Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici Görevlendirme Yönetmeliğinde yapılan değişiklik sonrasında ilk tepkiler gelmeye başladı.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından uzun süre öncesinde gündeme getirilen "Profesyonel Eğitim Yöneticiliği" konusunda artık adımlar atılmaya başlandı.
Aslında taleplerin büyük çoğunluğu hep dile dolanan "Liyakat" üzerine idi.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ve ekibinin kafasında da bir "Yöneticilik" düzenlemesi vardı şüphesiz.
Ama esas mesele bu düzenlemeyi; Sendikalar, Eğitimciler, STK'lar, Siyasiler vb. dinamikler tarafından da kabul edilerek yapabilmekten geçiyordu.
MÜLAKAT KONUSUNDA ORTAK TAVIR!
Aslına bakılırsa neredeyse tüm sendikalar açıkça ilan ettiler ve mülakatın kaldırılmasını talep ettiler. Türk Eğitim-Sen, Eğitim-Sen ve Eğitim-İş mülakatın tamamen kaldırılmasını istedi, Eğitim-Bir-Sen de mülakatın mevcut şekliyle uygulanmasına karşı çıktı.
Ancak yeni düzenlemede mülakat %40'dan ancak %20'ye düşürülebilmiştir. %20'lik bu rakam düşük bir rakam olarak düşünülse de, yazılı sınavdan 90 olan bir yönetici adayı mülakattan 59 olması durumunda yönetici olamayacaktır. (Sözlü sınavda da 60 barajı uygulanmaktadır)
Herkes bu konuda hemfikirken, neden mülakat tamamen kaldırılmadı?
GÖREV SÜRESİ DOLAN YÖNETİCİLERİN DURUMU
Görev süresini dolduran yöneticilere ilişkin yeni bir düzenleme yapılmamıştır.
Bu durum özellikle Türk Eğitim-Sen tarafından tepkiyle karşılanmıştır. Açıklama için Tıklayınız!
Şöyle ki; özellikle 2014 yılında yönetici görevlendirme yönetmeliğinde yapılan değişiklikle mevcut yöneticilerin önemli bir kısmı tasfiye edilmiş, siyasi ve sendikal ayrımlar yapılarak tek taraflı bir yönetici görevlendirme süreci işlemeye başlamış, bir dönem yeni göreve başlayan öğretmenler bile sadece mülakatla müdür yapılmıştır. Son 5 yılda yapılan yönetici görevlendirmelerinde yaşanan haksızlıklara bir tepki olarak Türk Eğitim-Sen, tüm okul yöneticilerinin yeni eğitim yöneticiliği sürecine dahil edilmesini talep etmektedir.
EĞİTİM-BİR-SEN'İN DURUMU
Eğitim-Bir-Sen tarafından kamuoyu ile paylaşılan "Eğitim Yöneticiliği Raporu" incelendiğinde kapsamlı bir öneri karşımıza çıkmakta.
Eğitim-Bir-Sen tarafından geçtiğimiz yıl açıklanan bu rapora ilave olarak, 14 Ocak 2019 tarihinde daha somut ve yeni durumlar da dikkate alınarak Eğitim Yöneticiliği önerisini kamuoyu ile paylaşacaktır. Açıklama için Tıklayınız!
Yeni duruma göre yapılacak bu açıklamayı beklemek lazım.
Şu ana kadar yapılan açıklamalara bakılırsa Eğitim-Bir-Sen, özellikle mevcut okul müdür ve müdür yardımcılarının haklarının korunmasını "Kırmızı Çizgi" olarak görmektedir.
BAKAN SELÇUK'UN "ARA FORMÜLÜ" MÜ?
Yukarıdaki değerlendirmeler incelendiğinde, Bakan Selçuk'un profesyonel eğitim yöneticiliği konusunda bir "ara formülü" uyguladığı söylenebilir.
Şöyle ki; Mülakat %40'dan %20'ye düşürülmüş, böylece mülakatın payı görevlendirmelerde azaltılmıştır. Bu durum görevlendirmelerde "Yandaşlık ve Kayırma" eleştirilerini tamamen ortadan kaldırmayacaksa da bir ölçüde rahatlama sağlanacağı düşünülmüştür.
Diğer taraftan mevut yöneticiler yeni sınav sürecine dahil edilmeyerek özellikle Eğitim-Bir-Sen'den gelebilecek tepkilerin önüne geçilmiş olacaktır.
ŞİMDİ NE OLACAK?
MEB'e mevcut yöneticilerin de yazılı sınav sürecine dahil edilmesi yönünde baskılar ve telkinler devam edecek.
Okul yöneticilerine "Kadro" konusu gerçekleştirilebilecek mi? Bu soru da eğitim yöneticiliği konusunda gündemde kalmaya devam edecek.
Turkiyeegitim.com özel haber.