Koronavirüs ile mücadele kapsamında aşılama çalışmaları hızla devam ediyor.
Aşılama hızına bağlı olarak, vaka ve koronavirüse bağlı vefat sayılarında düşüş sürüyor.
Tüm bu çalışmalar devam ederken, dünyada kendini gösteren aşı karşıtlığının ülkemizde de mevcudiyetini bulmuş durumda.
Halk sağlığının korunması için zorunlu aşı uygulamasına geçilmesi konusunda tartışmalar sürmekte.
Aşı olmaktan sakınan vatandaşlara yönelik para cezası getirilmesi ya da belirli sosyalleşme kısıtlamalarının uygulanması da konuşulanlar arasında.
Zorunlu aşı uygulamasına yönelik açıklama yapan Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen, aşı karşıtlarına gelebilecek cezalar hakkında bilgi verdi.
'ZORUNLU HALE GETİRMEK YASAL DÜZENLEMEYE GÖRE BİZCE MÜMKÜN'
Aşı karşıtlarına uygulanacak para cezasının anayasaya göre uygun olduğunu belirten Prof. Dr. Ersan Şen, açıklamalarında şu sözleri kaydetti:
'Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun 72'nci maddesinde böyle bir düzenleme var.
Düzenleme net bir şekilde zorunlu aşının mümkün olabileceğini söylüyor.
Bu eski bir kanun 1930 yılının kanunu. Ancak 64'üncü maddesinin affıyla bu tür tehlikeli salgın hastalık dediğimiz hastalıklara tatbiki mümkün gözüküyor. Ancak Sağlık Bakanlığı'nın veya Sayın Cumhurbaşkanının adım atması gerekir. Bunun yaptırımı para cezası. Aşıyı tatbik etmeyi zorunlu hale getirmek yasal düzenlemeye göre bizce mümkün.
ZORUNLU AŞININ GEREĞİNİ YERİNE GETİRMEZSENİZ.
Zorunlu aşının gereğini yerine getirmezseniz alınacak iki yöntem var: biri para cezası tatbiki. Bir diğeri de bazı tedbirlerin, yasakların tatbiki. Sağlık Bakanlığının, Cumhurbaşkanının, İl Umumi Hıfzıssıhha ve İlçe Umimi Hıfzıssıhha Meclisi dediğimiz, meclislerin kurulların kararları ile uygulamaya koyulabilir.
'İŞ CİDDİ BOYUTA GELİRSE DEVLETİN ATMAK ZORUNDA OLDUĞU ADIMLAR VARDIR'
Türkiye Cumhuriyeti'nde yeterli aşı bulunamadığından uzun süre böyle bir yöntem zaten düşünülmedi.
Şu anda da tatbik edilen yöntem teşvik etme, özendirme, kamu spotlarıyla, yetkili makamlar vasıtasıyla özendirme şeklinde gidiyor. Ancak iş ciddi boyuta gelirse, devletin atmak zorunda olduğu adımlar vardır. Anayasa buna izin veriyor.
Ya Meclis eli ile yeni bir düzenlemeye gidilecek veya 1930 yılının Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun bazı maddelerinde yetkiler tanınmış Sağlık Bakanlığına.