Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, sınavsız bir sistem için okullar arasındaki imkan farkının ortadan kalkması gerektiğini söyledi: "Okullar arasında imkan farkları olunca veli 'Ben şu okulu istiyorum' diyor. O okula talep artıyor ve sınav kaçınılmaz oluyor. Eğitimin amacı da değişiyor, elemek için eğitim yapıyoruz. Hayalim sınavsız bir sistem."
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Hürriyet gazetesinin Ankara bürosunu ziyaret etti ve burada açıklamalarda bulundu.
Gamze Kolcu'nun haberine göre "Eğitim mutabakat ister. Yani parti eğitimi olmaz. Milletin eğitimi olur. Ülkenin eğitimi olur. Hani o yüzden de hep böyle milletin ortak paydası nedir, oraya bakarak hareket etmek. Yoksa herkes kendi bakış açısıyla çocuk yetiştirmeye çalışır" diyen Selçuk'un sözlerinin devamında şunlar öne çıktı:
Bizim bütün bu yazılım altyapısını yapay zekaya dönüştürmemiz gerekiyor yani. Bütün karar süreçlerinin, yani ben öğretmenin performansı ile müdürün performansı ile uğraşmamalıyım, bu otomasyonla halledilmeli bu yapılabilir ama bunun bir yatırımı var. Nasıl bankacılık sistemi kendisini analogdan dijitale çevirdi ise Milli Eğitim'in de analogdan dijitale çevrilmesi gerekiyor. Ve bunun hızlanması gerekiyor.
'Sınava değil hayata insan hazırlamalıyız'
2040'a doğru dünyada, dünya tarihinin dördüncü büyük kırılması geliyor. Yani tarım, sanayi ve bilgi toplumundan sonra dördüncü büyük kırılma geliyor 2030'ların sonunda. Mevcut istihdam sistemlerinin tümünü yok sayıyor. Bunun içinde çocukların bu beceriyle meşgul edilmemesi gerekiyor. Sınava değil hayata insan hazırlamalıyız Türkiye'de. Dünyanın istediği beceri seti ne ise ben o beceri setini okul öncesinden itibaren vereyim istiyorum.
'Fabrikalara okul yaptık'
Mesleki eğitim) Meslek liselerinin içindeki makine parkı eskidiği için biz fabrikaların, otellerin, işletmelerin içini okul haline getirdik. Çünkü makine alamıyorsan olan yere götür.
'Ankara Fen'e değil, meslek lisesine girdiler'
Son 12 yılda öğretmen eğitimi yapılmamış mesleki eğitimde şu anda yüzde 64'ünün eğitimini bitirdik. Erkek çocuklarının askerlik sorunlarından dolayı işletmeler almak istemiyor. Pozitif ayrımcılık yaptık normal liseye 3 sene tecil, öbürüne 6 sene yaptık. Yedek astsubaylık getirdik, askerlik sorunu çözdük ilk defa. Türkiye'de bu yıl 246 tane patent ve faydalı model yapıldı. 11 tane otelin içine geçen sene okul açtık. ASELSAN içine okul açtık Ankara Fen Lisesi'nin puanıyla. Meslek lisesine girdiler ve Ankara Fen'e gitmediler. Teknoparklar içinde okul açıyoruz.
'Eğitimin amacı değişiyor'
Birdenbire sınav kalksın, her şey sınavsız olsun, herkes istediği yere girsin bu mümkün değil. Şundan dolayı değil; okullar arasındaki imkan farkı olması gerekenin çok üzerinde Türkiye'de. Bu Batı Avrupa'da yüzde 10'un altında. Okullar arasında imkan farkları olunca veli 'Ben şu okulu istiyorum' diyor. O okula talep artıyor ve sınav kaçınılmaz oluyor. Eğitimin amacı da değişiyor, yani sınav için elemek için eğitim yapıyoruz. Hayalim sınavsız bir sistem.
'Çocukların hayatını zorlaştırmayacağız'
(Liseye Giriş Sınavı) Prensip olarak şunu söyleyeyim hiçbir çocuğun hayatını zorlaştırmayacağız, hiçbir çocuğumuz bundan dolayı strese girmeyecek. Öğrencilerin mevcut artış oranından kaynaklı bir problem yaşamayacak.
'Üniversitede yığılma azalsın'
İlk kez 2 Eylül'den itibaren, ilkokul 1, 2, 3'ten itibaren hangi çocuğun başarılarını ilgi alanlarını, sertifikalarını sistem tanıyarak geliyor. Çocukları okula başladıkları günden itibaren sistem tanıyor, takip ediyor. Çocukların özgeçmişleri elimizde. Seneye pilot uygulama yapılacak. 2021-2022 eğitim-öğretim senesine uygulama yetişecek. Sistem verileri anlık olarak sürekli kendini güncelleyerek çalışacak. Asıl meslek liselerini güçlendirerek üniversitedeki yığılmayı azaltmak istiyoruz. Üniversite öğrencisi sayısı çoksa o ülkede sorun vardır. Herkes üniversite okumak zorunda değil. Meslek liselerine karşı oluşan olumsuz yargıyı da yönetebiliriz. Otellerde onlarca okul açtık, yüksek puanlı öğrenciler o okullara başvuruyor. İTÜ Teknopark okuluna girmeye çalışıyor öğrenciler. İş garantili okullar bunlar.