'Ayasofya kanunsuz şekilde müze yapıldı'

"Ayasofya Camii'nin müze yapılması ile ilgili bir kararname Resmi Gazete'de hiç yayınlanmadı. Ne Resmi Gazete sayısı var ne de başka bir şey. O karar hiçbir zaman Atatürk tarafından imzalanmadı."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim sonrası tekrar cami statüsüne kavuşacağı müjdesini verdiği Ayasofya ile ilgili uzun yıllar araştırma yapan isimlerden biri de Yusuf Halaçoğlu. Ayasofya'nın ibadete açılması için 2015'de Meclis'e kanun teklifi verdiğini söyleyen eski Türk Tarih Kurumu Başkanı ve 26. dönem milletvekili Halaçoğlu, gazetemize şunları anlattı: Ayasofya zaten bir cami, ancak ibadet yapılmıyor. Atatürk'e mal edilen, müze yapılması ile ilgili bir kararnameden bahsediliyor. Halbuki yaptığım araştırmaya göre, böyle bir kararname hiç yayımlanmamış. Resmi Gazete'de yok. 1924 Anayasası'na göre, Resmi Gazete'de çıkmadan önce Bakanlar Kurulu tarafından imzalanır; Cumhurbaşkanı'nın imzasından sonra Resmi Gazete'de yayımlanır. Ondan sonra yürürlüğe girebilir. Ancak, hiçbir zaman Atatürk tarafından imzalanmadı.

"VATİKAN'DAN ARADILAR"

Atatürk'ün bakanlar kurulu kararını imzalamadığına dair görgü tanığı da olduğunu belirten Halaçoğlu "O dönemin dahiliye vekili olan Şükrü Kaya Bey, kararı Atatürk'e götürüldüğü zaman 'Böyle saçma şey mi olur?' dediğini ve geri gönderdiğini söylüyor. Diğer taraftan kararnamedeki imzaya bakıldığında köşeli 'A' var. Gerçekte Atatürk'ün imzası küçük 'a' ile başlar. Ayrıca, bu kararname Atatürk soy isminin verilmesinden iki gün önce çıkmış. Resmi Gazete'de kararname çıkmadığı için müze olarak kullanılması da kanuni değil" diye konuştu.

Laboratuvarlarda kriminal araştırma yapıldığını ve o imzanın Atatürk'e ait olmadığının tespit edildiğini belirten Halaçoğlu "Ben bunları söyleyerek 'Ayasofya ibadete açılsın' dedim. Beni Vatikan'a bağlı pek çok kuruluştan arayanlar oldu. 'Bundan vazgeçerseniz, sizin önünüzü açacağız' gibi tekliflerde bulundular. Hiçbirini kabul etmedim" ifadesini kullandı.

MOZAİKLER PERDEYLE KAPATILIR

Yusuf Halaçoğlu, Ayasofya'nın tekrar cami statüsüne kavuşmasının ilk başta uluslararası camiada hoş karşılanmayacağını belirterek, şöyle devam etti: Batı dünyasının Türklere karşı husumetinin altında Doğu Hristiyanlığının yıkılması, İstanbul'un alınması var. Biz Selçuklu, Osmanlı döneminde Bizanslarla ilgili hangi eseri yıktık? Hiçbirini yıkmadık. Kimisini cami, kimisini müze yaptık. Ama onlar kimisini meyhane yaptılar, kimisi yıkıldı ya da tahrip edildi. AK Parti döneminde Türkiye'de 60'tan fazla kilise yapıldı ve ibadete açıldı. Lozan'a aykırı olmasına rağmen Bursa'ya, Kütahya'ya ve İzmir'e metropolit atandı. Buna karşılık Batı'nın tavrı bize hep olumsuz oldu. Nasıl turistler Sultanahmet'i rahatça gezebiliyorsa Ayasofya'yı da aynı şekilde gezebilirler. Cami olursa Ayasofya'nın kapısının girişindeki mozaiklere zarar geleceğini söylüyorlar. Hayır gelmez. Gerekirse bir perde ile de kapatılabilir. Namaz sırasında kapatılır, namaz sonrasında açılır.

HABERİMİZ 'KOMŞU'DA PANİĞE YOL AÇTI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk olarak TGRT Haber'de açıkladığı "Ayasofya müze olarak anılmayacak. O statüden bir defa çıkacak, Ayasofya'yı cami olarak anacağız" ifadeleri Yunanistan'da paniğe yol açtı. Yunan medyası Ayasofya tartışmalarıyla dolarken konu bir anda Yunanistan'ın gündemine oturdu. Yunan medyası UNESCO yetkilileriyle görüşerek, böyle bir şeyin mümkün olup olamayacağını sordu. İddiaya göre UNESCO yetkilileri, statünün değişmesi için "Dünya Miras Komitesinin onayı alınmalı" dedi. Yunanistan şimdi Ayasofya'nın akıbeti hususunda UNESCO'nun bu kararına bel bağladı.

Damla Peker

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

GÜNDEM Haberleri