Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Her zaman tatillere girerken Bakanlık olarak açıklama gönderiyoruz. Öğretmenlere diyoruz ki, 'Lütfen öğrencilerinize ödev vermeyin.' Hiçbir öğrenciye biz ödev verilmesini istemiyoruz." dedi.
Kanal 7'de yayınlanan Başkent Kulisi programına konuk olan Yılmaz, , 19 Ocak Cuma günü başlayacak yarıyıl tatili öncesinde öğrenci ve öğretmenlere tavsiyelerde bulundu ve eğitim sistemindeki gelişmelere ilişkin bilgi verdi.
Karnelerin öğrencilerin başarısını değil, verilenden ne kadarının kağıda dökülebildiğini veya dille ifade edilebildiğini gösterdiğini belirten Yılmaz, her öğrencinin başarılı olduğunu söyledi.
Yılmaz, öğrencilere tatilde dinlenmelerini tavsiye ederek, "Her zaman tatillere girerken Bakanlık olarak açıklama gönderiyoruz. Öğretmenlere diyoruz ki, 'Lütfen öğrencilerinize ödev vermeyin.' Hiçbir öğrenciye biz ödev verilmesini istemiyoruz." ifadesini kullandı.
Öğrencilerin tatilde bulundukları illerdeki tarihi yerleri, müzeleri, kütüphaneleri gezmelerini öneren Yılmaz, "Ankara'da ise Ankara'yı gezsinler, Sivas'ta ise Sivas'ı, Konya'da ise Konya'yı gezsinler. Konya'da Mevlana'yı gezince, Yazma Eserler Kütüphanesi'ni gezince, Selimiye Camisi'ni gezince, bu kendilerinin en güzel eğitimi olur. Bunu ödevden saymasınlar." dedi.
Yılmaz, öğrencilere tatilde bol bol kitap okumalarını da tavsiye ederek, bunun öğrencilerin iç dünyasını zenginleştireceğini, onlara yol göstereceğini ve yarınlara umutla bakmalarını sağlayacağını belirtti.
Bakan Yılmaz, öğretmenlerden, öğrencilerini kitap okumaları ve bulundukları illerdeki yerleri gezmeleri konusunda yönlendirmelerini talep etti.
"Evlatlarımızı elektronik bağımlılıktan kurtarmalıyız"
Öğrencileri, kişiyi asosyal yapan, çevre ve ailesinden koparan, dünyadaki gelişmelerden dışarıda tutan teknoloji bağımlılığına karşı korumak gerektiğini vurgulayan Yılmaz, "Teknolojik zemine doğru herkes kayıyor. Kimisi çok hızlı kayıyor, kimisi adım adım gidiyor. O halde adım adım giderseniz kontrollü gidiyorsunuz ama adım adım gitmeyip de sürükleniyorsanız o zaman nerede duracağınızı da bilmezsiniz." dedi.
Okullarda okuryazarlık dersi olduğunu vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti:
"Medya okuryazarlığını evlatlarımıza kazandırmak istiyoruz. Medyadan her duyduklarına, her gördüklerine inanmamalarını, mutlaka sorgulayıcı olmalarını ve onun kendilerini değil kendilerinin onu kullanmasını istiyoruz. Teknolojiyi de öyle, teknoloji okuryazarlığında teknolojinin bizi kullanmasına izin vermeyelim."
Yılmaz, teknoloji bağımlılığının sadece Türkiye'nin problemi olmadığını, gelişmiş ülkelerde de bu problemin olduğunu bildirdi.
Belirlenen hedefler çerçevesinde, eğitimde tam güne geçiş, okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması ve yabancı dil eğitimi konularında ne kadar yol alındığına ilişkin soruyu cevaplayan Yılmaz, eğitim alanında yapılan ve yapılacak olan reformların Türkiye'nin gelişimi için büyük önem taşıdığını ifade etti.
Türkiye'nin eğitimde yapacağı reformların diğer alanlara da katkı sağlayacağını vurgulayan Yılmaz, "Eğitimi iyi kılarsanız geri kalanlar da iyi olur. Eğitimi ihmal ederseniz, diğer alanlar da ihmal edilmiş olur. Eğitim her şeyin başı. Yolların birleştiği nokta." dedi.
Hedeflerinin herkes için kaliteli bir eğitim sunmak ve fırsat eşitliğini sağlamak olduğuna değinen Yılmaz, bunun için olmazsa olmaz unsurlardan birisinin ikili eğitimin ortadan kaldırılması ve tam gün eğitime geçilmesi olduğunun altını çizdi.
2019 sonuna kadar tam gün eğitime geçilmesi hedefleniyor
Bugün 20'ye yakın ilde ikili eğitimin olmadığını vurgulayan Yılmaz, ikili eğitimin kaldırılması için 58 bin dersliğe ihtiyaç duyulduğunu hatırlattı.
Bakan Yılmaz, 40 bin dersliğin yapımının sürdüğünü belirterek, derslik açığının üçte birinin İstanbul'da olduğunu aktardı.
Gelecek yıl 40'ın üzerinde ilde tam gün eğitime geçmeyi hedeflediklerine dikkati çeken Yılmaz, 2019'un sonundaki hedefin de Türkiye genelinde tam gün eğitime geçmek olduğunu bildirdi.
Yılmaz, tam gün eğitime geçildiğinde öğrencilerin derslerinin, sabah 09.00'da başlayıp öğleden sonra 16.00 gibi bitebileceğini söyledi.
Her öğrencinin okul öncesi eğitim almasını amaçlıyoruz
Türkiye’nin bugün eğitimde pek çok Avrupa ülkesinden daha iyi duruma geldiğini belirten Yılmaz, tek eksikliğin okul öncesi eğitim alanında olduğunu ifadesini kullandı.
İktidara geldikleri dönemde yüzde 10 olan okul öncesi eğitim oranını yüzde 58'e çıkardıklarını hatırlatan Yılmaz, yapılan hizmetlerle oranların kat kat iyileşme gösterdiğini vurguladı.
Yılmaz, hedeflerinin her öğrencinin bir yıl okul öncesi eğitim almasını sağlamak olduğunu belirterek, bilimsel araştırmaların, 1 yıl okul öncesi eğitim alanların, hiç almayanlardan daha başarılı olduğunu gösterdiğini söyledi.
Araştırma uygulama okulu
Yılmaz, yabancı dil öğrenimine yönelik müfredatı yenilediklerini, bunu daha konuşmaya yönelik yaptıklarına değinerek, "81 ilde seçilmiş 620 okulumuzda artı 185 imam hatip lisesiyle birlikte toplam 130 bin öğrencimize haftada 15 saat yabancı dil dersi vererek bu yabancı dil sorununu çözmek istiyoruz. Başladık çok iyi gidiyor." ifadesini kullandı.
İkili eğitim ile okul öncesi ve yabancı dil eğitimine büyük önem verdiklerine işaret eden Yılmaz, "Bizim dönemimizde 584 bin öğretmen ataması gerçekleştirdik. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısını 28 kişiden 17'ye düşürdük" diye konuştu.
Yılmaz, bu yıl 20 bin öğretmen alacaklarına dikkati çekerek, ataması yapılacak yeni öğretmenlerle eğitimin daha iyiye gideceğini aktardı.
Özel yetenekli çocukların eğitimine yönelik yapılanlara ilişkin de bilgi veren Bakan Yılmaz, "İlk defa İstanbul'da yeni bir uygulama başlattık. Araştırma uygulama okulu kurduk." ifadesini kullandı.
Yılmaz, söz konusu uygulamanın gelecek yıldan itibaren Ankara ve İzmir'de de yapılacağını vurguladı.
Sınavla girilecek okullar
Liselere kayıt uygulamasına ilişkin de bilgi veren Yılmaz, kayıt sürecinin basit ve sade hale getirildiğini, herkesin kendi mahallesindeki okula gideceğini bildirdi. Bunun Türkiye'nin bildiği bir sistem olduğunu aktaran Yılmaz, "Hangi okullara sınavla girileceğini nisan ayının sonunda veya mayıs ayının ilk yarısında açıklayacağız. Üzerinde hala çalışıyoruz." dedi.
Yılmaz, amaçlarının uzun dönemde okullara sınavsız girişi sağlamak olduğunu ifade etti.
"İmam hatip liselerine ilginin azaldığı, söz konusu okullarda eğitim kalitesinin düştüğü"ne yönelik iddialara ilişkin Yılmaz, "Bu değerlendirmelerin hiçbirisi doğru değil" karşılığını verdi.
İmam hatiplerin doluluk oranının yüzde 86 olduğunu, bunun normal olduğuna işaret eden Yılmaz, yeni açılan imam hatip liselerine birinci sınıftan öğrenci alındığını, her geçen sene bu okullarda eğitim gören öğrenci sayısının artırılacağını söyledi.
Bakan Yılmaz, "Üniversiteye girişte geride kaldıkları"na yönelik iddiaların da doğru olmadığını belirterek, "Şu andaki imam hatip liselerinin oranı yüzde 12. Yüksek öğretime geçişteki oranı yüzde 18. Kendi oranlarının daha üzerinde bir başarıyı yakalamış." ifadesini kullandı.