Bengü Türk Televizyonu’da eğitim gündemiyle ilgili soruları yanıtlayan Bakan Özer, öğretmenlerin 5 Eylül’de okullarda olacağını şu sözlerle açıkladı: “2022-2023 Eğitim Öğretim Dönemi 12 Eylül’de başlayacak. Bu kapsamda yeni eğitim öğretim dönemi hazırlıkları için öğretmenlerimiz 1 Eylül’de okullarında olacaktı. Fakat buradan da müjdeyi verelim. Öğretmenlerimiz 1-2 Eylül’de idari izinli sayılacak. Yeni eğitim öğretim dönemi hazırlıklarına 5 Eylül’de okullarına giderek başlayacaklar.”
UZMAN VE BAŞÖĞRETMENLİK SINAVLARI İPTAL OLMAYACAK
Öğretmenlik meslek kanunu tartışmalarıyla ilgili de açıklamalar yapan Bakan Özer, uzman ve başöğretmenlik sınavlarıyla ilgili kanunun gerektirdiği şekilde sürecin ilerlediğini ve sınavların iptal olmayacağını belirterek şunları söyledi:
“Uzman ya da başöğretmenlik sınavları iptal olmayacak çünkü kanun bu. Kanunun gerektirdiği şey de budur. Zaten karar Türkiye Büyük Millet Meclisi’nindir. 1 Ekim’de TBMM açıldıktan sonra ilaveler gelir ve kanunla ilgili iyileştirmeler yapılır. Bize düşen Milli Eğitim Bakanlığı olarak onları uygulamaktır. Sınava girip de istediği başarıyı alamayan öğretmene de bir yaptırım olmayacak. Zaten her yıl bu sınav tekrarlanacak dolayısıyla koşulları yerine getiren öğretmenler bu sınava tekrar girebilir. Ayrıca öğretmen tezsiz yüksek lisans yaparak sınavdan muaf olabilir.
BİZ YÖNETMELİĞE ŞEKİL VERMEYE ÇALIŞTIK
Bir şeyin altını çizmemiz lazım. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde bakanlıklar kanun hazırlayıcıları değildir. Biz sadece süreçte teknik destek verdik. İlk kez 14 Şubat 2022 tarihinde yayınlanan öğretmenlik meslek kanunuyla yıllardan beri dile getirilen öğretmenlere mahsus bir kanun olması özlemi giderilmiş oldu. Eksiklikleri ve iyileştirme alanları var bu ayrı bir konu. Kanun hazırlık sürecinde de çok tartışıldı. Sendikalar, STK’lar tartıştı. Biz sadece ağırlıklı olarak yönetmelik yayınlanma aşamasında tüm STK’ların, tüm sendikaların görüşlerini alarak bir şekil vermeye çalıştık.
BU BİR KARİYER SİSTEMİ
Kanunda diyor ki 10 yıllık öğretmen uzman öğretmenlik eğitimine başvurabilir. 180 saatlik eğitimin sonrasında yapılan sınavdan başarılı olanlar uzman öğretmen olur. Ve uzman öğretmenin eğitim öğretim tazminatı yüzde 20’den yüzde 60’a çıkar. Eğer 10 yıllık öğretmenimiz yüksek lisans yapmışsa ister eğitim alanında olsun, ister eğitim alanı dışında olsun, ister tezli ister tezsiz yüksek lisans yapmış olsun, uzman öğretmenlik sınavından muaf olur.
Başöğretmenlikte de öğretmenimiz 240 saatlik eğitimden geçiyor. Ve yine yapılan sınavdan sonra baş öğretmen oluyor. Burada da ilave olarak öğretmenimizin eğitim öğretim tazminatı yüzde 40’tan üç kat artarak yüzde 120’ye çıkıyor. Özlük haklarında ciddi bir iyileşme sağlanıyor. Şimdi 614 bine yakın öğretmenimiz başvurmuş ve büyük bir çoğunluğu da eğitimini tamamlamış. Kamuoyunda sanki bu getirilen kanun tüm öğretmenlerimizin özlük hakkını iyileştirmek için yapılan bir düzenlemeymiş gibi bir algı var. Tüm öğretmenlerimizin özlük hakkını iyileştirmek için yapılacak düzenlemede sınava gerek olmaz zaten. Hükümetimiz zam yapar. Bu ayrı bir sistem, bu bir kariyer sistemi. İsteyen öğretmenlerimizin eğitim alarak ve yüksek lisans veya lisans üstü yapmışsa da sınavlardan da muaf olarak katıldığı bir sistem. Bunu özellikle belirtmemizde fayda var.
ÖĞRETMENLERİMİZİN YETERLİLİKLERİNİ ÖLÇMÜYORUZ
Şimdi yapılacak sınavla ilgili konuşalım. Türkiye’de sınav yapılmayan hiçbir kariyer sistemi yok. Bunu özellikle belirtelim. Uzman veya baş öğretmenlik sınavında biz öğretmenlerimizin öğretmenlik yeterliliklerini ölçmüyoruz. Öğretmenlerimiz zaten sistemin içerisinde öğretmen olarak çalışıyor. Nasıl daha önceden yıllardan beri başarılı bir şekilde eğitim sisteminin kalitesine katkı veriyorsa aynı şekilde devam ediyor. Bu sadece alınan uzman öğretmenlikteki 180 saatlik veyahut da baş öğretmenlikteki 240 saatlik eğitimi değerlendiren bir sınav.