KEMAL GÜMÜŞ
Öğrenci kurslarında, öğrencilerin sürekli 'Askeri lise ya da polis okulu sınavlarına gir' baskısının altındaki gerçek iki örnekle ortaya çıktı. 1991 yılında İstanbul Sarıyer'de Gülen'in evlerinde ders çalışan G.Ç., askeri lise sınavına gir baskısını yaşadığını belirterek, "Aylarca ders çalıştık. Sınavdan önceki akşam 'Bunu ezberleyin' diye test verdiler. Sabah ezberlediğimiz testteki sorular sınavda aynen çıktı. Kuleli Askeri Lisesi'nde 2 yıl okudum. Namaz kılıp, oruç tutunca beni attılar. Çalıntı soruyla başarı yakalayan 3 arkadaşım yarbay oldu. TSK'da kritik görevlerdeler" dedi. 2009 yılında da Düzce'de cemaatin dersanesine giden Ş.K. adlı öğrenciye de askeri lise sınavından bir gece önce sorular ezberletildi.
100 sorudan 97'si net
2009'da ise Düzce'de cemaatin dersanesine giden Ş.K isimli öğrenci, "Sınav öncesi evde günlerce çalıştık. Sonra sınava girdik ve soruları görünce çok şaşırdım çünkü cemaat evinde çözdüğüm soruların tamamı sınavda çıktı. Bunu görünce güldüm. Bu tepkim sınav sorumlusu hocanın dikkatini çekti 'neden gülüyorsun' dedi. Ben de 'hiç öylesine' dedim ve yarım saatte 100 soruyu çözdüm. Sınav sonucu geldiğinde sadece 3 soruyu yanlış işaretlediğimi anladım. Daha sonra olanları babama da anlattım. 54 bin kişi içinde 34. olmuştum" dedi. Ş.K'nin babası Orhan K. ise yaşanan haksızlığı nasıl fark ettiğini şu sözlerle anlattı: "Dershanedeki tanışıklıktan dolayı hafta sonu veya hafta içi bazen evlerine davet ederlerdi. Sonrasında Kara Harp Okulu sınavlarına hazırlanıyoruz demişlerdi. Çocuk sınava girdi. Sınav nasıl geçti? dedim 'baba çok iyi geçti' dedi. Çok önemsemedim ancak sınav sonucu gelince şaşırdım. 100 sorudan 97'sini doğru cevaplanmış. 'Oğlum nasıl oldu bu iş' diye sordum. Çocuk gülerek 'Ya baba evlerde çalıştığımız soruların hepsi sınavda çıktı' dedi. 'Nasıl yani' diye sorunca, 'Evde bize çözdürdükleri tüm sorular sınavda çıktı. Ben hatta soruları ilk görünce güldüm' diye anlattı. Çocuğu ben sınava götürmüştüm yarım saat içerde kalmıştı."
Tüm sınavlar şaibeli
Paralel haksızlığı öğrendikten sonra oğlunu kayıt ettirmediğini anlatan baba Orhan K., "Kendi başarısı olsaydı belki gönderirdim ancak bir dünya emek sarf etmiş diğer çocukların hakkını gasp etmek olmazdı bu kul hakkıydı. Vahameti şimdi daha iyi anlıyorum. Sorular acaba kaç yıldan beri çalınıyor" dedi.
23 YILDIR AYNI PLAN UYGULANIYOR
PARALEL yapılanmanın 17 Aralık darbe girişimi sonrasında gelen itiraflarla birlikte, yapının nasıl örümcek ağı gibi devleti sardığı belirlendi. G. Ç., 1991 yılında Gülen'in Sarıyer'deki "ev" adı verilen korsan dershanelerine gidiyordu. Uzun zaman boyunca abi ve abla denilen kaçak öğretmenlerden ders aldığını anlatan G.Ç., şunları anlattı:
Sorular gece geldi
"Sürekli olarak 'Ya polis okulu ya da askeri lise sınavlarına girin' diyorlardı. Başlangıçta neden bu kadar ısrar ettiklerini anlamamıştım. Ama her konuşmalarında 'Mutlaka bu iki sınavdan birine girin' dediler. Bana ve dört arkadaşıma ise özellikle askeri lise sınavına girmemizi söylediler. Sınavdan önceki gece de bizi yine eve çağırdılar. 'Vereceğimiz test kitabındaki soruları özellikle ezberleyin' dediler. Şaşırmıştık. Sınav yarındı. O kadar ay ders çalıştık. Şimdi bu sorular nereden çıktı diye düşünürken ertesi gün askeri lise sınavında, dün geceki soruların aynısını gördük. İşaretledik."
Namazla yakayı ele verdik
"Ben iki yıl askeri liseye gittim. Sonra bir gün istihbarat subayı, 'aileni çağır. Seni okuldan alsınlar. Zaten sana subaylık yolu kapalı' dedi. Denileni yaptım ve sonra başka liseye gittim, Zannediyorum kendimi fazla belli etmiştim, namaz kıldım oruç tuttum. Ondan takibe girdim. Diğer o üç arkadaşım ile devam ettiler. Şimdi yarbay rütbesinde kritik görevdeler. Birinin yurt dışında olduğunu biliyorum. Ama konuşmuyoruz."