AVCI'yı Ciddiyete Davet Ediyoruz!

Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu`nun "Milli Eğitim Bakanı’nı SBS Değişiklikleri Konusunda Ciddiyete Davet Ediyoruz!" başlıklı açıklama metnidir.

Türkiye`de eğitim sisteminin gün geçtikçe daha fazla oranda "sınav odaklı" hale getirilmesi, sınav sistemlerinde kısa aralıklarla yapılan değişikliklerle birlikte öğrencilerimizin ve velilerin psikolojisini alt üst eden boyutlara ulaşmıştır.
11 yıllık AKP iktidarı döneminde eğitim sistemi tamamen sınavların ve özel dershanelerin merkezinde olduğu bir yapıya bürünmüştür. Eğitimde yaşanan ve acil çözüm bekleyen sorunlara ek olarak, milyonlarca öğrenciyi ve velileri yakından ilgilendiren sınavlarda sık aralıklarla yapılan köklü değişiklikler, eğitim sistemini içinden çıkılmaz bir kaosun içine sürüklemektedir. 
 
Başbakan`ın ve Milli Eğitim Bakanlarının sıkça dillendirdiği "dershaneleri kapatacağız", "sınavları kaldıracağız" söylemlerinin büyük bir kandırmaca olduğu kısa süre içinde anlaşılmıştır. Daha önce bir kez yapılan (Ortaöğretim Kurumları Sınavı) OKS yerine 6, 7 ve 8. sınıflarda 3 kez SBS getirilmiş, daha sonra SBS sayısı tekrar bire düşürülmüştür. Benzer bir durum üniversiteye giriş sınavında yaşanmıştır. ÖSS yerine YGS ve LYS getirilmiş, önümüzdeki yıllardan itibaren birkaç kez üniversiteye giriş sınavı yapılması kararlaştırılmıştır. Bütün bu değişiklikler sınavlara girecek öğrenciler ve ailelerinde telafisi zor travmalar yaşatmış ve milyonlarca öğrenci, AKP`nin yanlış eğitim politikaları nedeniyle resmen bunalıma sokulmuştur.
 
Önceden her bakan değiştiğinde değişen eğitim politikaları, Nabi Avcı`nın Milli Eğitim Bakanı olmasının ardından daha da hızlanmıştır. Öyle ki Bakan Avcı döneminde, sadece birkaç ay içinde SBS`ye ilişkin olarak öne sürülen değişik söylemleri, sorunu içinden çıkılamaz hale getirmiştir. Önce SBS`nin bu yıl son kez yapılacağı açıklanmış, arkasından her okulun kendi sınavını yapacağı iddia edilmiş, son olarak da ortaöğretime geçişte sınav uygulamasının devam edeceği, hatta öğrencilerin yıl içinde birkaç sınava tabi tutulacağı, bizzat Milli Eğitim Bakanı tarafından açıklanmıştır.
 
Milli Eğitim Bakanı, yapılması planlanan değişiklikle sınavları merkezden planlayarak,  değerlendirmesini de merkezden yapacaklarını belirtmiştir. Bakanın bu şekilde "hormonlanmış notları" engelleyerek değerlendirmeyi bunun üzerinden yapacaklarını açıklaması, bu yıl 1 milyon 127 bin öğrencinin girdiği SBS sorununun Bakanlık tarafından hâlâ tam olarak anlaşılamamış olduğunu göstermektedir.
Milli Eğitim Bakanı`nın "Öğrencilerin dershanelerde başarılı oldukları test becerileri ile müfredat ağırlıklı notlarını da içine katan bir düzenleme kurmaya çalışıyoruz" sözleri, Başbakan`ın büyük bir iddia ile dile getirdiği "Dershaneleri kapatacağız" söyleminin kuru bir propagandadan ibaret olduğunun ispatıdır.
 
Son birkaç ay içinde sadece SBS üzerinden yürütülen değişiklik tartışmaları ve bizzat Milli Eğitim Bakanı tarafından yapılan çelişkili açıklamalar, sorunun Bakanlık tarafından büyük bir ciddiyetsizlikle ele alındığını ve öğrencilerin de velilerin de yaşadığı sıkıntıların dikkate alınmadığını göstermektedir. Her konuda öğrenci ve velilerin beklentilerinden çok, kendi bildiklerini okuyan Bakanlık yetkililerini uyarıyor, kendilerini ciddiyete davet ediyoruz. 
 
Milli Eğitim Bakanlığı`nın temel amacının piyasa değerlerini yücelten, bu değerleri sorgulamayan, sadece kendisine faydalı olanlarla ilgilenen ve beşeri sermaye olabilecek bireyler yetiştirmektir. Sınav ve dershane odaklı eğitime son verilmemesi bunun ispatıdır. Bu nedenle bir taraftan sisteme "itaatkâr" nesiller yetiştirilirken, diğer taraftan öğrencilerin ve velilerin müşterileştirilmesinin ön plana çıkarılması kabul edilemez.
Türkiye`de eğitimde uygulanan yanlış politikalar nedeniyle sınavların 4. sınıfa kadar inmesi, eğitim sisteminin içine itildiği durumu görmek gerekmektedir. Her yıl sınav yapmak, sınava hazırlanmak zorunda olan öğrencilerin küçük yaşlardan itibaren dershanelere, özel kurslara gitmesi okullardaki eğitimin zaten sorunlu olan niteliğini daha da geriye götürecektir. Ayrıca öğrencilerin sınavlara hazırlanırken yaşadıkları stres ve diğer sorunlar pek çok öğrenci ve öğrenci velisinin psikolojik baskılanma yaşamasına neden olmaktadır.
 
Sınavların içeriğinden biçimine, süresinden amacına kadar hemen hiçbir özelliğinin gerçek anlamda aday başarısını ölçmede yeterli olmadığı yaşanan örneklerden yola çıkılarak görülmeli ve sınav odaklı eğitim politikaları ve uygulamalarından derhal vazgeçilmelidir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

MEB PERSONEL Haberleri