Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, İstanbul Ticaret Odası Meclis Toplantısı´nda yaptığı konuşmada, 15 Temmuz´un milletin milli mücadele ruhundan hiçbir şey kaybetmediğinin 7 düvele gösterildiği gün olduğunu belirtti.
15 Temmuz´da yeni Türkiye´nin temellerinin sarsılmaz şekilde atıldığını ifade eden Yılmaz, 15 Temmuz´da, mazlum milletlere milli mücadelenin nasıl verileceğinin gösterildiğini ve onlara yeni umutların aşılandığını kaydetti. Bakan Yılmaz, 15 Temmuz´un, Kut´ül Amare zaferinin, Medine müdafaasının bu topraklardaki devamı olduğuna değinerek, şöyle devam etti: "15 Temmuz´u anlamak ve anlatmak, bizim şehitlere olan borcumuzdur. Eğer siz boşluk bırakırsanız mutlaka birileri gelip doldurur. Dolayısıyla hiçbir anlamda boşluk bırakmamamız lazım ki bir daha 15 Temmuzlar olmasın. Eğer boşluk bırakırsanız, fizik kanunudur o boşluk mutlaka bir şekilde dolar, birileri tarafından doldurulur. 15 Temmuz bize eğitim maskesiyle çocuklarımızı öne alarak bir grubun ne noktaya gelebildiğini, hangi dış güçlerin maşası haline geldiğini ve ülkeyi adeta dış güçler tarafından işgale hazır bir duruma getirmek için de bir eyleme kalkışıldığını gösterdi. İnşallah inanıyoruz ki eğitime hep beraber sahip çıkarsak, eğitim alanında bir boşluk oluşmayacak ve bunlar da bir daha bu alanı kullanamayacaklardır."
"Eğitim Türkiye´nin en önemli konusu"
Millî Eğitim Bakanı Yılmaz, eğitimin Türkiye´nin en önemli konusu olduğunun, eğitimde bir ihmal ya da sıkıntı varsa diğer konularda da sıkıntı yaşanacağının altını çizdi. Hükümet olarak eğitim alanında çok önemli çalışmalara imza attıklarını kaydeden Yılmaz, şunları söyledi: "Milli Eğitim Bakanlığının 2017 yılı bütçesi 85 milyar lira, ancak eğitime ayrılan pay, Yükseköğretim artı Kredi Yurtlar ile birlikte toplam 122 milyar lira. Nereden nereye geldiğimizi göstermek için şunu söylemek isterim: 2002´de bu rakam, 10 milyar lira civarıydı. 10 milyardan 122 milyara geldik. O dönemde merkezi bütçeden eğitime ayrılan pay yüzde 10 civarı. Şimdi yüzde 20 civarı. Eğitim bütçesinin gayrisafi yurt içi hasılaya oranı 2002´de yüzde 3 civarıydı, şimdi yüzde 5´in üzerinde."
Türkiye´nin, OECD ülkelerinden daha fazla bir miktarı milli gelirden eğitime ayırdığına dikkati çeken Yılmaz, Türkiye´deki temel eğitim ve ortaöğretimdeki öğrencilerin toplam sayısının 17 milyon 685 bin olduğunu bildirdi.
Yükseköğretimde de 7 milyon 300 bin öğrenci olduğunu ifade eden Yılmaz, şunları söyledi: "Avrupa´da Rusya´dan sonra en fazla yükseköğretime giden öğrenci sayısı bizdedir. Dolayısıyla sadece bu rakam dahi Türkiye´nin geleceğinin aydınlık olduğunu göstermek ve görmek için yeterlidir. İkisi beraber 18 milyon temel ve ortaöğretimde, artı 7 milyon yüksek öğretimde, toplam 25 milyon. Annesini babasını koyduğunuzda 75 milyon olur. Bu ne demektir? Eğitim herkesi ilgilendiriyor. Eğitim her evin konusudur, eğitim herkesin önceliğidir."
Derslik başına düşen öğrenci sayısı
Türkiye´de toplam 63 bin okul bulunduğunu belirten Yılmaz, kaliteli eğitimin "değişmez ve daimi hedefleri" olduğunu vurguladı. Kaliteli eğitim vermek için gerekli unsurlardan birisinin derslik başına düşen öğrenci sayısının makul seviyeye indirilmesi olduğuna işaret eden Yılmaz, okuduğu Haydarpaşa Lisesi´nde sınıfının 73 kişi olduğunu anlattı.
Şimdi Türkiye´de derslik başına düşen öğrenci sayısının ilköğretimde 36´dan 24´e, ortaöğretimde de 31´den 22´ye düşürüldüğünü hatırlatan Yılmaz, sığınma kabul edilen Gaziantep ve Şanlıurfa gibi bölgelerin istisna olduğunun altını çizdi. Derslik başına öğrenci sayısını düşürmek için Cumhuriyet döneminde yapılana yakın dersliği yaptıklarını belirten Yılmaz, "270 bin derslik yaptık ve hala da yapıyoruz. Kaliteli eğitim verme adına." diye konuştu.
Bakan Yılmaz, halen 60 bine yakın derslik ihtiyacı olduğunu ancak sadece Ankara´da 8 bin 500 dersliğin yapımının devam ettiğini hatırlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "2019 yılı sonuna kadar bu derslikleri yapacağız. Geçmiş kayıtlarımız, rekorlarımız, biz her yıl 20 bin dersliği yaptık. Geçen yıl ile bu yıl arasında bile 20 bin dersliği yaptık dolayısıyla bu 60 bine yakın dersliği yapabileceğimizi biliyoruz, inanıyoruz, böyle de bir planlamamız var. İTO´nun da 400 bin üyesi var. Her birisinden bir derslik istesek 400 bin derslik yapar. Bize bu kadar derslik fazla. Dört üye bir araya gelip bir derslik yaparsa bizim 2019´u beklememize gerek yok. Dört üye bir araya gelip bir derslik yaparsa önümüzdeki yıl, ikili öğretimi ortadan kaldırmış olabiliriz."
"Her 3 öğretmenden 2´sini biz atadık"
Bakan Yılmaz, öğretmen sayısının artması gerektiğini, kendi dönemlerinde 560 binin üzerinde öğretmenin atamasının yapıldığını bildirdi. "Her 3 öğretmenden 2´sini biz atadık" diyen Yılmaz, Türkiye´de 1 milyon öğretmen bulunduğunu kaydetti.
Bakan Yılmaz, öğretmen başına düşen öğrenci sayısının 2002´ye göre ilköğretimde 28´den 17´ye, ortaöğretimde 18´den 12´ye düştüğünü ifade etti. Bazı illerde öğretmen fazlalığı olduğunu belirten Yılmaz, "Mesela Ankara´da 5 bin fazla öğretmenimiz var, norm fazlası. 4 bini de İstanbul´da. Ama İstanbul´da bir yandan öğretmen ihtiyacımız da var. Bir yanda ihtiyaç fazlası öğretmen diğer tarafta ihtiyacınız olan öğretmen var. Bir orta yolu bulmaya çalışıyoruz." dedi.
Sözleşmeli 60 bin öğretmeni mülakatla 20 bin öğretmene düşürdüklerini kaydeden Yılmaz, bu yıl da 20 bin öğretmenin mülakatını tamamladıklarını ifade etti. 20 bin öğretmenin atamasını bu ay içinde yapacaklarını belirten Yılmaz, şöyle konuştu: "O zaman 40 bin sözleşmeli öğretmenimiz olacak. Bundan sonra da bu uygulamaya devam edeceğiz. Niçin? Muş´a 3 bin öğretmen atıyorsunuz, bir yıl sonra atadığınız 3 bin öğretmenin 2 bin, 2 bin 500´ü geri dönüyor, geriye kalan 500. Sorarım. Elinizi vicdanınıza koyun. Eğer bir öğretmen bir sınıfta bir yıl kalırsa bu öğrenciyi tanıyabilir mi?"
Yeni müfredat çalışmaları
Bakan Yılmaz, müfredatın güncel olması konusunda da önemli bir çalışma başlattıklarını kaydetti. Öğrencilerin, derslerde öğreneceği bilgilerin hayatında faydasını görmesi gerektiğini belirten Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Öğrencilerimizi bilgi hamalı yapmamamız lazım. Kendi hayatına hiçbir faydası olmayan bilgileri vermememiz lazım. Bunun için de müfredat çalışmasını başlattık, sorduk, ´Hangi dersler faydasızdır, öğretmenin, öğrencinin memnuniyeti nedir?´ diye. 51 programı tamamladık, salı günü basın toplantısı ile her türlü detayını açıklayacağız. Şundan emin olun ki benim bakanlığımdaki bu konuda eğitim uzmanları da söyledi, ´Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bu yana yapılmış en güzel, gerek grafik olarak gerek kağıt kalitesi olarak gerek tasarım olarak gerek içerik olarak en iyi müfredatı hazırladık´ diyorlar. İnşallah halkımıza sunacağız."
Yeni müfredatta 15 Temmuz demokrasiye darbe girişimine de yer vereceklerini anlatan Bakan Yılmaz, müfredata ilişkin aralık ayına kadar öğretmenlerden geri dönüşler alacaklarını, alınan verileri yeniden işleyerek gelecek dönemden itibaren de yeni müfredatla devam edileceğini aktardı.
OSB´lere teknik kolej
Bakan Yılmaz, Türkiye´de 302 organize sanayi bölgesi olduğunu her OSB´de teknik kolej açacaklarını bildirdi. Süreci başlattıklarını belirten Yılmaz, "İlk aşamada 5 ilde başlayacağız ve sonra yaygınlaştıracağız." dedi. Türkiye´de öğrencilerin en fazla meslek liselerine gittiğini de vurgulayan Yılmaz, şöyle konuştu: "Oranı ne kadar? Yüzde 44. Oysa genelde şöyle söyleniyor: ´İmam hatibe çok öncelik veriliyor, her yere imam hatip açtı.´ İmam hatibin oranı ne kadar? Yüzde 13. Meslek lisesinin oranı ne kadar? Yüzde 44. Hangisi daha çok açılmış bu ülkede? İstanbul´da meslek lisesinin oranı yüzde 53, Bursa´da yüzde 61. Hedefimiz ne? Bunu sadece Bursa´da değil, Türkiye´nin her yerinde yüzde 60´ın üzerine çıkarabilmek. Bunu çıkarırsak, inşallah Türkiye´nin geleceğini daha aydınlık yaparız."
FETÖ kapsamında ilişiği kesilen öğretmenler
Bakan Yılmaz, FETÖ soruşturmaları kapsamında, bu yapıyla bağlantısı olan kişilerin ilişiğinin kesildiğini hatırlattı. İlişik keserken tek bir kriteri dikkate almadıklarının altını çizen Yılmaz, "33 binin üzerinde ilişik kesme oldu. Sendika, oradaki terörist başının talebiyle kurulmuş bir sendika. Yüzlerce sendika olmasına rağmen ona üye oluyorsunuz. Normal hesap açmanızdan dolayı bir şey demedik ama çağrı üzerine bankaya destek yapıyorsanız onu dikkate aldık. Yine onların özel dernekleri var, ByLock var. Eğer bunların hepsi bir araya gelmişse bu şekilde yaptık." dedi. Türkiye´nin bugün bulunduğu noktadan çok daha iyi bir yere geleceğine inandığını dile getiren Yılmaz, şunları söyledi: "İndeksler geleceğimizin çok daha aydınlık olacağını söyledi. Yurt dışında yapılmış bir çalışmaya göre 2030´da İtalya´nın, 2050´de Fransa´nın önündeyiz. Niçin? İnanın Türkiye´de çok iyi giden şeyler var, bunlardan biri de eğitimdir. Eğitimin ölçülen miktarı, en somut milli gelirimizdir. Milli geliriniz ne kadarsa eğitiminiz de odur."
Bakan Yılmaz, sözlerini "Güzel günler göreceğiz. En güzel günler, henüz görmediklerimiz, en güzel sözler, henüz söylemediklerimiz." diyerek bitirdi.
Toplantıda İTO üyelerinin sorularını da cevaplayan Yılmaz, var olan meslek liselerinin yıkılıp yerine imam hatip yapılmasının kendisinden önceki dönemlerde olduğunu ifade etti. Yılmaz, öğrenci bulamadıktan sonra açılacak okulun sadece bir tabeladan ibaret olacağının altını çizerek, bu konuda vatandaşların isteğinin önemli olduğunu vurguladı. Yılmaz, "Bundan sonra yapmıyoruz. Eskiden böyle olmuş mudur? Evet olmuştur. Doğru olmuş mudur? Hayır, doğru değildir. Dolayısıyla biz de zaten doğru olmadığını düşündüğümüzden arkadaşlara böyle bir talimat verdik." dedi.