Saadet Partisi, Altılı Masa’nın altıncı ve son toplantısı için mesaj yüklü bir hazırlık yaptı.
Örneğin, liderlerin mönüsündeki güveç ve söğüş ‘Ata’ tohumundan elde edilen sebzelerle hazırlandı.
Liderlerin oturduğu salona Atatürk’ün Türkiye Büyük Millet Meclisi açılışında din adamları ve milletvekilleriyle dua ederken çekilen meşhur fotoğrafı asıldı.
Hasar raporu
Saadet’teki inceliğin arkasında Temel Karamollaoğlu’nun “Altılı Masa’nın eskiden olduğu gibi büyük bir önemi kalmadı” şeklindeki açıklamasını unutturma çabası vardı.
Gerçek şu ki Karamollaoğlu’nun sözleri Altılı Masa’da rahatsızlığa neden olmuştu. Fakat Karamollaoğlu, ertesi gün düzeltme yaptığı için rahatsızlık dışarıya yansıtılmamıştı.
Dünkü Altılı Masa toplantısında ilk önce bu kriz ele alındı.
DEVA lideri Ali Babacan ve Gelecek lideri Ahmet Davutoğlu’nun çatlak izlenimi uyandıran söyleşileri konuşuldu.
Liderler, “Açıklamalarımız Altılı Masa’ya zarar vermemeli” diye görüş birliğine vardı. Hatta Saadet’in gayreti üzerine ortak açıklamada Altılı Masa’ya ilişkin övücü cümlelere yer verildi.
Liderler Anadolu’dan mutlu dönüyor
Altılı Masa’nın birinci tur görüşmeleri tamamlanırken, altı liderin hangi aralıklarla toplanacağı da netlik kazandı.
İkinci turun ilk toplantısı 2 Ekim’de CHP’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilecek. Birinci turdaki sıralamaya göre birer aylık periyotlarla görüşmeler sürdürülecek.
Neden mi bu kadar uzun süre ara verildi?
Çünkü Kılıçdaroğlu, Anadolu’daki parti grup toplantılarından, Akşener il ve ilçe gezilerinden, Babacan ise sonuncusunu Yozgat’ta gerçekleştirdiği mitinglerinden çok memnun kaldı. Liderler sahayı terk etmek istemiyor.
Kurmaylardan basınç var
Öte taraftan, Altılı Masa’da artık somut kararlar alınması için yakın kurmayları liderlere basınç uyguluyor. Kurmaylar Altılı Masa’nın ittifaka dönüşüp dönüşmeyeceğinin netleştirilmesini istiyor. Kaynaklarım, 2 Ekim’deki toplantıya kadar Anayasal ve Yasal Reformlar Komisyonu’nun raporunu tamamlayacağını ve yol haritasına geçileceğini düşünüyor.
İttifak belirsizliği
Ortak açıklamada, Altılı Masa’nın geleceğine ilişkin karar beyan edilmedi.
İki cümlede dolaylı ifadeler yer aldı.
İlki şöyle:
“Ortak sorunlarımız karşısında ortak sorumluluklarımızın ağırlığını hepimiz omuzlarımızda hissediyor ve işbirliği kararlılığımızı da bu sorumluluk bilinciyle sürdürüyoruz.”
İkincisi ise şu şekilde:
”Bugünden itibaren seçim öncesi, seçim dönemi, seçim günü ve seçim sonrası olmak üzere önümüzdeki tüm süreçlerde istişareye önem veren anlayışımızla birlikte yol yürümeye devam etme kararlılığında olduğumuzun altını çizmek isteriz.”
İttifak için tercih edilen ifadeler ne denli belirsiz ise ortak cumhurbaşkanı adayı için bir o kadar net tavır gösteriliyor. Açıklamada, “Ortak cumhurbaşkanı adayımız hem Türkiye Cumhuriyeti’nin 13. Cumhurbaşkanı hem de sadece bu masa etrafında bir araya gelen siyasi partilere oy verenlerin değil, ‘Herkesin Cumhurbaşkanı’ olacaktır” deniyor.
Hiç değilse Altılı Masa, cumhurbaşkanı adayı çıkarmakta uzlaşıyor.
Erdoğan’dan hamle üstüne hamle
Gel gör ki zaman daralıyor.
Kılıçdaroğlu, Akşener ve Babacan’ın erken seçim tahmini ve beklentisini dillendirdikleri biliniyor. Baskın seçim yapılırsa Altılı Masa, hazırlıksız yakalanabilir.
Bu arada Erdoğan, Ukrayna’dan Suriye’ye, Alevi sorununun çözümünden asgari ücretin arttırılmasına varıncaya dek birden çok kalemde hamle üstüne hamle yapıyor. Doğrusunu söylemek gerekirse, 2018’deki genel seçimde aldığı yüzde 42’lik oyu şimdilerde yüzde 30’lara gerileyen ve her dört seçmeninden birini kaybeden AK Parti derleniyor, toparlanıyor. İç Anadolu ve Karadeniz’deki tabanını koruyor. Gardlarının düşmüş olması ya da sokak röportajlarındaki alttan alışları, Cumhur İttifakı’ndan vazgeçtikleri anlamına gelmesin.
Altılı Masa ise git gide liderlerin altın gününe dönüşüyor. İlk toplantının yapıldığı 28 Şubat’tan beri yaklaşık altı ay geçtiği halde Altılı Masa’nın ittifaka verilip evrilmeyeceği ve cumhurbaşkanı adayının kim olacağı belirsizliğini koruyor. 2 Ekim’e kadar bir adım atılmayacağı anlaşılıyor.
Anadolu’daki gezi ve mitingler Altılı Masa’daki partiler arasında doğal bir rekabet yaratıyor ve kaçınılmaz şekilde gerilime dönüşüyor. Özellikle küskün AK Partililere yönelen DEVA-Gelecek ve DEVA-İyi Parti arasındaki gerilim şimdilik kapı arkasında konuşuluyor. Ancak süreç uzadıkça görünür hale gelebilir ve çatlak büyüyebilir. Belirsizlik giderilmezse ortak cumhurbaşkanı adayı çıkarmak bile mümkün olmayabilir.
İsmail Saymaz - halktv.com.tr