Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, eğitim sistemini bir öğrenme ve beceri ekosistemine dönüştürmenin ana hedefleri olduğunu vurgulayarak, "Bir beceri ekosistemi nasıl oluşturulur, bunu çok net olarak biliyoruz ve buradan diploma temelli değil vasıf temelli bir anlayışla gideceğimizin işaretini de görebilirsiniz. Çok daha proaktif bir Milli Eğitim Bakanlığı göreceksiniz. Bunu zamanla göreceksiniz çünkü eski alışkanlıklarla yeni başarılar elde edilmiyor" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, en geç 2 ay içinde yaklaşık 3 yıllık bir eğitim programı açıklayacaklarını belirterek, yeni döneme ilişkin "Hiçbir öğrencimiz, hiçbir velimiz sürprizle karşılaşmayacak. Oyunun sonunda asla kural değişmeyecek. Temel şiarımız adalet olacak" dedi. Selçuk, liselere geçiş sınavıyla ilgili yeniden bir değişiklik planlanmadığını belirterek, "Bir kaç ay önce bir kılavuz çıkarılmış ve buna uymak durumundayız. Benim tercih ettiğim bir şey mi? Hayır. Ama burada bir devamlılık esas ve biz bunu göğüsleriz" dedi.
Yeni Milli Eğitim Bakanı Selçuk, dün ilk kez Ankara'da gazetecilerle bir araya geldi. Yeni dönemle ilgili ipuçları veren Selçuk, özetle şunları kaydetti:
TORUNUMUN OLDUĞU GÜN: Torunumun olduğu gün Milli Eğitim Bakanı oldum. Biz bu makamlarda kendi kariyerimiz kendi davamız için bulunmuyoruz. Biz çocuklarımızın göz aydınlığı için buradayız. Geçmişe yönelik herhangi bir eksiklikten, hatadan bahsetme günü değil bugün bir teşekkür günü. Bir şey bugüne kadar yapılamamışsa zamanı gelmemiştir.
ÖNCE EVRENSEL: Eğitim çok istismar edilen ve uluslararası güçlerin bile müdahale ettiği, sınav temelli bir yapıyla belli organizasyonların ihdasıyla Türkiye'nin eğitim sisteminin kilitlenmeye çalışıldığı bir dönem. Biz bilimi, aklı, matematiği, sanatı, sporu, ahlakı konuşacağız. Konuşacağımız bilimin evrensel olması çok önemli. Eğitim öncelikle milli seviyede kurulmaz, önce evrensel seviyede kurulur. Çünkü eğitimin mesajı insanadır.
SÜPERMEN DEĞİLİZ: Nasıl bir talep, beklenti, heyecan olduğunu fark ediyorum toplumda ve bu beklentinin yarattığı riskin de farkındayım. Bu beklentiyi karşılamak bir Süpermen işi. Biz asla Süpermen değiliz. Birazdan ceketimi çıkaracağım göreceksiniz. Süpermanliğimiz bu meseleye el koyan herkesin güç birliği ile iş yapmasıdır. Bu sorumluluğun paylaşılması gerekiyor.
2 AY İÇİNDE 3 YILLIK PROGRAM: Biz masadaki tuzluğun yerini değiştirerek, sistem değiştirdiğimizi söylemeyeceğiz. Masanın tümünü değiştirmekle ilgili olduğumuzu paylaşacağız; masayı yeniden inşa edeceğiz. Bu biraz sabır gerektiren bir şey. Eğitim uzun sürede inşa edilen ama kısa sürede zarar gören bir kurum. Milli Eğitim Bakanı şimdi için değil gelecek için bir şey yapar. Biz geleceği inşa edeceğiz. En geç 2 ay içinde yaklaşık 3 yıllık bir program açıklayacağız. Diyeceğiz ki '3 yıllık yol haritamız budur.' Hangi yıl hangi ay ne yapmak istediğimizi paylaşacağız.
OYUNUN SONUNDA KURAL DEĞİŞMEYECEK: Hiçbir öğrencimiz, hiçbir velimiz sürprizle karşılaşmayacak. Oyunun sonunda asla kural değişmeyecek. Oyunun ortasında biz değiştirdik demeyeceğiz. Temel şiarımız adalet olacak. Ben meslek hayatım boyunca eşitliği her zaman ikinci planda tuttum. Dezavantajlı çocuklarımızın adalete ihtiyacı var eşitliğe ihtiyacı yok. Ben bakan olmaya değil, gören olmaya çalışacağım.
HERKESİ DİNLEYECEĞİZ: Şeffaf olmayı çok önemsiyoruz. Herkesi dinleyeceğiz. Çünkü eğitim, toplumsal mutabakat olmadan üzerine bir şey inşa edeceğimiz bir kurum değil. Zemin olmadan şekil olmaz. Bir kesim, bir hizip için yapılan bir kısmi mutabakat, bir milletin eğitim, demokrasi ve ekonomisini bütünleştirmesine müsaade etmez. Milletin ortak paydası nerdeyse biz oradayız. Eğitim en muhafazakar kurumdur. Çünkü çocukların hayatıyla ilgili bir konu var. Ama bu muhafazanın bizi nasıl zehirlediğini de bilmek zorundayız. Bize biraz izin verin, çalışalım. Hemen bir şey beklerseniz eski hataları yaparız. Bu 50 senelik bir mesele.
SİSTEM YÜRÜRKEN TADİLAT: Herhangi bir sınavın değiştirilmesi, sistem değişikliği değildir; sadece uygulama değişikliğidir. Açık denizde giden çok büyük bir gemimiz var. Biz bu gemiyi limana çekip onarma imkanına sahip değiliz. Şu anda yürüyor. Biz bu gemiyi yürürken bir tadilat içinde olacağız. Yahya Kemal, 'imtidad' der. Yani yenilenerek dönüşmekten bahseder. 'Şunu toptan kaldırıyoruz, bunu değiştiriyoruz'; bu bizim dilimiz değil.
TEKİN KATILMADI: Selçuk, kameralar karşısına ilk kez geçmesine rağmen kendisine MEB Müsteşarı Yusuf Tekin'in eşlik etmemesi ve Talim Terbiye Kurulu Başkanı Alparslan Durmuş ile genel müdürlerin çoğunun da toplantıya katılmaması dikkati çekti.
ÇOK DAHA PROAKTİF BİR BAKANLIK: Çocuk neredeyse orada olacağız. Günlük ortalama 4 saat civarında internette, sosyal medyada dolaşan çocuklarımız var. Asıl sorun oralarda yaşanıyor ve biz bunları bir şekilde algılamak zorundayız. Yasaklamaktan bahsetmiyorum, sadece suyu arkına sokmaktan söz ediyorum. Eğitim sistemimizi bir öğrenme ve beceri ekosistemine dönüştürmek ana hedefimiz. Bir beceri ekosistemi nasıl oluşturulur, bunu çok net olarak biliyoruz ve buradan diploma temelli değil vasıf temelli bir anlayışla gideceğimizin işaretini de görebilirsiniz. Çok daha proaktif bir Milli Eğitim Bakanlığı göreceksiniz. Bunu zamanla göreceksiniz çünkü eski alışkanlıklarla yeni başarılar elde edilmiyor. Buna büyük bir direnç olacak biliyorum, eğitim en muhafazakar kurumdur. Öğretmenler ya da veliler en muhafazakar gruptur çünkü çocukların hayatıyla ilgili bir konu var, elbette muhafazakar olacaklar ama muhafazanın bizi nasıl zehirlediğini, toksik bir atmosfer oluşturduğunu birlikte paylaşmak zorundayız.
ALMANYA, FRANSA DA ÇIKARAMAZ: 'Türkiye WhatsApp çıkaramaz, Türkiye'deki eğitim sisteminden böyle bir şey çıkmaz' şeklinde eleştiriler var. İngiltere de Almanya da Fransa da çıkaramaz. Bunun bir ekosistemi var. Türkiye için bu tür bir şey oluşturabilmek bir ekosistem oluşturmakla ilgili. Müfredatı değiştirerek bunu oluşturamayız. Sınav temelli eğitim sistemimiz olsun bu tür uluslararası insanlarımız çıksın diyorsak böyle bir şey mümkün değil.
SINAV HUZURSUZ ETMEYECEK: (Liseye geçiş sistemi) Her şekilde biz önümüzdeki sene bu sınavın çocukları huzursuz eden kısımlarını, bölümlerini bunlarla ilgili her türlü önlemi alacağız ve çok daha sakin, dingin bir sınav dönemi geçecek. Fakat siz derseniz ki bundan sonraki sistem bu sene başlıyor mu? Böyle bir şey mümkün değil. Nasıl orta gelir tuzağı varsa Türkiye'nin orta eğitim tuzağı var. Biraz zaman gerekiyor. Ne yapılması gerektiği belli. Sınav öncelikle huzursuz etmeyecek. Çocuk herhangi bir şekilde bir sınava başlamışsa onunla mezun olacak. LGS yerleştirmeleri ile ilgili bu sene bazı kurgular var. Bir kılavuz çıkarılmış; biz buna uymak durumundayız. Benim tercih ettiğim bir şey mi? Çok net olarak hayır. Ama burada bir devamlılık esas ve biz bunu göğüsleriz. Çıkabilecek sorunların azaltılması konusunda çok ciddi tedbirlerimiz var. Bir sonraki seneye bu çocukların bu sınavdan çok daha az zarar görmeleri ve çok daha yumuşak bir geçişle ama bir kaç sene içerisinde de bu sınavın ağırlığının hafiflediği bir dönemi göreceğiz. Denilmiş ki, 'LGS'nin böyle bir yapısı var, bu sene de bir örneğini gördünüz.' Bizim bu çocuklara, 'bu sene tekrar değişiyor' demek gibi bir söylemimiz olmayacak.
Performans sistemi uygulamayacağız
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, okul müdürleri, öğrenci ve velilerin de öğretmenleri değerlendirmesi ve onlara puan vermesi üzerine kurulan "öğretmen performans sistemini" uygulamayacaklarını açıkladı.
Öğretmenlere yönelik performans değerlendirmesini 2016'da okul müdürlerine yaptırdığı için tartışmalara neden olan MEB, o yıl yeni bir sisteme geçip değerlendirme yapmama kararı almıştı. MEB'in yeni sisteminin ayrıntıları ise sendikaların tümünün tepkisine neden olan Öğretmen Strateji Belgesi ile duyuruldu. Buna göre MEB 2018 sonuna kadar hukuki ve idari alt yapıyı tamamlayacak ve öğretmenler sadece müdürlerin değil farklı unsurların da görüşleri alınarak değerlendirilecekti. Sistem öğretmenlerin kariyer planlaması, terfi, hizmet puanı, görevde yükselme gibi konularda belirleyici olacaktı.
Sendikalar tepkili
Performans değerlendirmesi, eğitimcilerin tepkisini çekerken, MEB geçtiğimiz ekimde 12 pilot il belirleyerek 413 bin 476 öğretmen için performans değerlendirmesini başlattı. Hazırlanan sorular arasında "Öğretmenim dersleri iyi anlatır", "Öğretmenim bana değer verip sevgisini gösterir", "Öğretmenim davranışlarıyla bize örnek olur", "Öğretmenim dersin konularını çok iyi bilir", "Öğretmenim bizi milli ve manevi değerlerimize göre yetiştirir", "öğretmenim sınıf içinde demokratik bir tutum sergiler" gibi başlıklara yer verildi. Bu kararla eğitim sendikaları eylem kararı aldı.
'İşlevsel değil'
Selçuk, dün öğretmen performans değerlendirme sistemini işlevsel bulmadığını açıkladı. Selçuk, "Çok net bir mesaj; Böyle bir şeyi bakanlık olarak uygulamayacağız. Ben önce kendi performansımdan başlamayı tercih ederim" dedi.
Fazladan öğretmen atanmayacak
(Öğretmen atamaları) Bizim şu anda deklare ettiğimiz rakam neyse odur. Bunun dışında bir imkan olup olmayacağı benim tasarrufumda değil. Beklentilerin farkındayım. Elbette ilgili makama arz edeceğim. Mümkün olursa makul seviyede çalışma yapılabilir. Ama şu anda çok net söylüyorum böyle bir şey yok. Atanamayan öğretmen meselesi bizim için bir istatistik meselesi değil, insan meselesidir. Sayılar üzerinden bu tür konuları konuşmak bana doğru gelmiyor. Yapabileceğimiz şeylerin sınırları var fakat tam da bu konuda çok net bir raporu ortaya koyacağız ve topluma deklare edeceğiz.
'Yemeden içmeden kesildim'
ODTÜ mezuniyet töreninde taşıdıkları karikatür içeren pankart nedeniyle Cumhurbaşkanı'na hakaretten tutuklanan ODTÜ'lü öğrencilere ilişkin bir soru üzerine Selçuk, durumlar üzerinden genelleme yapmayı tercih etmediğini söyledi. Bir medya temsilcisinin Selçuk'a işinin çok zor olduğunu belirterek başarılar dilemesi üzerine Selçuk, "Yemeden içmeden kesildim, uyuyamıyorum. Kalp çarpıntılarım var. Sanırım bu semptomlar farkındalığımla ilgili işaretler olarak sayılabilir" yorumunu yaptı. Sözleşmeli öğretmenlerin sağlık özrü atamalarıyla ilgili olarak da Selçuk, "Sağlık özrü konusunda bir kolaylık, rahatlama getireceğiz" diye konuştu.
Selçuk, medya temsilcilerine hitaben, "Bize biraz izin verin, biz biraz çalışalım. Hemen bizden bir şey beklerseniz eski hataları yaparız. Yani 'bir ay, üç ay geçti bir şey yapın', inanın bu 50 senelik bir mesele." ifadesini kullandı.
YAŞ üyeliği takdir meselesi
(YAŞ üyeleri arasında yer alması) YAŞ meselesi bir takdir meselesi. Benim şahsen izah edeceğim bir konu değil. Eğitim artık bir milli eğitim meselesi olmaktan çıktı, bir milli güvenlik meselesi, toplumun bekası meselesi haline geldi. Herhangi bir sosyal, dini vesaire örgütsel çalışmanın nasıl kontrol edileceği ulusal bir güvenlik meselesi ve bunu MEB olarak biz kendi içimizde bilinçli olarak gözetip bu konuda hassasiyet göstermek durumundayız.
İHTİYAÇ TARAFINDAN: (Bakan yardımcılarınızın isimleri belirlendi mi? Özel sektörden geldiniz, özel sektördeki işlerinizi devrettiniz mi?) Özel sektörden değil bürokrasiden, üniversiteden geliyorum. Benim için özel okul bir laboratuvardır. Bakan yardımcılığı konusunda kişiler üzerinden herhangi bir yorum yapmak çok doğru değil. Bu işin magazin tarafından değil özellikle ihtiyaç tarafından gördüğümü bilmenizi isterim.
MÜFREDATIN İYİLİĞİNE BAKMIYORUZ: (Müfredat) Konuyu eğer müfredatın iyiliği ya da kötülüğü üzerinden değerlendirirsek fotoğrafın büyüğü üzerinden, belki hata yapma imkanımız olabilir. Son derece mükemmel bir müfredat olabilir ama eğer siz eğitim sisteminizin bütün parametrelerini bu müfredatla eşgüdümlü olarak işletmezseniz uygulamadaki hata yöntemden sanılabilir. Burada mesele öğretmenle, okulların altyapısıyla, öğretmenlerin becerisi ile ilgili ekosistemi birlikte, eş zamanlı olarak düzenlemekle ilgili. Şu anda müfredatın iyi ya da kötü olmasıyla biz ilgilenmiyoruz. Biz bu müfredatın, iyi bir müfredatın büyük sistem içerisinde uyumluluk yüzdesine bakıyoruz.
Ayşegül Kahvecioğlu - Milliyet