MERSİN (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Zeytin Dalı Harekatı'ndaki asıl gaye Suriye'de huzur ve barış ortamının sağlanması, Suriye topraklarının gerçek sahiplerine iadesidir. Afrin ile başlatılan sınır temizliğimiz mutlak suretle ve ilk etapta Menbiç olmak üzere, diğer alanları da kapsamalıdır ve inşallah da kapsayacaktır." dedi.
Bahçeli, Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından Cumhuriyet Alanı'nda düzenlenen "1923 Projenin Toplu Açılış ve Temel Atma Töreni"nde yaptığı konuşmada, kentte bulunmaktan memnuniyet duyduğunu belirtti.
- "Zeytin Dalı Harekatı'nda 932 terörist etkisiz hale getirildi"
- PYD/PKK kendi yaptığı saldırıyı TSK'ya mal etmek istedi
- Darmık Dağı'na Türk bayrağı dikildi
- 'Zeytin Dalı Harekatı' Alman kamuoyuna anlatılacak
- PYD/PKK sivilleri hedef almaktan vazgeçmiyor
- Terörün diz çöktüremediği şehir: Kilis
- 'Gazzeli bebeği Afrinli diye pankart yaptılar'
- Cumhurbaşkanı Erdoğan: Afrin'e doğru ilerliyoruz, az kaldı
- Başbakan Yardımcısı Bozdağ: Eğer Münbiç'ten bunlar çıkmazsa Münbiç'e gireriz
- PYD/PKK yandaşları Doğu Gutalı bebeği Afrinli yaptı
Bahçeli, Afrin'deki PYD/PKK ve DEAŞ terör örgütlerine yönelik olarak 20 Ocak'ta başlatılan Zeytin Dalı Harekatı'nın yerinde ve son derece büyük anlam ve öneme sahip olduğunu vurguladı.
Fırat Kalkanı Harekatı'ndan sonra başlayan Afrin Harekatı'nı Türkiye'nin meşru müdafaa hakkının icrası olarak değerlendiren Bahçeli, bu operasyonun hukuki, insani ve haklı olduğunu, bölgesel istikrarın korunmasını amaç edindiğini belirtti.
"Ok yaydan çıkmış, Türk'ün sabrı artık tükenmiştir"
Harekatta Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasının esas olduğunu anlatan Devlet Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:
"Zeytin Dalı Harekatı küresel zulmün terör örgütleri kanalıyla hayata geçirmeye çalıştığı kanlı hesaplara karşı Türkiye ve bölge ülkelerinin huzur ve istikrarını tesis etmek üzere planlanmış milli ve stratejik bir hamledir. Bundan kesinlikle geriye dönüş yoktur, olamayacaktır. Ok yaydan çıkmış, Türk'ün sabrı artık tükenmiştir. Yörüklerin ayranı kabarmıştır. Yalanlara karnımız toktur, oyalama girişimlerine artık tahammülümüz yoktur. Gün doğmuş, şafak sökmüş, siyah ve beyaz birbirinden ayrılmıştır. Kimin ne yapmak istediği, neyi hedeflediği bizim nazarımızda belli olmuştur. Felaket senaryoları güdenlere karşı kahraman Mehmetçiğimiz bir kez daha tarihi bir sorumluluk üstlenerek sefere çıkmıştır. Biliyor ve inanıyoruz ki sefer bizim, zafer Allah'ındır. Hedef ise Kızılelma'dır."
"Beklenen Türk yola çıkmış, terör yuvalarını, terörist barınaklarını, kanlı sığınak ve mühimmat depolarını teker teker imha etmiş, etmeye de devam etmektedir." diyen Bahçeli, şöyle konuştu:
"Hainler saklandıkları deliklerde yok edilmektedir. Kurulan tuzaklar birer birer bozulmakta, yer altı terör tünelleri ateşe verilmektedir. Kahraman Mehmetlerimiz Hatay'da konuşlandığı sırada, Yörük çadırından çıkarak askerlerimizi duayla ziyaret eden, kurban kesip hepsini evladı gibi bağrına basan Yörük ana Türk milletinin eşsiz ferasetine tercümanlık yapmıştır. Bilinsin ki, istiklal ruhu Yörük analarının vicdanlarında mahfuzdur. Yeri gelmişken Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün şu sözünü gururla hatırlar ve hatırlatırım. 'Arkadaşlar, Gidip Toros Dağları’na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez.' Nitekim Mersin oldukça bize hiçbir hasım unsur diş geçiremez. Türk milleti yaşadıkça hiçbir müstevli varlığımıza gölge düşüremez. Yörükler'in pencerelerinden ışık yayıldığı müddetçe karşımıza hiçbir güç çıkamayacak, çıksa bile yenilip yutulmaya mahkum olacaktır."
"Harekatın asıl gayesi Suriye'de huzur ve barış ortamının sağlanmasıdır"
Bahçeli, insanlık onur ve haysiyetinin Afrin'de yeniden layık olduğu seviyeye ulaşacağını, bunu Türkiye Cumhuriyeti'nin başaracağını bildirdi.
Teröristlerle beraber karanlık ve kanlı hesap yapanların da mutlaka bozguna uğrayacaklarını vurgulayan Bahçeli, dualar ve desteklerin sonuna kadar Mehmetçiklerle beraber olduğunu ifade etti.
Şimdiye kadar 900'e yakın teröristin etkisiz hale getirilmesinin, çok sayıda yerleşim birimi ve kırsal kesimin terör unsurlarından arındırılmasının harekatın başarısını her yönüyle ortaya koyduğunu vurgulayan Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:
"Burseya ve Darmık Dağı başta olmak üzere, teröristlerden temizlenen alanlarda artık Türk bayrağı dalgalanmaktadır. Bu vesileyle tüm şehitlerimize, sınır ötesinden fırlatılan füzeler sonucunda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara da şifa diliyorum. 16. güne giren Zeytin Dalı Harekatı'ndaki asıl gaye Suriye'de huzur ve barış ortamının sağlanması, Suriye topraklarının gerçek sahiplerine iadesidir. Afrin ile başlatılan sınır temizliğimiz mutlak suretle ve ilk etapta Menbiç olmak üzere, diğer alanları da kapsamalıdır ve inşallah da kapsayacaktır. Nerede bir terör unsuru varsa imha edilmeli, milli bekamıza yönelik tüm tehditler ortadan kaldırılmalıdır. Teröristler inlerine saklansalar da hendeklere girseler de fark etmeyecektir. Her nereye yuvalandılarsa orada başlarının ezilme zamanı gelmiştir. İster Fırat Nehri’nin doğusu olsun, isterse batısı; PKK/PYD nerde bulunursa bulunsun canidir, katildir, haindir, şiddetle cezalandırılmalıdır."
"TSK ve ÖSO arasındaki iş birliği ve koordinasyonun devamı elzemdir"
Fırat Kalkanı Harekatı başta olmak üzere ÖSO'nun, Mehmetçik ile omuz omuza mücadelesi sırasında çok sayıda kayıpları olduğunu aktaran Bahçeli, ÖSO'nun topraklarını ve Suriyelilerin varlıklarını koruma çabasını gösterdiklerini bildirdi.
"Kim ne derse desin ÖSO, Suriyelilerin zulüm ve esaret karşısında oluşturdukları vatan savunmasının bayrağını taşımaktadır." diyen Bahçeli, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin sağladığı imkanlar ve ÖSO'nun gösterdiği kararlılık sebebiyle ülkelerinden ayrılan çok sayıdaki Suriyeli, kendi vatanlarını müdafaa için muhkem bir tavır almışlardır. Halen Afrin'de çok sayıda ÖSO mensubu gönüllü olarak Zeytin Dalı Harekatı’na katılmakta, terörle mücadele etmektedir. TSK ve ÖSO arasındaki iş birliği ve koordinasyonun devamı elzemdir, yararlıdır. Fırat Kalkanı Harekatıyla teröristlerden arındırılan bölgede bu iş birliğinin olumlu sonuçları görülmüştür. Türkiye'nin çabaları sayesinde bugün Fırat Kalkanı Bölgesi'nde sayıları 100 bini aşan Suriyeli huzur ve güven içerisinde yaşamaktadır. Her türlü insani hizmet ve yardım bu bölgede Türkiye'nin verdiği destekle mağdurlara ulaşmış, hayat normale dönmüştür. Aynı yerde çok sayıda okullar açılmıştır, hastaneler çalışır vaziyettedir, alt yapı yeniden imar edilmiştir ve sosyal hayatın devamı için gerekli olan diğer tüm hizmetler faal durumdadır. Ancak bugün kimi çevreler bu durumdan memnuniyetsizdir. Karanlık odaklar korku ve kaygıya kapılmışlardır. Bunun yanında CHP'nin bu odaklarla yan yana gelmesi, Türkiye hasımlarıyla yanak yanağa vermesi utanç vesikasıdır."
"Mehmetçik ve ÖSO arasındaki uyumu bozarak Suriye'de, Türkiye'nin azim ve iradesini kırmaya çalışanlara sözcülük görevi belli ki CHP’ye düşmüştür." ifadesini kullanan Bahçeli, şunları söyledi:
"Şimdilerde CHP, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sınır ötesi harekatını sulandırabilmek gayesiyle ÖSO'yu karalamaktadır. Bunların asıl rahatsızlığı Suriye’nin kuzeyindeki PYD/PKK'lı teröristlerin köşeye sıkışması, kapana kıstırılmasıdır. Kandil seviciliği, PYD/PKK yandaşlığı bunlar için adeta ana siyaset konusu haline gelmiştir."
Bahçeli, Türk milleti askerinin yanında dualarla yer alırken CHP'nin HDP ile eş güdüm halinde askerlerin mücadele azmini sekteye uğratma çabası içerisinde olduğunu savundu.
"CHP milletvekili utanmadan PYD'yi aklamaya çabalamıştır"
Mehmetçik'e doğrudan söz söylemeye korkanların ÖSO üzerinden sinsi bir oyun tezgahladığını anlatan Bahçeli, şöyle devam etti:
"Asıl niyet Zeytin Dalı Harekatı'nın zayıflatılmasıdır. Bu hainliği yapacak kadar gözü dönenler ne yazık ki kendilerine CHP'de yer bulmuşlardır. ÖSO'ya terörist yakıştırması yapan CHP zihniyeti, yakın geçmişte PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD/YPG'nin terör örgütü olmadığını iddia ediyordu. Hatta eli kanlı bu hain teröristleri vatanlarını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum olarak değerlendiriyorlardı. Şimdi de bir CHP milletvekili kalkmış, utanmadan, yüzü kızarmadan PYD’yi aklamaya çabalamıştır. Neymiş, PYD'nin terör örgütü olup olmadığına dair değerlendirme yapacak istihbarı bir bilgiye ve kurumsal yapıya sahip değillermiş. Mesela dün Afrin, Çukurca ve Kilis hudut bölgesinde kahramanlarımızı şehit eden hainlerin kimler ve hangi örgütün tetikçiliğini yapanlar olduğunu bu iş birlikçi kafa demek ki hala anlayamamış, hala görememiş. HDP'liler PYD'ye, YPG'ye sırtını dayamışlardı, CHP'liler de yakasını kaptırmış, iradelerini kiraya vermişlerdir. PYD'ye terör örgütü diyemeyen bizim nazarımızda maskeli PYD'li, mazbatalı YPG'lidir. CHP gerçeği işte budur. Bunlar bir türlü Türkiye'nin menfaatlerinin yanında durmayı beceremeyip, Türkiye hasımlarına aradıkları fırsatı vermeye gönüllülerdir. Nerede bir Türklük ve Türkiye hasmı varsa onların yanında saf tutmayı marifet sayan HDP, İP, FETÖ, PKK, PYD ile düşüp kalkan sefillerdir."
"Tabipler Birliği'nin vatansever ellere geçmesi konusunda gereken yapılmalı"
MHP Genel Başkanı Bahçeli, sözde aydın, gazeteci ve eski siyasetçi sıfatını taşıyan bazı kişilerin de "savaş istemiyoruz" çağrılarıyla öne çıktıklarını belirtti.
Afrin'e yönelik düzenlenen meşru harekata leke düşürebileceklerini zannedenlerin bulunduğunu kaydeden Bahçeli, "Be hey ahmaklar. Allah'tan korkmaz, kuldan utanmazlar. PKK'lı caniler askerimize, polisimize, öğretmenimize, cami imamlarımıza, masum vatandaşlarımıza ve hatta kundaktaki bebeklere kurşun sıkarken niye sesiniz çıkmıyordu? Siz kimsiniz, neye hizmet ediyorsunuz? Nedir derdiniz? Nereye varmayı ümit ediyorsunuz? Hele bir de Tabipler Birliği adıyla bilinen bir yapı vardır ki hıyanetin bir ucunda da bunlar tutmuştur. Savaşın bir halk sağlığı olduğu iddiasıyla Afrin'deki meşru harekatı zedelemeye yeltenen bir kötürüm birlik, şimdiye kadar terörizmin aşağılık eylemlerine sessiz kalmıştır." diye konuştu.
Tabipler Birliği'nin doktorları temsil etmeyen, onlar adına konuşma hakkı bulunmayan mesleki bir örgütlenme olduğunu ileri süren Bahçeli, "Bu kokuşmuş birlik hukuken gözden geçirilmeli, tertemiz vicdanlı Türk hekimlerini zan ve töhmet altında bırakmalarının önüne geçilmelidir." dedi.
Bahçeli değerlendirmelerine şöyle devam etti:
"Tabipler Birliği'nin vatansever ellere geçmesi konusunda gereken neyse yapılmalı, işgalden kurtarılması sağlanmalıdır. MHP konuyla ilgili yapılacak veya yapılması düşünülen her girişime, her yasal düzenlemeye sonuna kadar destek verecektir. Bunlar sadece Türkiye'nin değil, insanlığın da defolu yüzleridir. Kim hangi isim, hangi oluşum, hangi sözde yapılanma adı altında bulunursa bulunsun, milli kahramanlık ve kararlılığımıza zarar veremeyeceklerdir. Terörist cenazelerinde tabut omuzlayanların, ülkemizin meşru çabalarını sulandırma hevesleri beyhudedir. Hiç kimsenin şüphesi olmasın, Türkiye bu melun zihniyetlere rağmen varlık mücadelesinden taviz vermeyecek, kesin sonuç alıncaya kadar tarihi yürüyüşünden sapmayacaktır. Vatanımıza yönelen terör tehdidi tamamıyla engellenecektir. Türklük ve Türkiye hasımları kudursa da yolumuzdan dönmeyeceğiz, devletin, yiğit Mehmetlerimizin sonuna kadar yanında duracağız. Devlet ve milletin el ele verdiği bu dönemde Türkiye hasımlarının yanında yer arayanlara bizzat Türk milleti elbette hak ettikleri ders ve cevabı verecektir."
Muhabir: Mustafa Güngör,Sezgin Pancar