İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin ihracatının 160-170 milyar dolardan 250 milyar dolara çıktığını belirterek, "İhracatımız yükseliyor daha da yükselecek. Çünkü Türkiye, hem kendi üreten bir istasyon aynı zamanda dağıtıcı da. Türkiye önümüzdeki yüzyılın altyapısını oluşturdu." dedi.
Bakan Soylu, AK Parti İstanbul İl Başkanlığının "Yüz Yüze 100 Gün" projesi kapsamında, Ümraniye'de İstanbul Madeni Eşya Sanatkarları (İMES) Sanayi Sitesi esnafıyla bir araya geldi.
Burada yaptığı konuşmada Türkiye'nin stratejik, önemli, güçlü ve tarihin en zengin medeniyetlerinin yaşadığı bir coğrafyada bulunduğunu, bu zenginliklerin geleceğe taşınması gerektiğini belirten Soylu, güçlü bir Türk devletleri geleneği içerisinden gelen bu coğrafyanın evlatları olduklarını, etraftaki coğrafyayla kardeş olarak yaşadıklarını ve arada güçlü bir denge oluşturduklarını söyledi.
Amerika'nın son 3 yıldır PKK'ya resmi olarak 2 milyar dolar yardım yaptığını kaydeden Soylu, "Şurada kazandığımız paradan giden vergiden bir terör örgütüne yardım gitse dünya ne yapar bize? Malların dünyaya gitmesini yasaklar. Türkiye'nin dünyadan kredi almasını yasaklar. Hatta bizim dünyayla irtibatımızı keser." ifadelerini kullandı.
"DEAŞ'ın da PKK/PYD'nin de, FETÖ'nün de sahibi Amerika'dır"
İçişleri Bakanı Soylu, göç, uyuşturucu ticareti, insan ticareti, terör ve vekalet savaşının Batı'nın bütün dünyaya vermiş olduğu bir musibet olduğunu, bundan kurtulabilmek için çok çalışmak, birlik ve beraberlik içerisinde olmak gerektiğini belirtti.
DEAŞ'ın, Amerika'nın Türkiye'nin başına saldığı bir dert olduğuna dikkati çeken Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hatırlarsanız Rakka diye bir yer vardı Suriye'de. Rakka DEAŞ'taydı, DEAŞ Rakka'dan çıkacaktı. Nasıl çıkacaktı? Biri müdahale edecekti. Amerika dedi ki PKK/PYD'ye, 'Sen buraya müdahale et.'. Bir tek kurşun atılmadan DEAŞ Rakka'yı bıraktı. PKK/PYD aldı. Çünkü DEAŞ'ın da sahibi Amerika'dır, PKK/PYD'nin de sahibi Amerika'dır. FETÖ'nün sahibi de Amerika'dır. Yani bunları açık açık kimse söyleyemezse, ben ifade etmekten herhangi bir çekince duymuyorum, söylüyorum. Tablo net bir şekilde önümüzdedir.
Eğer Amerika'da, Amerika'yı bölmeye, parçalamaya, darbe yapmaya çalışan insanı, Türkiye'de muhafaza edersek bununla bir ilintimiz söylenebilir mi? Söylenebilir. FETÖ'yü Amerika'da beslersen, kendi ülkenin hazinesiyle ve kaynaklarıyla desteklersen, okullar açarsan, şirketlerine bir vesileyle yön verirsen, biz bunu çok rahat söyleyebilme imkanına, fırsatına ve değerlendirmesine sahip oluruz."
"Türkiye önümüzdeki yüzyılın altyapısını oluşturdu"
Türkiye'nin mazlum coğrafyalara yaptığı yardımlara da değinen Soylu, Lübnan'ın tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşadığını, Türkiye'deki sivil toplum kuruluşlarının AFAD koordinasyonunda ülkeye yardım gönderdiğini anlattı.
AFAD Başkanı Yunus Sezer'in iki gün önce bölgede olduğunu aktaran Soylu, "Telefonla konuştuk. Diyor ki 'Sayın Bakanım, ben bir yardımın bir ülkede bu kadar etki ortaya koyabileceğini ilk kez görüyorum. Herkes güvenlik birimlerinden halka, çocuklara kadar herkes Türkiye'ye müteşekkir. Ve Türkiye'yle ilgili tek bir cümle söylüyorlar. 'Denizlerin karşısındaki hayırlar ülkesi.'. Bu belki de ülkemizin, milletimizin birlik ve beraberliği açısından yani biz kökte ne yapmışız ve nasıl beraber olmuşuz, en iyi şekilde ifade etme açısından neyi ortaya koyduğunu anlatmaktadır." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin Covid-19 salgını sürecinde üretim pazarı olarak bir avantaj yakaladığını kaydeden Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bunu nasıl anlıyoruz. 160-170 milyar dolardan 250 milyar dolara sadece bizim ihracatımız çıktı. İhracatımız yükseliyor daha da yükselecek. Çünkü Türkiye, hem kendi üreten bir istasyon aynı zamanda dağıtıcı da. Türkiye önümüzdeki yüzyılın altyapısını oluşturdu. Yani havalimanı, yetişmiş insan gücü, bölünmüş yollarımız, otoyollarımız... Kuzey Marmara Otoyolu, İstanbul Havalimanı, Marmaray ve Avrasya, Osmangazi Köprüsü olmasa üretimimiz nasıl olur? Bu bir altyapıdır. Bu Şanlıurfa'dan Diyarbakır'a olan yolun altyapısıdır. Mardin'e olan yolun altyapısıdır. Batman-Diyarbakır arası yolun altyapısıdır. Karadeniz sahil yolunun altyapısıdır."
"Türkiye'yi devreden çıkartamadılar"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dünyada hem salgın hem de Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle bir üretim değişikliği olduğunu, bunun arz ve talepte dengesizlikler yarattığını belirterek, "Peki bundan kim çıkar? Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu irade çıkar diyeceğim. Neden öyle diyeceğim? Şimdi Amerika ve Avrupa hayatında Türkiye'ye diz kırar mı? Böyle bir şey mümkün değil. Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz. Gıda kriziyle alakalı, yani oradan tahılın buğdayın taşınmasıyla alakalı Tayyip Erdoğan'a ve Türkiye'ye gelmeleri, ona bel bükmeleri sevdiklerinden dolayı değildir." dedi.
Soylu, Irak, Suriye, Türkiye, Balkanlar ile bir istikrarsızlık adası oluşturmak istediklerini belirterek, "Bunu oluştururken de kendi toplumlarına diyecekler ki 'Bak öyle olursunuz ha.'. Biz altyapısını hazırlamış bir ülkeyiz. Geçmişteki Türkiye gibi değil. Yani altyapınız hazır olmazsa, temelleriniz sağlam olmazsa iterlerse düşebilirsiniz. Bugün ittiler. Ekonomik saldırılarla ittiler. Siyasal sıkıştırmalarla ittiler. Tahkirlerle ittiler. Aleyhimizde Avrupa'nın bütün matbuatında günde 200-300'ün üzerinde yazı çıkardılar. Bütün dünyadaki yatırımcıları Türkiye'ye getirmemek için ellerinden gelen bütün gayreti ortaya koydular. Bunu tek bir politika olarak gerçekleştirdiler ama Türkiye'yi devreden çıkartamadılar." diye konuştu.
"Bu coğrafyamızın içerisinde bir tek terörist kalmayacak"
Bakan Soylu, Türkiye'de kendilerinden daha fazla çalışan, çok daha fazla gayret ve emek gösteren, meselelerin çözülmesi için kendini ortaya koyan, risk alan ve etraftaki dünyayı çok üstün bir şekilde takip eden, Türkiye'yi bu konularda yalnız bırakmayan, aynı zamanda dünyayla beraber hareket etmesini sağlayan bir Cumhurbaşkanı olduğunu dile getirdi.
Böyle liderlerin kolay kolay gelmeyeceğini vurgulayan Soylu, "Tayyip Erdoğan bu ülkenin yönetiminde kaldığı sürece önümüzdeki imkanı kullanmalıyız, bu fırsatı kullanmalıyız." dedi.
Soylu, kendilerinin de buradan bir fırsat oluşturacaklarını ifade ederek, "Üreticiler olarak size söylüyorum. Bütün hünerleri kullanmalıyız ve çok çalışmalıyız. Memleket için ne yapabilirim? Daha çok çalışabilirsin daha çok üretebilirsin. Çok daha iyi bir noktaya gelebiliriz. Ben ne yapabilirim? Ben de mümkün olduğunca her tarafa gidip nerede bir açık varsa onları kapatabilmeye çalışırım. Böyle bir fırsatı, böyle bir Türkiye'yi Batı'yı ilk kez böyle yakaladığımız bir zaman dilimini bir daha göremeyiz." şeklinde konuştu.
Güçleri neye yeterse onu yapabileceklerini vurgulayan Soylu, "Terör meselesiydi, diğer meselesiydi onların üstesinden geliyoruz. Sözümüz şudur. 29 Ekim 2023'te Allah'ın izniyle bu ülke coğrafyasında, bu coğrafyamızın içerisinde, 780 bin kilometrekare içerisinde bir tek terörist kalmayacak. Şu anda 124 tane var. Mağarada saklanıyorlar. Ayakkabı numaralarına kadar biliyoruz. Adım atamıyorlar, kıpırdayamıyorlar da kıpırdayamayacaklar da. Bundan 4-5 yıl önce, 'Bunlar kıpırdayamayacaklar, görüyorsunuz İHA'lar, SİHA'lar...' dediğim zaman Cumhuriyet gazetesinden, Sözcü gazetesine kadar, yazarlarına kadar benimle dalga geçtiler. Elimizdeki kabiliyetlerin nereye gittiğini gördüğümüz için bunu söyledim. Ama bugün bu durumdayız. Sınırlarımızın dışında da bu durumdayız." diye konuştu.
Programa, Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, AK Parti Ümraniye İlçe Başkanı Mahmut Eminmollaoğlu ile çok sayıda esnaf katıldı. (AA)