Atilla Olçum, Eğitim-Bir-Sen'in "Evet"inin Sırrını Açıkladı!

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum, “Yakın tarihimizi doğru okur, darbelerin sebeplerine inersek, neden ‘evet’ dediğimiz daha iyi anlaşılır. 16 Nisan, sivil bir anayasaya yol açacağı için bizler ‘evet’ diyoruz” dedi.

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum, “Yakın tarihimizi doğru okur, darbelerin sebeplerine inersek, neden ‘evet’ dediğimiz daha iyi anlaşılır. 16 Nisan, sivil bir anayasaya yol açacağı için bizler ‘evet’ diyoruz” dedi.

İnegöl’de düzenlenen “Memur-Sen’e Davet, Tercih Evet” buluşmasında konuşan Atilla Olçum, öncü medeniyet, güçlü sendika, büyük Türkiye hedefiyle yola çıktıklarını belirterek, idealleri olan, medeniyetimizin yeniden ihya ve inşası konusunda sözü ve gücü olan, gücünü ve birikimini teşkilatlarından alan, sorun çözen, kazanım üreten bir sivil toplum kuruluşu olduklarını söyledi.



Kuruldukları günden bu yana hep hak ve özgürlükleri öncelediklerini dile getiren Olçum, “İnsanların en hayırlısı insana faydalı olandır anlayışını içeren kültür ve medeniyet değerlerimizi referans alarak sendikacık yaptık. Bu süreçte de sorumluluk alarak ‘Memur-Sen’e Davet, Tercih Evet” sloganıyla 81 ilde, 1 milyon 111 bin üye hedefi ve referandumda ‘evet’ tercihiyle çalışmalar yürütüyoruz. Teşkilatımız bu konuda da üzerine düşeni fazlasıyla yapacaktır” şeklinde konuştu.



 

Yakın tarihimiz birçok defoyla dolu

Millî irade, alın teri, özgürlükler ve insan hakları için mücadele etmeye devam edeceklerini vurgulayan Olçum, şöyle konuştu: “Yakın tarihimiz gözden geçirildiğinde birçok defoyla dolu olduğu görülecektir. Yakın tarihimizi iyi anlayamazsak neden ‘evet’ diyeceğimizi de anlayamayız. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan e-muhtırası, Gezi olayları ve son olarak 15 Temmuz’u yaşadık. ‘Evet’imizin sırrı sadece 18 maddeyle sınırlı değildir. Evet’imizin sırrı; 12 Eylül darbesinde, 28 Şubat’ta, 27 Nisan e-muhtırasında ve 15 Temmuz’da gizlidir. Yakın tarihimizi doğru okursak, bu darbelerin sebeplerine inersek neden ‘evet’ dediğimiz daha iyi anlaşılır.”

Yeni sistemle demokrasinin güçleneceği ve kurumsallaşacağı gerçeğini görmek yerine toplumsal ayrışmanın derinleşeceğini, TBMM’nin etkisizleşeceğini, yargının tarafsızlık ve bağımsızlık işlevinin ortadan kalkacağını iddia edenlerin statükonun bekçilerinden başkası olmadığını söyleyen Olçum, “Milletimizin anayasa değişikliği referandumunda kullanacağı ‘evet’ tercihi ile 16 Nisan 2017 tarihi; 27 Mayıs militarizminin Türkiye’ye biçtiği deli gömleğinden kurtulmanın, 57 yıldır yaşanan gelgitlerin sona ermesinin, milletten alınan demokratik güçle sorumluluk sahibi yetkililerin yönetimi ele almasının miladı olacaktır” ifadelerini kullandı.



 

Türkiye’nin yol haritası bellidir

“Devletin varoluş sebebi ve gayesi insandır; hizmet etmekle yükümlü olduğu vatandaşlarıdır” diyen Olçum, “Atama ile gelmiş sorumsuz makamlar yerine, seçimle gelen, milletin gücünü doğrudan arkasına almış, devlet ile millet arasındaki mesafeyi ortadan kaldırmış, sorumlu, aynı zamanda tam yetkili bir Cumhurbaşkanı, istenen ve özlenen demokratik reformları gerçekleştirecek güce sahip olacak ve de yüksek rütbeli ‘memurların’ oyuncağı olmaktan kurtulacaktır. Türkiye’nin önündeki yol haritası bellidir: İnsan hak ve özgürlüklerini eksiksiz olarak koruyup kollayacak sivil bir anayasaya kavuşmak; milletinin değerlerine sadık, onlarla barışık ve onlara hizmet etmekten şeref duyan bir anlayışı başta eğitim kurumlarına, eğitim felsefesine, devlete ve onun bürokrasisine hâkim kılmaktır” diye konuştu.

 


Şeker: Milletimiz için alanlardayız

Eğitim-Bir-Sen Bursa 1 No’lu Şube Başkanı Numan Şeker, Türkiye’nin kırılma anlarında ülkenin değerleri için nasıl çalışılması gerektiğini gösteren bir sendika olduklarını ifade ederek, “Bize düşen görev kapsamında 1 milyon üyemizle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Alanlara indik ve çalışıyoruz. Bunu milletimiz için yapıyoruz” dedi.

Çavuşoğlu: Anayasa değişikliği istikbalimiz açısından dönüm noktasıdır

Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu ise, anayasa düzenlemesini Türkiye’nin istikbali açısından dönüm noktası olarak gördüklerini dile getirerek, Türkiye’nin bir daha vesayet altına girmemesi, insanların ötekileştirilmemesi, elde edilen kazanımların ortadan kaldırılmaması için 16 Nisan’da ‘evet’ diyeceklerini dile getirdi. 







İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

MEB PERSONEL Haberleri