İmam Hatip okullarının kurucusu Celaleddin Ökten'in kızı Hümeyra Ökten, okulların kuruluş sürecinde babasının yaşadığı zorlukları anlattı. Baskı yüzünden vatandaşın okullara rağbet etmediğini anlatan Ökten, babasının okullar kapanmasın diye parayla amele tutup derslere soktuğunu aktardı.
Demokrat Parti'nin kurulmasından sonra oy kaygısıyla CHP hükümetinin dini konulara ağırlık verdiğine değinen Ayşe Hümeyra Ökten, İmam Hatip okullarının kurulmasına bu sebeple karar verildiğini anlattı.
Fransızca bilen babası Celaleddin Ökten'in 'modern' olduğu düşüncesiyle okulların kurulmasından görevlendirildiğini bildiren Ökten, ilk önce 9 aylık bir kurs açıldığını ardından kursun İmam-Hatip okullarına dönüştüğünü anlattı.
Hümeyra Ökten, şöyle konuştu: "O kurs bir şey vaat etmediği için tabii talebe gelmiyormuş. Onu sonra etrafından duydum. Bir müfettiş gelse 20'den az talebe gördüğünde 'rağbet yok' diye kurs kapatılırmış. Çünkü 1920'li yıllarda, İmam-Hatipler açılmış 'talebe yok' diye' kapatılmış. 'Millet istemiyor kapatalım.' demişler. Bunlar da kapatılır diye babam sokaktaki amelelere gidermiş. 'Siz buradan kaç para alıyorsunuz, ben onu size vereyim.' deyip kursa almış. Halbuki kendisi emekli, o kadar gelirimiz de yok. Fakat ona rağmen sınıf dolsun diye, 20 kişi olsun da müfettiş gelirse 'millet istemiyor o zaman kursu kapatalım' demesin diye bunu yapmış."
Dr. Ökten, babası Celaleddin hocanın hademe olmadığı zamanlarda sınıfın temizliğini de kendisinin yaptığını kaydetti.
ŞEMSETTİN GÜNALTAY'IN 'MASONLUK' TEKLİFİ
Türkiye'nin 18. Başbakanı Şemsettin Günaltay'ın babası Celaleddin Ökten ile medreseden arkadaş olduklarını belirten Hümeyra Ökten, babasından dinlediği ilginç bir anıyı da artardı.
Günaltay'ın Beyazıt Meydanı'nda babası ile bir karşılaşmalarında 'Masonluk' teklif ettiğini aktaran Hümeyra Ökten, şöyle devam etti: "Ne yapıyorsun diye sorunca babam kendi mektebini anlatmış. Demiş ki "Hoca gel Mason ol seni üniversiteye alalım. Üniversitede Arap dili var, Arap edebiyatı var. Sen oraya yakışırsın Liselerde sürünme' Babam gelmiş ve bunu bana anlatmıştı. Tabii babam Medreseden çıkmış bir arkadaşının böyle bir teklif yapmasına çok üzülmüştü."
"CEHENNEME SECCADE SERMEDİM"
Tekke ve zaviyelerin kapatılmasının ardından hocaların birden muhtaç duruma düştüğünü belirten Hümeyra Ökten, "Cerrahi tekkesi yakınımızdaydı. Oradan biliyorum. Babam onların böyle mali olarak sıkıntıya düştüğünü fark etti ki; öğretmen arkadaşlarını oraya derviş yaptı. Tanıştırdı onlarla. Onlar mesela her ay o zaman 10 lira Cerrahi Tarikatı'nın Şeyhi Fahrettin Efendi'ye yardım ediyorlardı. Birden bire onlar tabi muhtaç duruma düştüler."
Kapatma kararının ardından tekke ve zaviyelerin içinde ölünceye kadar vazifeli kişilerin kaldığını dile getiren Ökten, bu şahıslar ölünce tekke ve zaviyelerin de sahipsiz kaldığını belirtti.
İmam hatip okullarında ilk dönemde Kur'an-ı Kerim'in Arapça öğretildiğini ancak daha sonra Talim Terbiye Kurulu'nun kararıyla Latin alfabesine geçildiğini anlatan Ökten, şunları söyledi:
"Kim çıkardıysa 'Transkripsiyon yapalım. Latin harflerine bazı ilaveler yapalım. Latin harfleriyle Kur'an okutalım.' deniyor. Babam bundan çok rahatsız oluyor. Ankara'da Talim Terbiye Heyeti ile 3 saat konuşmuş, demiş ki: 'Transkripsiyon kolay bir şey değil. Yeniden oraya işaretler koyacaksınız. Sonra bu başka karışıklığa neden olur. Biz bir işaret koyarız, başka taraf başka işaret koyar.' Bunu ilmi değerleriyle anlatınca 2-3 saat sonra en sonunda onlar kabul etmişler.
Hümeyra Ökten, babası Celaleddin Ökten'in İstanbul'a geldiğinde, aldırdığı kararla ilgili "Cehenneme seccademi sermedim." dediğini söyledi.
TRT Haber