MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Dağlıca saldırısıyla ilgili, “Kandil Dağı’nın ve teröristlere lojistik imkân sağlayan bütün unsurların etkisizleştirilmesi için Türkiye Cumhuriyeti teyakkuza geçmeli” önerisinde bulunarak, “Bu son hunhar hadiseden sonra AKP kararını ve tarafını belirlemeli, Başbakan yıkım yolundan çıkmalı” dedi. Bahçeli, dün grup konuşmasında özetle şunları söyledi:
Melun geminin mürettebatı
Anamuhalefet partisinin bizimle görüşme talepleri, sözde Kürt sorunu masasına çekme gayretleri inatla sürmektedir. Bizim bırakınız bir araya gelmeyi, dolaylı veya zımnen görüşme teşebbüsünde dahi bulunmamız mümkün olmayacaktır. Bu itibarla partimizle temas kanalı açma çabaları boşunadır. Biz PKK’nın tekliflerini elimizin tersiyle iter ve muhataplarının yüzüne çarparız. Kürt kökenli kardeşlerimi sorun gören zavallılarla aynı havayı dahi teneffüs etmeyiz. Bölücülükten sabıka yemiş bir kadın milletvekili (Leyla Zana), Başbakan’ın sözde Kürt sorununu çözeceğine inandığını söylemiştir. Biz bu şahsiyetin cezaevinden çıkarılmak için nasıl uğraşıldığını, AKP’nin uluslararası telkin ve bastırmalara nasıl boyun eğdiğini hiç unutmadık. Üstelik konutlarda nasıl ağırlandığını da aklımızdan hiç çıkarmadık. AKP ile BDP’nin aynı melun geminin mürettebatı oldukları gün yüzüne çıkmıştır. Arkalarındaki filikaya yeni CHP’yi de alarak Türk milletini alacakaranlık kuşağına doğru aceleyle çekmektedirler. Bu üçlü arasında sinsice tezgâhlanmış bir rol paylaşımı söz konusudur.
Dalton Kardeşler çetesi
Başbakan’a ümit bağlayan bölücülüğün malum milletvekilinin, daha önce sarf ettiği ‘Devlet Öcalan’ı aranıza getirecek’ sözleri şimdi yerini bulmaktadır. Başbakan Erdoğan ceset avcısı diyerek suçladığı BDP’yle yanak yanağa, ahlaksız, cibiliyetsiz sözleriyle küfürler savurduğu CHP’yle de sarmaş dolaş bir hale gelmiştir. Bundan sonra Başbakan’ın, bu iki partinin liderleriyle birlikte İmralı canisini de fiilen yanlarına alarak yeni bir ‘Dalton Kardeşler’ çetesini kurması daha makbul olacaktır. AKP, dil pazarı kurmuş, ana dil bezirgânları kurulan tezgâhın başına geçmiş ve bir alana bir de bedava vererek Türk milletini önüne gelene peşkeş çekmeye girişmiştir. Şimdi de ana dilde eğitim ilköğretim aşamasına indirilmiştir. İkinci ‘Balkan sendromu’ kapıda durmaktadır.
Sayfasında hainler yazacak
Bizi aklınca ırkçılıkla aynı çizgiye getirme küstahlığına soyunan PKK’nın AKP’deki kontenjanı genel başkan yardımcısı da (Hüseyin Çelik’i kast ediyor) gün gelecek adının bulunduğu sayfanın başında hainler yazdığını inşallah görecektir. Başbakan dizginlerinden boşanmışçasına hakaret ve küfürler yağdırmaktadır. Başbakan bizimle asla aynı ağırlık, klasman, ölçü ve çapta değildir.
Türkiye’deki Putin-Medvedev
Başbakan ve kardeşi Gül’ün, meydanlarda demokratik bir yarışın içinde olmaları kuvvetli ihtimaldir. Ne var ki Başbakan’ın, partisinin hiçbir zaman makam hırsına prim vermediğini, makam hırsı olanların ve rantçıların elendiğini söylemesi kardeşine aba altından sopa göstermekten başka anlama gelmez. Putin ve Medvedev ikilisinin benzeri Türkiye’de ortaya çıkmıştır.
Hürriyet