Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, kamu çalışanlarını ilgilendiren 3600 ek gösterge konusunda çalışmaları sürdürdüklerini belirterek "Kapsamı ne kadardır, hangi grupları ne kadar kapsayabiliriz, bunun maliyeti ne olur, bununla ilgili detaylı bir çalışma yapıyoruz." dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının 2022 yılı bütçesinin sunumunu yapan Bilgin, gençlere ve kadınlara yönelik istihdam sağlayıcı ve destekleyici programların devam ettiğini söyledi.
Aktif iş gücü programları kapsamında mesleki eğitim kursları ve işbaşı eğitiminin uygulandığını anımsatan Bilgin, "Bu alanlarda yenilikler yapmak gerekiyor. Bunun istismar edilen boyutlarının olduğunu tespit ettim. Bunları ortadan kaldırmak lazım." ifadesini kullandı.
Memurları ilgilendiren 3600 ek gösterge meselesini bir temenni ve arzudan öte toplu sözleşme maddesi haline getirdiklerini anımsatan Bilgin, "Onu da çözüm sürecine koyduk. Şu anda Bakanlık bünyesinde çalışmalarını yapıyoruz. Kapsamı ne kadardır, hangi grupları ne kadar kapsayabiliriz, bunun maliyeti ne olur, bununla ilgili detaylı bir çalışma yapıyoruz. Arkasından farklı kamu kuruluşlarımızı ve sendikalarımızı toplayıp birlikte çalışacağız. O zaman kamuoyuna bu süreci nasıl yönettiğimizi açıkça ifade edeceğiz." diye konuştu.
Kamudaki sözleşmeli personel statüsünün ciddi bir soruna yol açtığını dile getiren Bilgin, "İsteyen sözleşmelilerin kadro haklarına sahip olması konusunda da çalışmamızı sürdürüyoruz. Bunu da Bakanlık bünyesinde gerçekleştiriyoruz, arkasından diğer bakanlıklar ve kamu kuruluşlarıyla görüşeceğiz. Nihai kararımızı toplumsal ortaklarımız olan sendikalarla gerçekleştireceğiz." bilgisini paylaştı.
- "Enflasyona karşı mücadele edecek araçlarımız var"
Asgari ücret desteği kapsamında 2021'de 4,4 milyar lira kaynak aktarıldığını kaydeden Bilgin, "Sosyal ve ekonomik hayatın bütünlüğünü koruyacak destekler, üretim sisteminin sürdürülebilirliğini sağlayacak politikalar bakanlığımızın öncelik verdiği politikalardır." dedi.
Vedat Bilgin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2022 yılı toplam bütçesinin 83 milyar 851 milyon 907 bin lira olduğunu bildirdi. Türkiye'nin toplumsal ve ekonomik hayatının ayrılmaz bir bütün olduğunu ifade eden Bilgin, şöyle konuştu:
"Bu bütünsel yapının toplumsal ayağında sorunlar ortaya çıkarsa ekonomik yapının ayakta kalmasını sağlamak mümkün değildir. Dolayısıyla bizim önceliğimiz ekonomidir. Ekonomik ve sosyal politikaların birbirini destekleyecek şekilde devam ettirilmesinin ülkemizin geleceği açısında önemli olduğunu düşünüyoruz. Türkiye büyürse sosyal politikalarıyla birlikte sosyal bütünleşmeyi ve dayanışmayı artırarak devam eder. Elbette sorunlarımız var. Bilhassa enflasyon bu sosyal politikaların karşısındaki en önemli düşmanlardan biridir ama enflasyona karşı da mücadele edecek araçlarımız vardır. Bu araçlardan birisi asgari ücrettir, toplu sözleşme mekanizmamızdır, diğer sosyal desteklerdir."
- "Türkiye, nüfusunun yüzde 99'unu sosyal koruma şemsiyesine almış bir ülke"
SGK'nin 2021 yılı itibarıyla 601 milyar lira gelire, 636 milyar lira gidere sahip olduğunu belirten Bilgin, kurumun finansman açığının 35 milyar liranın üzerinde olacağının tahmin edildiğini söyledi.
Söz konusu finansman açığına yol açan sorunlu alanların tespitine ve ortadan kaldırılmasına yönelik bir dizi çalışma yaptıklarını anlatan Bilgin, "Türkiye, nüfusunun yüzde 99'unu sosyal güvenlik, sosyal sağlık kapsamına almış bir ülkedir. Elbette bunun bir bedeli vardır. Bu açığın biraz daha az olması veya kısıtlanması bu mümkün müdür? Mümkün olduğunca yapmaya çalışıyoruz. Fakat bundan şikayet etmemek gerekir çünkü Türkiye bir sosyal devlettir." değerlendirmesini yaptı.
Bilgin, hastanelerin, kapısını çalan her yurttaşa açık olduğunu vurgulayarak "Sosyal güvenlik sistemimiz onun sağlık ihtiyaçlarını karşılamak durumundadır. Türkiye'nin sosyal devlet fonksiyonelini yerine getirmesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmaması lazım." dedi.
- "Gaziantep'te beş temel sektör seçildi"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin, yüzde 7 civarındaki büyümenin 1 milyonun üzerinde istihdam artışı sağladığına dikkati çekerek "Şu anda hangi sanayi kuruluşuna giderseniz veya sanayicilerin taleplerini dikkate alırsanız 'Aradığımız nitelikteki iş gücünü bulamıyoruz.' şikayeti karşımıza çıkıyor. Bakanlığımız bu soruna aktif iş gücü programlarıyla kısmi cevap vermek istiyor. Tabii bunu bütün olarak aktif iş gücü programlarıyla çözmek mümkün değil, daha farklı politikalar geliştirmek lazım. Eğitim ile içerisinde bulunduğumuz ekonomik şartları yeniden düzenlemek lazım." diye konuştu.
Başta mesleki eğitim olmak üzere eğitim alanın yeni ekonominin taleplerini karşılayacak şekilde düzenlemesi gerektiğini ifade eden Bilgin, şunları kaydetti:
"Bu konuda bir ilki başlatıyoruz. Pilot proje olarak Gaziantep'te uygulayacağız. Beş temel sektör seçtik. Sanayinin talep ettiği farklı eğitim düzeylerindeki emeği sanayide doğrudan doğruya işin içerisine koyacağız. Gaziantep'teki ilgili yapılarla görüştük, onların taleplerine göre bunu 'endüstriyel üretim sürecinde eğitim' diye tanımlıyoruz. Üç aylık eğitimi altı aya çıkartacağız. Daha sonra bu çalışmayı Türkiye genelinde uygulayacağız. Ne kadarını istihdam edeceklerine bakacağız. İşçilerin üç aylık eğitim sürecindeki ücret ve sosyal güvenlik harcamalarını biz vereceğiz ama karşılığında bizim finanse ettiğimiz sürenin iki misli istihdam edilmelerini, en az yüzde 60'ının istihdam edilmelerini isteyeceğiz. Onlar da bu konuda bizimle uzlaştı. Uygulamanın başarılı olacağı kanaatindeyim. Bunun sonuçlarını akademik olarak da ölçeceğiz, ölçtükten sonra öncelikle sanayi bölgeleri başta olmak üzere bunu Türkiye çapına yayacağız."