Liselere yerleştirme sonuçlarının açıklanmasının ardından kılavuz ve yerleştirme hatalarından dolayı binlerce öğrenci yerleşememiş ve mağduriyet yaşamıştı.
Bugün medyada çıkan haberlere göre; Yerleştirme işlemlerinden sorumlu Ölçme Değerlendirme Genel Müdürü Bayram ÇETİN ve Yeğitek Genel Müdürü Bilal TIRNAKÇI görevden alındı.
Ziya SELÇUK ; “Bakan değil gören olacağım“ sözünün gereği olarak iradesini koyarak, öğrencilere mağduriyet yaşatan ekibin görevine son verdi.
SIRA "MÜLAKAT HIRSIZLIĞI YAPAN" İL MÜDÜRLERİNDE
Bilindiği gibi MEB Yönetici Görevlendirme Yönetmeliği'ne göre son 4-5 yıldır büyük bir yönetici kıyımı yaşanmakta.
İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından yapılan Yönetici Atama Mülakatları binlerce davaya konu olmuş, on binlerce eğitim yöneticisi haksızlıklara uğratılmıştı.
Bu haksızlıklara artık bir son verilmesi gerektiğini sürekli dile getiren Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, artık konunun kesin çözümünü bekliyor.
Geylan bir internet sitesine yapmış olduğu son açıklamada şöyle dedi:
"Biz şunu söylüyoruz; mülakatın olduğu yerde adalet olmaz. Mülakat adaleti öldürür. Mülakat liyakati öldürür. Bununda binlerce örneğini yaşıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı artık kamuoyunda yönetici atama Bakanlığı haline geldi. Koskoca Milli Eğitim Bakanlığı, yılların tecrübesine sahip Milli Eğitim Bakanlığı adam akıllı bir yönetici ataması yapamadı maalesef. Sadece 2013 yılından bu yana 6 kez yönetici atama yönetmeliği değiştirdi bu Bakanlık. Hatta öyle değişiklik oldu ki bazen yönetmeliği çıkardık daha uygulamaya fırsat vermeden 4 ay sonra bir daha değiştirdik.
Bu kabul edilebilir mi? Her değişiklikte kendi yandaşımıza daha uygun bir zemin nasıl oluştururuz kaygısıyla revizyona gittik. Dedik ya Sayın Cumhurbaşkanı şikayetçi oluyor eğitimdeki başarısızlıktan bunun temel nedenlerinden bir tanesi Milli Eğitim Bakanlığında yönetici atama sisteminin zararlarıdır. Hepimiz öğretmeniz. Biz şunu iddia ederiz; bir okul, müdürü kadar okuldur. Bir okulda okul müdürü etkin liyakatli değilse çalışanların öğretmenlerin itibar ettiği onlara güven telkin eden bir yönetici değilse o okuldaki personeli verimli çalıştıramazsınız. Motivasyonunu arttıramazsınız.
Milli Eğitim Bakanlığı uzun yıllardır yandaş kadroları okul idarelerine atama kaygısı ile hareket ediyor. On binlerce okul müdürü sırf yandaş olmadıkları için bir gece de tasfiye edildi. Yerlerine yandaş geldi. Tamam yandaş gelsin onu da kabul ediyoruz biz de ehil gelsin. Sizden olsun ama ehil olsun. Ben öyle müdürler biliyorum ki isim vermek istemiyorum üç, üç buçuk yıl okul müdürlüğü yapıyor daha bir kere öğretmenler odasına girmemiş. Seçim öncesi yapılan yönetici mülakatları 26’sında açıklandı. Ziya Selçuk’un kucağına bırakıldı.
Aynı senaryo devam ediyor maalesef. Rize’de 90 ve üzeri puan alan 33 kişi komisyon 33 kişiye 90 üzeri puan vermiş. Bunlardan 5 tanesi sendikasız. 28 tanesi bir sendika üyesi. Bu fotoğrafı biz iki şekilde anlamlandırabiliriz. Bir Rize’deki bütün en akıllı en yetenekli en donanımlı müdürler toplanmışlar bir sendikaya üye olmuşlar. Ya da Rize İl Milli Eğitimin oluşturduğu komisyondaki Müslümanlar kul hakkı yemiştir. Bu fotoğrafın izahı olmaz. Kul hakkını affetme yetkisini yüce Allah kendisine bile almamışken. Bu Müslümanlar kime güvenerek, böyle fütursuzca kul hakkı yiyorlar ben anlam veremiyorum."
Bakan Ziya Selçuk, MEB'de büyük bir dönüşümü başlatmak istiyorsa; haksız ve hukuksuz puanlamalar nedeniyle sonuçları liste halinde bile açıklamaktan imtina edilen yönetici mülakatlarından işe başlamalıdır. Yönetici Görevlendirmelerinde yer alan mülakat tamamen kaldırılmalıdır.
Bakan Selçuk; illerde haksızlığa uğrayan yönetici adaylarını dinlemeli, onlara bunu reva gören İl Müdürlerini görevden almalıdır.