Ömer Dinçer, “Toplumumuzun üzerinde keskin bir kılıç gibi duran yasakçı zihniyet, yerini adalete ve toplumun taleplerine bırakılmıştır. Milletimiz devletiyle el ele vererek demokrasinin önündeki engelleri bir bir temizleyeme başlamıştır” dedi.
Dinçer, bütün çalışanların mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü kutlayarak, “Bu anlamlı ve tarihi günün, mana ve mahiyetine uygun olarak toplumsal barış ve huzurumuza katkı sağlamasını diliyorum” dedi.
1 Mayıs’ın bazı çevreler tarafından uzun yıllar boyunca istismar edilerek, istenmeyen olaylar yaşandığını, halk arasında korku ve endişe günü olarak hafızalara kazındığını savunan Dinçer, bunun demokrasinin yerleşmesini istemeyen güçler tarafından planlı şekilde uygulanan bir çalışma olduğunu iddia etti. Yazılı bir açıklama ile 1 Mayıs’ı kutlayan Dinçer, Türkiye’de demokrasinin çıtasının yükseldiğini, devlet ile halk arasındaki barikatların yıkıldığını belirtti.
Dinçer, mesajında şu değerlendirmeye yer verdi:
“Toplumumuzun üzerinde keskin bir kılıç gibi duran yasakçı zihniyet, yerini adalete ve toplumun taleplerine bırakılmıştır. Milletimiz devletiyle el ele vererek demokrasinin önündeki engelleri bir bir temizleyeme başlamıştır. Hak arama ve mücadele edebilme özgürlüğünün sembolü olan 1 Mayıs’ın Emek ve Dayanışma Günü olarak hükümetimizce resmi tatil ilan edilmesi bunun en güzel örneklerinden biridir. Ne şekilde olursa olsun demokrasiye verilen her türlü sağduyulu katkı bizleri aydınlık geleceğe bir adım daha yaklaştırmaktadır.”
- ÖNCELİKLİ İHTİYAÇ SİYASİ İSTİKRAR-
1 Mayıs’ın prangalardan kurtarılarak resmi tatil ilan edilmesinde sağduyulu yaklaşan ve emeği geçen herkese teşekkür eden Dinçer, “Çalışanlarımızın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü istismarcılara fırsat vermeden dostluk, sevgi ve barış içerisinde kutlanması da geçmişte yaşanan olumsuzluklara verilecek en güzelcevap olmaktadır” dedi.
Türkiye’nin öncelikli ihtiyacının siyasi istikrar olduğunu belirten Dinçer’in açıklamasında şu mesajlara yer verildi:
“Siyasi istikrar sağlandıkça, demokratik haklardan ekonomiye kadar her alanda hızlı bir şekilde gelişle yaşanmaktadır. Çalışanlarımızın hakları konusunda Avrupa Birliği ve ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü)’nun da öngördüğü biçimde, evrensel normlar doğrultusunda özgür ve demokratik kültürün egemen olması için elimizden gelen tüm çabayı gösteriyoruz.”
Dinçer, mesajında ayrıca sendikal haklar konusunda Anayasa’da yapılan değişikliği de anımsattı.
http://www.haber7.com/haber/20110430/Bakan-Dincerden-1-Mayis-tesekkuru.php