Sağlık Bakanlığı Bilkent Yerleşkesi'nde Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı sona erdi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, kritik açıklamalarda bulundu.
İşte Bakan Koca'nın değerlendirmeleri:
Salgın boyunca üzerimde çok ağır bir sorumluluk olsa da her durumda karşınıza çıkıp sizlere gelişmeleri iletmeye çalıştım. Bunun görev olmasının yanında insani yanı da var.
Korku dolu haberleri en anlaşılır şekilde açıklamak ve bunu salgın boyunca yapmak gerçekten çok zor. Bu zorluktaki en büyük desteğim sizler oldunuz. Beni ailenizin bir ferdi olarak kabul ettiniz. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim.
BİLİM KURULU'NA TEŞEKKÜR
Salgın hastalık ortaya çıkınca ülkemizde kendisini tüm dünya devletleri gibi karanlık bir tünelin içinde buldu. Biz ilk günden beri bilimin ışığıyla o tüneli aydınlatmaya ve önümüzü görmeye çalıştık. Ülkemizin her bir ferdini arkamıza alarak yolumuzu belirlemeye çalıştık. Huzurlarınızda bir kez daha Bilim Kurulumuza teşekkür etmek isterim.
Tünelin ucunda bir ışık belirince arkamızdakilerin öne doğru atıldığına, önden gidenleri ezmeye çalışmasına da şahit olduk. Bu her ne kadar işimizi zorlaştırsa da elimizdeki meşaleyi bırakmadan, bilimden vazgeçmeden yolumuza devam ettik. Salgın her alanda bizi etkiledi. Dünyanın ahlakını yeniden tanzim etti. Ülkelerinin birbirlerinin yardım malzemelerine el koyduklarına şahit olduk. Alışkanlıklarımız değişti. Bunlar sancılı değişikliklerdir, farkındayım.
"BU YIL TARİHE GEÇECEKTİR"
Bu yıl tüm dünyanın ortak bir amaç uğruna mücadele ettiği ama henüz amacına ulaşmadan sonlanan bir yıl olarak tarihe geçecektir. Tarih bu yılları büyük salgın yılları olarak anacaktır.
Sürü bağışıklığını uygulamaya çalışan İsveç'te 789, en çok vaka ve vefa sayılarına ulaşan ABD'de 984, virüste mutasyon görülen İngiltere'de 994 vefat görüldü. Türkiye'de ise milyon nüfus başına vefat sayımız 216'ya ulaştı. Günlük vaka sayıları dünyada nisan ayındaki ilk pik döneminde 80 binlerdeydi. Şu an ise neredeyse 9 kat artışla 700 binlere ulaştı.
Nisan ortasındaki ilk döneminde 8 bin 500 civarında olan günlük vefat sayılarının şu an %70 artışla 14 binlere ulaştığını görüyoruz. Son günlerde İngiltere gibi ülkeler kontrolsüz vaka artışlarını virüsün mutasyonuna bağlayarak açıklamaya çalışmaktadır.
Salgın gelişmiş olduğu iddia edilenle geri kalmış olduğu sanılanı eşitledi. Ülkemizde de ekim ayının 2. yarısından itibaren hızlı bir vaka artışı baş gösterdi. Birçok ilimizde %100'ü geçen artışlar oldu.
İl ziyaretleriyle yerinde değerlendirme, HES kodunun tüm kamu kurumlarında, konaklama tesislerinde kullanımının yaygınlaştırılması, düğün-nişan gibi etkinliklere kısıtlama getirilmesi, hizmet sunum şekillerinin sınırlanması, kabalık meydan ve sokaklar için getirilen kısıtlama ve kontroller, okulların tekrar uzaktan eğitime geçmesi gibi yaygın genel tedbirler hayata geçirildi.
Bunun yanında salgının seyrine göre illerimizle tek tek değerlendirmeler yaparak yoğun bakım ve filyasyon kapasitelerimizin artırıldığı bir dönemi yaşadık.
Valilerimiz, il sağlık yöneticilerimizel yaptığımız görüşmeleri ve illerin durumunu anlık olarak kamuoyuyla paylaşmaya gayret ettim.
İLLERDEKİ SON DURUM
Günlük vaka sayılarında
Gaziantep'te %66
Tekirdağ, Bursa ve İzmir'de %60
Ankara ve Samsun'da %55
Trabzon ve Adana %50
Diyarbakır ve Hatay %48
Kayseri ve Kocaeli %45 düşüşler sağlandı.
İstanbul'da vaka sayısında önemli oranda düşüş sağlanırken, hastane yatışlarına ve yoğun bakım doluluk oranlarına %25 olarak yansıdı.
Gerek iller düzeyinde bütün kamu kaynaklarının harekete geçirilmesinde destek ve katkılarıyla sayın İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu beyefendiye ve valilerimize teşekkür ediyorum.
İNGİLTERE'DEKİ YENİ KORONAVİRÜS MUTASYONU
Bugünlerde dünya virüsün mutasyonuyla ilgili tedbirlere yoğunlaşmış durumdadır. Biz de gerekli tedbirleri vakit geçirmeden uyguladık. İngiltere bir mutasyon olduğunu ve bunun virüsün daha hızlı yayılmasına neden olduğunu ilan etti. Bu mutasyon eylül ayından beri mevcut.
Mutasyonun yayılma hızını artırması çarpan etkisi yapabilir ancak mutasyon ve varyasyonlar düzenli olarak taranmaktadır. Anlaşılan ok i İngiltere'deki kontrolsüz vaka artışının nedeni araştırılırken eylül ayından beri var olan mutasyon dikkati çekmiştir.
Türkiye hastalığı önemseyerek tedbirleri en erken alan ülkelerin başında yer almaktadır. Bu sayede virüsün ülkeye girişini 3 ay geciktirdik.
"İNAKTİF AŞI BİLİNEN EN KADİM AŞI YÖNTEMİDİR"
DSÖ de bu durumun aşı çalışmalarını olumsuz etkilemeyeceğini açıkladı. Bugün en çok merak ettiğiniz konunu aşı olduğunu biliyorum. Huzurlarınızda bir kez daha inaktif aşı tercih ettiğimizi izah etmek istiyorum. İnaktif aşı bilinen en kadim aşı yöntemidir. En basit ifadeyle virüs uygun ortamlarda çoğaldıktan sonra öldürülerek onu tanıması için vücuda enjekte edilmesidir.
Bu aşı türüyle ilk defa bağışıklama amaçlı aşı yapılmıyor. Bu , faydasından emin olduğumuz bir yöntemdir. Ayrıca ülkemizde devam eden aşı çalışmalarından önde giden 3 tanesi inaktif aşılardır. Bununla birlikte ülkemizde adenovirüs temelli iki aşı adayımız insan çalışmalarına ulaşmıştır.
Başından beri Türkiye'de klinik çalışması olan, kendi insanımızda etkisi gösterilmiş bir aşıyı kullanmak istediğimizi beyan ettik. İnaktif aşının ülkemizdeki faz-3 klinik çalışması başarıyla sürmektedir. Vaka sayılarının yüksek olduğu günlerde çalışma da çok hızlı ilerlemekteydi.
Vaka sayıları aldığımız tedbirlerle hızla azalınca klinik çalışma da yavaşlamış oldu.Kurumumuzda çalışmanın ara sonuçlarını Bilim Kurulumuza sunmuştur.
AŞI TÜRKİYE'YE NE ZAMAN GELECEK?
Bilim Kurulumuzun değerlendirmesiyle aşının ülkemizde kullanılması konusunda kendi insanımızda gösterdiği etkiden emin olduk. Artık aşının Türk insanında etkili olduğundan eminiz.
Bu güzel haberi yeni bir haber ile süslemek isterim. Çin makamları da Türkiye'ye gönderilecek aşı dozları için onay işlemlerini tamamladılar. Aşılarımız bir aksilik olmazsa pazarı pazartesiye bağlayan gece yola çıkıyor. İnancımız bize her darlıktan sonra bir genişlik olduğunu söylüyor.
Bu güzel haberlerin milletimiz için,insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumumuza bugün sonuçları bildirilen faz-3 çalışmasıyla ilgili Bilim Kurulumuzda değerlendirilen bu sonuçları çalışmayı da koordine eden Serhat Ünal hocanın açıklamaları:
Çin SinoVac firması tarafından üretilen CoronaVac adlı inaktif virüs aşısı faz-3 çalışmaları 14 Eylül'de ülkemizde başlatıldı.
900'dan fazla çalışmaya alınan kişinin güvenlik datası incelenip ikinci kısımda vatandaşlarımıza yapmaya başladık, o da 18 Kasım tarihidir.
%95 güven aralığı bu tür çalışmalarda standarttır. DSÖ bunun %50 olmasını yeterli görüyor. %91 önümüzdeki günlerde daha da artacaktır.
Kırmızılar aşı kolundaki hasta sayısı, maviler plasebo kolundaki hasta sayısı olmak üzere... (memurlar.net)