Bahçeli'den HDP Kapatma Davası Çıkışı: Anayasa Mahkemesi hesabını veremez

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkgün Gazetesine gündem ile ilgili değerlendirmelerde bulundu

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’nin gündemini gazetemiz TÜRKGÜN’e değerlendirdi.

HDP’nin kapatılmasına çok temas ettiniz. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı ikinci iddianame de Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edildi. Sizce HDP kapatılır mı?

HDP’nin kapatılma meselesi artık hukukun konusudur. Anayasa Mahkemesinin vereceği kararı sabırla bekleyeceğiz. Fakat, HDP’nin kapatılması bir demokrasi ve hukuk onurudur. Sınır ötesinde, sınır içinde, dağda taşta elde edilen başarıları bir kalemde silip atamayız. Dağda teslim olmadığımız bölücü teröre, Mecliste boyun eğemeyiz. HDP kapatılmalıdır, kapatılması adaletin gereğidir. Anayasa Mahkemesi hak ihlali maskesi altında HDP’yi kapatmaktan kaçınırsa, bunun hesabını millete veremez. Ortaya çıkacak milli ve manevi faturanın üstesinden gelemez, bunu hiç kimseye anlatamaz.

Batı’da terör örgütlerini kınamayan partilerin bile kapatılması söz konusudur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararları bellidir. İspanya’daki Batasuna örneği henüz çok yenidir. HDP, PKK’nın diğer yüzüdür. Bölücüdür, vatan ve millet hasmıdır. HDP’li bir heyet haziran ayı sonunda ABD’ye gitmişti. Burada meğer HDP’nin kapatılmasına karşı Kongreden destek istemişler, bazı Kongre üyelerinden Biden’dan inisiyatif üstlenmesi için çağrıda bulunmasını talep etmişler. HDP’nin kökü bu topraklarla, bu toprakların üzerinde yaşayan insanlarla hiçbir ilgisi yoktur. CHP, nasıl ki yabancıların denetim ve gözetimindeyse, HDP de Türkiye düşmanlarının piyonudur. Eşkıyanın fermanını şehitlerin kanıyla, gazilerin mücadelesiyle yırtıp atan kahraman güvenlik güçlerimizin verdikleri emekleri Ankara’da heba edemeyiz, ettiremeyiz. HDP, zehirdir, CHP’nin, İP’in ve diğerlerinin yoldaşıdır. Kim HDP’ye destek veriyorsa, milletin bedduası üzerinedir. Etnik temelli bölücü bir partinin kurulması da hukuken imkânsızlaştırılmalıdır.

Anayasa Mahkemesi, HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun hak ihlaline uğradığına hükmetti, tekrar milletvekili olmasının yolunu açtı. Siz de eleştirdiniz.

Bu eleştiri sıradan bir eleştiri değildir. Gergerlioğlu, terör örgütüne yardım ve yataklık yapan bir bölücüdür. Terör propagandasından suçlanmıştır. Bu yüzden cezaevine girmiş, milletvekilliği düşürülmüştür. Sonra, Anayasa Mahkemesi devreye girerek bu bölücüyü mükâfatlandırmıştır. Şehitlerimizin kemiklerini sızlatmıştır. Hak ihlali diyerek devasa bir haksızlığa ortak olmuştur.

Gergerlioğlu, sanki üstlendiği yıkım görevini başarıyla yerine getirmiş bir militan edasıyla geldiği Genel Kurulda alkışlarla, zılgıtlarla karşılanmıştır. Bu rezalettir, Gazi Meclisin mehabetine, tarihi varlığına bölücü bir darbedir. İhanetin taltifi, milli iradenin inkarıdır. Bu tablonun sorumlusu da Anayasa Mahkemesidir. Hainin hak ihlali kararıyla korumaya alındığı bir ortamda hukuk çuvala girmiş demektir. Neyin hakkından bahsediyorlar? Hangi hakkın savunmasını yapıyorlar? Terör örgütüne destek vermenin neresi haktır? O zaman kahraman Mehmetçikler, kahraman polisler ve güvenlik korucuları haksız mıdır? Şehitlerimiz haksız mıdır? Anayasa Mahkemesi bölücülüğü ve terörü aklamak için yarış hâlindedir.

Bu durum utanç verici bir zillettir. Anayasa Mahkemesinin mevcut yapısı gözden geçirilmeli, bu mahkemenin yeniden yapılandırılması, yeni baştan kurulması mutlak surette gündeme alınmalıdır. Anayasa Mahkemesinin, Anayasa’yı çiğnemeye, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü zedelemeye hakkı kesinlikle yoktur. Bizim hazırladığımız 100 maddelik anayasa teklifinde, Anayasa Mahkemesiyle ilgili gerekli çalışma da yapılmıştır.

“YENİ ANAYASA ÇALIŞMAMIZ TEK BİR METİNDE TOPLANACAK”

Efendim, hazırladığınız anayasayı biraz açar mısınız? Ayrıntılarını kamuoyuyla ne zaman paylaşacaksınız?

Cumhuriyet’in 100’üncü yıl dönümü münasebetiyle 100 maddelik anayasa teklifimiz hazırdır. 2023’ü yeni bir anayasayla karşılamak, artık geniş ve katılımı yüksek bir uzlaşmayla bu bahsin kapatılması görüşündeyiz. Cumhur İttifakı’nın ortak bir anayasa hazırlığı olacaktır. Biz teklifimizi Sayın Cumhurbaşkanımıza gönderdik. Onların da çalışmalarını bitirmesini bekliyoruz. Arkasından iki parti hazırladıkları anayasa çalışmalarını tek bir metinde toplayarak milletin huzuruna çıkacaktır.

Düşüncemiz, ümidimiz budur. 100 maddelik anayasa teklifimizde, Anayasa Mahkemesinin yüksek mahkeme statüsünden çıkarılması, yüce divan işlevinin bu mahkemeden alınması, özel statülü bir hâle dönüştürülmesi hedeflenmiştir. Anayasa teklifimizin ana hatlarını 4 Mayıs 2021 tarihli basın toplantısında kamuoyuyla paylaşmıştım. Daha fazla ayrıntıya girmem doğru olmaz. Zamanı gelince Cumhur İttifakı’nın anayasa taslağını inanıyorum ki herkes, muhatap her kesim görecek ve öğrenecektir.

“BÖLÜCÜ TERÖRÜN SONU YAKLAŞMIŞTIR”

Peki terörle mücadeleyi nasıl buluyorsunuz?

Türk Silahlı Kuvvetlerimizin komuta kademesi başta olmak üzere tüm kahramanlarımıza, tüm polislerimize, tüm güvenlik korucularımıza, elbette terörle mücadelenin siyasi iradesi olan hükümete özellikle teşekkür ediyorum. Şehitler veriyoruz. Rabb’im aziz şehitlerimizi rahmetiyle mükafâtlandırsın. Şu anda tedavi gören gazilerimize şifalar diliyorum. Biz öyle bir milletiz ki, ölürsem cennet bizim, kalırsam devlet ve millet biziz, inancındayız. Terör örgütlerine yönelik artan bir şiddet ve içerikte, taarruzi anlayışla, tüm güvenlik güçleriyle bir bütün hâlinde ve koordinasyon içerisinde operasyonların devam ettiği görülüyor. Bundan çok memnunum. Teröristlerin barınakları, lojistik üsleri yok ediliyor. Sözde lider kadrosu etkisiz hâle getiriliyor. 24 Temmuz 2015’ten itibaren İkiyaka Dağları’nda başlayan ve başarıyla icra edilen mücadele altı yıldır kesintisiz devam ediyor.

CHP, bu mücadeleden rahatsız. HDP kâbus görüyor. Bölücülük musibetinin damarı kesiliyor, kaynağı kurutuluyor. Terörle yaşamaya alışmayacağız, bu zilleti sineye çekmeyeceğiz. Terörle mücadele muazzam bir kararlılıkla yürütülüyor. Son hain son silahıyla ele geçirilesiye kadar durmak yok. Türkiye, inşallah 2023’e terörü en aza çekmiş bir şekilde girecektir. Bölücü terörün sonu yaklaşmıştır. Kürt kökenli kardeşlerim teröre tepkilidir. Aynı şekilde HDP’ye de mesafelidir. 37 yıldır devam edegelen kanlı döngünün bitmesine az kalmıştır. Hükümetin duruşu cesur-dur, tavizsizdir. Bundan ziyadesiyle bahtiyarız. Güvenlik güçlerimizin moral ve motivasyonları en üst noktadadır. Bizim de destek ve duamız sonsuzdur. Terör ürediği alanlarda kurutulmaktadır. Canilerin kökü kazınmaktadır.

Kahramanlarımızdan Allah razı olsun diyorum.

'TERÖRİSTLERİ KUCAKLAYANLAR ZULME ORTAKTIR’

ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin terör örgütüne destekleri sürüyor. Siz bu açmazı nasıl yorumluyorsunuz?

ABD; PKK/PYD/YPG’ye alenen destek veriyor. Bundan hiç gocunmuyor. NATO ittifak ruhunu zedeliyor. Müttefiklik hukukuna kastediyor. Teröristlere eğitim veriyorlar, para veriyorlar, silah veriyorlar, kime karşı, elbette Türkiye’ye karşı. ABD’nin PKK/YPG ile fiili ittifak içine girmesi demokrasi ve insanlık değerlerinin ihlali, hatta imhasıdır. Ayıplı bir tercihtir. ABD’nin verdiği silahlarla evlatlarımız hedef alınmaktadır. ABD’nin ihanet çadırında teröristler pışpışlanmakta, sırtları sıvazlanmakta, her anlamda itibar görüp ikmal edilmektedirler. Sanıyorum Kürdistan’ın düşünü kuruyorlar. Suriye’nin kuzeydoğusunda hem petrol kuyularını işletiyorlar, hem de fitne üretiyorlar. ABD’nin yolu yol değildir. Terör örgütüyle iş birliği yapan bir ülkeyi insanlık vicdanı asla affetmez. Kürdistan kurulması ise ham bir hayaldir. Biz Irak’ın da, Suriye’nin de toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine saygılıyız. Türk milleti, sınırlarının hemen dibinde bir terör devleti kurulmasına izin vermeyecektir.

Bunun bedeli ne olursa olsun, yanlış hesap Türk milletinin azametine çarpıp dönecektir. Avrupa ülkeleri de boş durmuyor. Onların terör sevdası bir türlü azalmıyor, eksilmiyor, hafiflemiyor. Yara sürekli kanıyor. Geçen günlerde, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Elysee Sarayı’nda, YPG/PYD’lileri yüzsüzce ağırladı. Teröristleri kucaklayanlar zulme ortaktır. Zulüm ise zalimlerin vasıtasıdır. Macron gelecek seçimlerde kaybedeceğini anladıkça hezeyandan hezeyana koşuyor.

İnanıyorum ki, akıbeti de hiç iyi olmayacak, çok kötü izleri geride bırakarak siyaset çöplüğüne gidecek.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

GÜNDEM Haberleri