine ilişkin, kredi borçlusuna bildirim yapma sorumluluğuyla sınırlıdır. Süresinin bitiminden en az 15 iş günü öncesinde hayat sigortasının yenilenmesi gerektiğini kredi müşterisine bildirmek zorundadır.
Banka hayat sigortasının yenilenmesi konusunda süresinde bildirimde bulunmazsa, kendisi de kusurlu olacağından, kusuru oranında sorumlu olur.
Mahkemede ortaya çıkar ki, merhum Atakan Çokborçlu, hayat sigortası sona ermeden yıllık sigorta primi kadar fazladan bir parayı hesabına yatırmış, ama banka bu parayı eski prim borçlarına mahsup edip, sigortayı yenilememiştir. Oysa kredi borçlusunun menfaati gereği önce sigortayı yenilemeli, sonra geçmiş sigorta primlerinin tahsili yoluna gitmeliydi. Bu, iyi niyetli olmanın gereğiydi.