MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bileğini bükmek, sırtını yere getirmek için hava koklayan, fırsat kollayan, zemin yoklayan pek çok husumet ve musibet odağı bulunduğunu söyledi.
Karışıklıktan nemalanan, kaostan mamalanan, krizden çıkar sağlayan karanlık çevrelerin, Türkiye'nin bekasını, tarihi birlikteliğini sakatlamak maksadıyla pusuda olduğunu ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu:
"Bunların değirmenine su taşıyan ve beşinci kol faaliyetiyle içten içe fitne aşılayan mihrakların pusulası da çoktan şaşmış, gerçek yüzleri açığa çıkmıştır. Türk milleti tehdidin boyutunu görmektedir. Tehlikenin büyüklüğünü ferasetiyle sezmektedir. Aziz milletimiz milli birlik ve kardeşlik duygusuna şuurla ve gururla sahip çıkmaktadır. Bozguncular, çok şükür karamsar ve umutsuzdur. Bölücüler arkasına baka baka yaşamakta, rahat nefes alamamakta, kimisi kafese, kimisi de kodese girmekten kurtulamamaktadır. Buhran sevdalıları, bunalım düşkünleri kıstırılmış, köşeye sıkışmıştır. Vurguncular tedirgin ve korku içindedir. Terörle mücadele korkusuzca, kararlı bir şekilde hainleri hedef almaktadır. Türk Silahlı Kuvvetleri sınır ötesinde ve vatan topraklarında teröristlere göz açtırmamaktadır. Şırnak merkez Bestler-Dereler, Diyarbakır Lice, Irak'ın Zap, Avaşin ve Basyan bölgelerinde tavizsiz şekilde askeri operasyonlar icra edilmektedir. En son terörist teslim alınıncaya, en son kanlı silah kırılıncaya kadar mücadeleden geri dönüş, milli azim ve iradeden geri adım yoktur ve tüm yollar kapalıdır. İnanıyorum ki hainler, döktükleri tertemiz şehit kanlarında boğulacaklar, yaptıklarına pişman edileceklerdir."
"Atatürk'e alaka yükseliyormuş, ne var bunda?"
MHP Genel Başkanı Bahçeli, geçen haftaki konuşmasından sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e yönelik artan ilgiden, yoğunlaşan sevgi ve sahiplenmeden ziyadesiyle mutluluk duyduğunu, bunun devamını temenni ettiğini söyledi.
Türk tarihinin en şanlı sayfalarını fedakarlıkla, millete hürmet, hizmet ve hayranlıkla yazan Atatürk'ün siyaset üstü kalmasının samimi dileği olduğunu vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:
"Atatürk hiç kimsenin tekelinde değildir. Hele hele HDP, PKK ve FETÖ'nün yörüngesine giren CHP'nin, Atatürk adını anmaya ne yüzü ne de hakkı kalmıştır. Atatürk hiç kimsenin siyaset dövüşünün, sinir harbinin, sivri dilinin konusu da olamayacaktır. Atatürk'e alaka yükseliyormuş, ne var bunda, olması gereken bu değil mi? Son zamanlarda herkes Atatürk demeye başlamış. Ne güzel işte, bunu polemik malzemesi haline getirmek ahlaki mi? 10 Kasım'da Anıtkabir dolmuş taşmış. Bunun neresi mahsurlu, daha fazlası için arayış ve arzuya sahip olmayalım mı? Yüzde 50 artı 1 nelere kadirmiş, Atatürk konusu abartılıyormuş, bazıları şaşkınlık geçiriyor, kelli felli kalem sahipleri hayretler içindeymiş. Laf cambazlığını bırakınız, közlenmiş düşmanlıkları geçiniz, ipsiz sapsız değerlendirmeleri, uçuk kaçık beyanatları buruşturup atınız. Nitekim Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti'dir."
"Bu yolun sonunda hayır, huzur, diriliş ve toparlanış yoktur"
Bahçeli, batıya şirin ve sempatik görünmek için ılımlı İslam denilen dayatmanın nasıl dillendirildiğini, İslam dinine bu lekenin hangi hakla sürüldüğünü sorarak, "Ne ılımlısı, neyin ılığı, ılımlı İslam da neyin nesidir? Düne kadar radikal, selefi ve kanlı niyetlere sponsor olanlar, şimdi de ibreyi ılımlı İslam'a mı çevirmişlerdir? FETÖ'ye sipariş edilen dinler arası diyalog ve ılımlı İslam projesine şimdi aklı bir karış havada, yeni yetme prensler mi taliptir?" diye konuştu.
Bunun sonunun bölgesel yok oluş olduğunu ifade eden Bahçeli, "Bu yolun sonunda hayır, huzur, diriliş ve toparlanış yoktur. Suudi Arabistan, bir Hollywood yıldızı ve moda ikonuna benzetilerek tasarlanan robota dünyada ilk kez vatandaşlık vermekle ne yapmak, nereye varmak istemektedir? Nasıl bir hezeyan, nasıl bir hüsran, nasıl bir husumet kutsal topraklarda hakimiyet kurmuştur? İslam'ın özüne zarar veren, Allah'ın emir ve yasaklarını çiğneyen, çiğnenmesine göz yuman, batıl hedeflerle yana yana gelen anlayışı Müslümanlıkla bir tutmak, sorarım sizlere, nereye kadar mümkündür?" ifadelerini kullandı.
"ABD, PKK'ya silah vermeyi bıraksın"
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türkiye'nin arkasından iş çevirenlerin, terör örgütlerini açık ya da gizli destekleyenler, ince işçilikle ülkeler arasında nifak tohumu ekenlerin insanlık vicdanında her zaman mahcup ve mahkum olacağını aktardı.
Bunu özellikle ABD ve Rusya'nın bilmesinde fayda bulunduğuna dikkati çeken Bahçeli, şunları söyledi:
"Başbakan Binali Yıldırım'ın geçen hafta düzenlediği ABD ziyaretinin, taraflarca verimli geçtiğinin ifade edilmesi hiç kimseyi rehavete sürüklememelidir. Biz, elbette ABD'yle gevşeyen ilişkilerin düzelmesini, köklü dostluk ve müttefiklik hukukunun dengeye kavuşmasını arzular, bunu bekleriz. Fakat burada sorumluluğun esas itibarıyla ABD'de olduğunu da aklımızdan çıkarmayız. Çürük iple kuyuya inen dibe çakılır. Huylu huyundan vazgeçmez. Ihlamurdan odun, terör örgütleriyle düşüp kalkandan da dost olmaz. Şunu da biliyoruz ki hile ile iş görenin mihnet ile can vermesi kaçınılmaz bir akıbettir. Türkiye ile ABD, yapıcı diyalog temelinde yeni bir sayfa açılmasına karar vermişlerdir. İlk bakışta bu durum sevindiricidir. Ne var ki ayinesi iştir kişinin, lafına da bakılmayacaktır.
ABD, anlık müdahaleyi, telefon diplomasisini bir kenara bırakmalı; samimiyse, Türkiye'yle aynı ittifakın içindeyse, önce terör örgütlerinden elini ayağını çekmeli, ardından FETÖ'nün hain başını elleri kelepçeli şekilde ilk uçakla Türkiye’ye göndermelidir. Türkiye hukukunu koruyor, hakkını istiyor, hainlerin cezalandırılmasını bekliyor, suçluların derhal ve önşartsız iadesini talep ediyor. Sadece devlet olmaktan kaynaklanan haysiyetimize saygı duyulmasını, sadece milletimizin egemenlik ve tarihsel haklarına riayet edilmesini şart görüyoruz. ABD, PKK'ya silah vermeyi bıraksın. FETÖ'yü arkalamaktan vazgeçsin. Türkiye'yi küçümsemekten, küçük görmekten çok acil uzaklaşsın. Zira Türkiye büyüktür, söküğü varsa kendi dikebilecek, eksiği varsa kendi giderebilecek bir ülkedir."
"AK Parti ile birlikte, yan yana..."
Bahçeli, CHP'nin, 16 Nisan halk oylamasından sonra bir karın ağrısı çektiğini, değişen hükümet etme sistemiyle, barajın aslında yüzde 50 artı 1'e çıkmasından dolayı kabuslar gördüğünü savundu.
CHP'nin 16 Nisan'da sandıktan çıkan yüzde 49'luk hayır blokunu derinleştirmek ve kendine mal etmek için İP'ten HDP'ye, Türkiye Komünist Partisi'nden diğer marjinal partilere kadar herkesten medet umduğunu belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
"CHP bunların hepsine el uzatıyor. Biz de diyoruz ki alın birini vurun ötekine. Sayın Kılıçdaroğlu, geçen hafta bir yurt dışı ziyaretinden dönerken diyor ki '2019 seçimleri iki eksenli olacak. Tek adamdan yana olanlarla demokrasiden yana olanlar. Demokrasiden yana oy kullanacaklar, demokratik parlamenter sistem için özel çaba gösterecekler.' Şayet önümüzdeki siyasal süreçte bloklaşma sertleşir, cepheleşme keskinleşirse, CHP yanına HDP ve diğer yedeklerini alıp 16 Nisan’ın rövanşını almak için çalışmalarına hız verirse Milliyetçi Hareket Partisi buna duyarsız ve tepkisiz kalmayacaktır. Bu bloklaşmaya cevaben, 15 Temmuz'dan beri süregelen tutarlı ve kararlı duruşumuz korunacak, siyasi pozisyonumuz tartışmasız muhafaza edilecektir.
Bu durum karşısında partimiz, 7 Ağustos Yenikapı ruhu ve 16 Nisan halk oylaması şuurunun gereği olarak AK Parti ile cumhurbaşkanı hükümet etme sistemini 2019’da tam manasıyla tesis etmek maksadıyla, sonuna kadar birlikte ve yan yana mücadelesini sürdürecektir. Türkiye'nin demokratikleşme, normalleşme ve istikrar içinde bir yönetim yapısına kavuşabilmesi için 15 Temmuz'dan bu yana üstlendiğimiz sorumluluk aynen devam ettirilecektir. Geçim kapısı fitne olanlara karşı ülkenin geleceği için millet iradesiyle aynı hizada, aynı kümede, aynı safta duracağız. Bu Milliyetçi Hareket Partisi sözüdür. Bunun adına kim ne diyorsa desin, ne yorum yaparsa yapsın, hepsi kendi meseleleri, kendi bilecekleri iştir. İhanete karşı iman, ihtilafa karşı irade, ilkelliğe karşı itibar, iftiraya karşı ihtiram sağlam tercihimiz, şaşmaz teklifimizdir."
Muhabir: İsmail Çimen