Ekranlara çıkmayı seviyoruz. Eğer söyleyecek sözünüz varsa, kamuoyu ile iletişim konusunda inanılmaz bir kaynak. Ama söyleyeceğiniz yeni ve kesin bir şey yoksa o avantaj bir anda tam tersine dönebiliyor.
Siyasetçiler, futbol tabiri ile ayakta top çevirmeye yani maçtan zaman çalmaya bayılıyorlar.
Eğer maçın skoru, kendilerine bir avantaj sağlıyorsa, oyun kötü de olsa en azından kendi taraftarını memnun ediyor ama sosyal yaşamda bu öyle değil.
Herşeyden önce, özellikle de eğitimde taraftar diye bir şey yok, çünkü tüm öğrenci, öğretmen ve veliler sizin ağzınızın içine bakıyor.
Birini memnun edip, diğerini üzmek gibi bir şansınız ya da hakkınız yok.
Boşa geçen her saniye, size avantaj değil, dezavantaj sağlar. Çünkü, sorularına cevap bekleyen kitleler, senaryo değil, açık ve net yanıtlar ister. Yoksa, ya bir anda televizyonu kapatır ya da öfkesi daha da artar...
Ziya Hoca, içinde bulunduğumuz zor koşullar nedeniyle, net bir şey söyleyecek durumda değil.
Pandemi süreci tahdit olmaktan çıkar ve Bilim Kurulu izin verirse okulları açar, Maliye kodla tahsis ederse atama yapar.
Bunun başka yolu yok.
Ve bunu da defalarca dile getirmişti, dün akşam bir daha yineledi.
Yani yeni bir şey yok!..
Uzaktan eğitim konusunda da yine tecit pilavı gibi dünyanın ilk besindeyiz söylemini yineledi. En çok ders veren ülkelerden biriyiz dedi...
Peki ya dersleri takip ve verimlilik?..
Asıl önemli olan o değil mi?..
Abbas GÜÇLÜ - Milliyet