2014 yılı, hem lisans hem önlisans hem de lise mezunları için KPSS'nin ayrı ayrı yapıldığı bir yıldı.
Ancak uyarılara rağmen, bazı üst öğrenim mezunları, iş alanı kısıtlı olduğu için üst öğrenim mezunu olduğunu gizleyip alt öğrenimden sınava girdi. Örneğin mezun olduğu 4 yıllık bölümünün iş alanı kısıtlı olduğu için, lise mezunu olarak sınava girenler oldu.
Yargının bu konudaki kararları istikrarlıdır. Tüm yargı kararlarında, alt öğrenimden sınava girilemeyeceği belirtilmektedir.
Son olarak da Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, yeni tarihli bir kararında, alt öğrenimden sınava giren adayın atamasının iptal edilmesini hukuka uygun bulmuştur.
İŞTE MAHKEME KARARI
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU KARARLARI
T.C.
DANIŞTAY İdari Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2010/1399 Karar No : 2013/1090
Anahtar Kelimeler: Eşitler Arası Yarışma İlkesi,
Kamu Personeli Seçme Sınavı,
Ortaöğretim Mezuniyet Düzeyi
Özeti: Devlet memuru olmayı isteyen adayların, bilgi ölçme suretiyle puan esasına göre sıralanmasına yönelik bir yarışma sınavı olan KPSS'nin evrensel bir norm olan "eşitler arası yarışma" ilkesi gereği, hukuksal durum itibarıyla denk durumda olanların kendi aralarında yarışmalarının sağlanması amacıyla, ortaöğretim (lise ve dengi), önlisans (iki yıllık meslek yüksekokulları) ve lisans (dört ve daha fazla süreli yükseköğrenim) olmak üzere üç düzeyde yapıldığı; 2004 yılı KPSS Kılavuzunda yer alan, adayların mezun durumunda bulundukları eğitim düzeyinin alt düzeyinden sınava girmelerini engelleyen hükmün, eşitler arası yarışma ilkesinin hayata geçirilmesi amacıyla düzenlendiği ve adayların bu hususa uymayarak sınava girmeleri halinde, sınav sonucu ile elde ettikleri haklarından yararlandırılmamalarında hukuka aykırılık bulunmadığı hakkında.
Temyiz Eden (Davalı): Adalet Bakanlığı Karşı Taraf (Davacı) :...
Vekili : Av....
İstemin Özeti: Kastamonu İdare Mahkemesi'nin 10/03/2010 günlü, E:2010/98, K:2010/107 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması, davalı tarafından istenilmektedir.
İdari Dava Daireleri Kurulu
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi: Burçin Güngör
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Daire kararında yer alan gerekçe doğrultusunda bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dava; Kastamonu Adliyesine açıktan ve aday zabıt katibi olarak ataması yapılan davacının, atamasının iptaline ilişkin 16/01/2008 günlü işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Kastamonu İdare Mahkemesi'nin 17/07/2008 günlü, E:2008/124, K:2008/453 sayılı kararıyla; 2004 yılı Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) Kılavuzunda, sınav tarihinden önce mezun olmuş olanların bir alt öğrenim düzeyinden sınava girmeleri halinde bu sınavın sonucuna göre atamalarının yapılmasının mümkün olmadığı belirtilmekte ise de, Adalet Bakanlığı Memur Sınav-Atama ve Nakil Yönetmeliği'nin 9. maddesine göre, davacının bu sınav sonucuna göre ataması yapılan personel konumunda değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, davacının, KPSS sonucu aldığı puana göre değil, Kastamonu Adalet Komisyonu tarafından yapılan uygulama ve sözlü sınavlarından aldığı puan ortalamasının diğer adayların puan ortalamasından yüksek olması sonucunda başarılı sayılarak atamasının yapıldığı; davalı idare tarafından, sınav tarihinden önce mezun olmuş adayların bir alt öğrenim düzeyinden sınava girmeleri halinde, bu sınavın sonucuna göre atamalarının yapılmasının mümkün olmadığı belirtilmiş ve bu husus ÖSYM tarafından yapılan ilanla duyurulmuş ise de, böyle bir düzenlemenin, kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında yer alması gerektiği, 657 sayılı Kanun'un 48/B maddesiyle idareye tanınmış olan özel şartları belirleme yetkisinin, normlar hiyerarşisinde yer alan bir düzenleme ile yani kanun, tüzük, yönetmelik gibi bir norm ile verilmesi gerekirken, KPSS Kılavuzunun ilanı suretiyle verilmesine hukuken olanak bulunmadığı; davacının sınava girdiği tarihte 657 sayılı Kanun'un 48. maddesinde öngörülen ve sınav duyurusunda belirtilen lise veya dengi okul mezun olma şartını taşıdığının ihtilafsız olduğu, davacının, fakülte mezunu olduğu halde sınav formunda tahsil durumunu lise mezunu olarak bildirmiş olmasının da, 657 sayılı Kanun'un 98. maddesinde düzenlenen memurluğun sona ermesine ilişkin sebeplerden hiçbirisine girmediğinden, davacının görevine son verilmesine neden teşkil etmeyeceği, bu nedenle dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı; öte yandan davacının Adalet Bakanlığı Memur Sınav Atama ve Nakil Yönetmeliği'ndeki şartları taşıdığı anlaşılarak atamasının yapıldığı ve 18 ay gibi bir süre çalıştığı, bu sürede herhangi bir başarısızlığının ileri sürülmediği, makul bir istikrar süresi içerisinde görev yaptıktan sonra atamasının iptaline ilişkin işlemde idari istikrar prensibine de uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Anılan karar, davalı idare tarafından temyiz edilmesi üzerine, karar düzeltme aşamasında, Danıştay Onikinci Dairesi'nin 21/12/2009 günlü, E:2009/2360, K:2009/7267 sayılı kararıyla; davacının, dört yıllık fakülte mezunu olmasına rağmen bunu gizleyerek KPSS'ye bir alt öğrenim düzeyinden girdiğinin ve farklı mezuniyet düzeyleri için farklı puan türünün öngörülmüş olmasına rağmen, bu puan türünü kullanarak zabıt katipliğine başvuru yaptığının açık olduğu; bu durumda, gerek Adalet Bakanlığı tarafından yapılan ilanda her öğrenim düzeyi için ayrı bir sınav puan türünün öngörülmüş olması, gerekse 2004 yılı KPSS Kılavuzunda bir alt öğrenim düzeyinden sınava girenlerin bu sınavın sonuçlarına göre atamalarının yapılamayacağının belirtilmiş olması dikkate alındığında, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; ayrıca davacı, KPSS'den aldığı puana göre değil Kastamonu Adalet Komisyonu Başkanlığı tarafından yapılan uygulama ve sözlü sınavlarından aldığı puan ortalamasının diğer adayların puan ortalamasından yüksek olması sonucunda başarılı sayılarak atamasının yapıldığını ileri sürmekte ise de, KPSS sonuç belgesi olmadan zabıt katipliğine başvurmasının mümkün olmaması karşısında, bu iddiaya itibar edilmediği gerekçesiyle bozulmuş ise de, İdare Mahkemesi, bozma kararına uymayarak dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararında ısrar etmiştir.
Davalı idare, Kastamonu İdare Mahkemesi'nin 10/03/2010 günlü, E:2010/98, K:2010/107 sayılı ısrar kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürmekte ve temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98. maddesinin (b) bendinde; memurluğun sona ereceği haller arasında, "memurluğa alınma şartlarından her hangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurluğu sırasında bu şartlardan herhangi birini kaybetmesi" haline yer verilmiştir.
Aynı Kanun'un 48. maddesinin (A) ve (B) fıkralarında, Devlet memurluğuna atanmanın genel ve özel koşulları sayılmış olup, "özel şartlar" başlıklı (B) fıkrasının 2. bendinde, "kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak" koşuluna yer verilmiştir.
Adalet Bakanlığı Memur Sınav-Atama ve Nakil Yönetmeliği'nin "Özel şartlar" başlıklı 6. maddesinde; zabıt katibi kadrosuna atanabilmek için, a) Fakülte veya yüksekokulların bilgisayar bölümü, adalet yüksekokulu, meslek yüksekokullarının adalet bölümü, adalet meslek lisesi veya diğer lise ve dengi okulların ticaret veya bilgisayar bölümlerinden mezun olmak,
b) En az lise veya dengi okul mezunu olup, başvuru tarihinde Milli Eğitim Bakanlığınca onaylı veya kamu kurumu ve kuruluşlarınca düzenlenen kurslar sonucu verilen daktilo ya da bilgisayar sertifikasına sahip bulunmak,
c) Meslek liselerinde okutulan daktilografi ders kitabından seçilip yazılı olarak verilen bir metinden daktilo veya bilgisayar ile üç dakikada yanlışsız en az doksan kelime yazmak, şartlarının aranacağı belirtilmiş; aynı Yönetmeliğin "2802 Sayılı Kanun'un 114'üncü Maddesi Kapsamındaki Personelin ilk Defa Atanmalarını düzenleyen üçüncü bölümündeki, "Genel esaslar" başlıklı 9. maddesinde ise, bu kadrolara ilk defa atanacakların merkezi sınava girip en az yetmiş puan alanlar arasından, adalet komisyonlarınca hukuk fakültesi ve adalet meslek yüksekokulu mezunlarına öncelik tanınmak kaydıyla sözlü veya gerektiğinde uygulamalı ve sözlü sınav sonucuna göre seçilecekleri hükmüne yer verilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 50. maddesinde; Devlet kamu hizmet ve görevlerine Devlet memuru olarak atanacakların açılacak Devlet memurluğu sınavlarına girmeleri ve sınavları kazanmalarının şart olduğu, sınavların yapılmasına dair usul ve esaslar ile sınava tabi tutulmadan girilecek hizmet ve görevlerin ve bunların tabi olacağı esasların Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak bir genel yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiş olup, bu hüküm uyarınca 03/05/2002 günlü, 24744 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konulan Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik'in 6. maddesinde; KPSS'nin usul ve esasları, içeriği, ..., puan türleri ve hesaplama yöntemi, başvuru yapacakların öğrenim düzeyi, ..., sınavdan elde edilecek puan türlerinin yerleştirmede ve giriş sınavına çağrıda kullanılmasına ... ilişkin esasların Devlet Personel Başkanlığı ve ÖSYM tarafından müştereken belirleneceği ve bu usul ve esaslara uygun olarak bir KPSS Kılavuzu ve Başvuru Belgesi hazırlanacağı belirtilmiştir.
2004 Yılı KPSS Kılavuzunun "2.1. Başvurma koşulları" başlıklı maddesinin son cümlesinde; sınav tarihinden önce mezun olmuş adayların, bir alt öğrenim düzeyinde sınava girmeleri halinde, bu sınavın sonuçlarına göre atamalarının yapılmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, 31/01/1996 tarihinde lise öğrenimini ve 08/09/2003 tarihinde de Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi lisans öğrenimini bitirdiği; 10-11/07/2004 tarihlerinde yapılan KPSS'ye ortaöğretim mezunu olarak girdiği ve 71.767 puan aldığı; bu KPSS sonuç belgesiyle ve en son bitirdiği okul olarak bitirdiği liseyi göstererek doldurduğu başvuru formuyla zabıt katipliği için başvuruda bulunduğu, sözlü ve uygulamalı sınavı geçtiğinden Kastamonu Adliyesine açıktan ve aday zabıt katibi olarak atanmasının 23/06/2006 tarihinde Adalet Komisyonu tarafından uygun görüldüğü ve Bakanlıkça 18/07/2006 tarihinde onaylandığı; ancak asalet tasdiki işlemleri sırasında, KPSS'ye girdiği tarihte 4 yıllık fakülte mezunu olmasına rağmen bu durumunu gizleyerek sınava ortaöğretim mezunu olarak girdiğinden bahisle ve 2004 KPSS Kılavuzunda yer alan, sınav tarihinden önce mezun olmuş adayların, bir alt öğrenim düzeyinde sınava girmeleri halinde, bu sınavın sonuçlarına göre atamalarının yapılmasının mümkün olmadığı hükmü uyarınca, 16/01/2008 günlü dava konusu işlemle atama onayının iptali üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Devlet memuru olmayı isteyen adayların, bilgi ölçme suretiyle puan esasına göre sıralanmasına yönelik bir yarışma sınavı olan KPSS, evrensel bir norm olan "eşitler arası yarışma" ilkesi gereği, hukuksal durum itibarıyla denk durumda olanların kendi aralarında yarışmalarının, dolayısıyla aynı öğrenim düzeyindeki adayların birbirleriyle yarışmalarının sağlanması amacıyla, ortaöğretim (lise ve dengi), önlisans (iki yıllık meslek yüksekokulları) ve lisans (dört ve daha fazla süreli yükseköğrenim) olmak üzere üç düzeyde yapılmaktadır.
Yukarıda değinilen Kılavuzda yer verilen, adayların mezun durumunda bulundukları eğitim düzeyinin alt düzeyinden sınava girmelerini engelleyen hükmün de eşitler arası yarışma ilkesinin, bir başka ifadeyle aynı öğrenim düzeyindekiler arasında fırsat eşitliğinin hayata geçirilmesi amacıyla düzenlendiği anlaşılmakta olup, adayların bu hususa uymayarak sınava girmeleri halinde sınav sonucu ile elde ettikleri haklarından yararlandırılmamaları hakkaniyet gereğidir.
Nitekim davalı idarenin zabıt katipliği sınavı ilanında da, bu sınava başvurabilmek için öncelikle idarece öğrenim düzeylerine göre belirlenmiş ilgili KPSS puan türünde yeterli puanı almış olmak gerektiği belirtilmiştir.
Olayda; davacının 4 yıllık fakülte mezunu olmasına rağmen bunu gizleyerek KPSS'ye alt öğrenim düzeyinden (ortaöğretim) girdiği ve sınav ilanında lisans ve ortaöğretim mezuniyet düzeyleri için farklı KPSS puan türlerinde farklı puanlar alınmış olması gerektiği öngörülmüş olmasına rağmen, ortaöğretim mezunu olarak aldığı puan türünü kullanarak zabıt katipliğine başvuru yaptığı açıktır.
Bu durumda, Daire kararında da belirtildiği üzere, gerek 2004 yılı KPSS Kılavuzunda alt öğrenim düzeyinden sınava girenlerin bu sınavın sonuçlarına göre atamalarının yapılamayacağının belirtilmesi, gerekse Adalet Bakanlığı'nın sınav ilanında her öğrenim düzeyi için ayrı bir KPSS puan türü öngörülmüş olmasına rağmen davacının KPSS'ye doğru öğrenim düzeyinden girmemesi karşısında, doğru öğrenim düzeyinden girmediği bu KPSS sonuç belgesiyle başvuruda bulunması sonucu yapılan atamasının iptal edilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan, davacı tarafından, doğrudan bu sınava dayalı olarak atama yapılmadığı, bu sınavdan asgari bir puan alanların idarece yapılan sınavı kazanmalarıyla atama yapıldığı iddia edilmiş ise de, bu iddiada belirtildiği üzere, adayların KPSS puanının tespiti için yapılan değerlendirme ile zabıt katipliğine atanma koşullarına sahip olup olmadıkları yönünden idarenin yapacağı değerlendirme farklı olmakla birlikte, KPSS sonuç belgesi olmadan zabıt katipliğine başvurulması mümkün olmadığından, bu iddiaya itibar edilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davalının temyiz isteminin kabulüne, Kastamonu İdare Mahkemesi'nin 10/03/2010 günlü, E:2010/98, K:2010/107 sayılı ısrar kararının bozulmasına, dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/03/2013 gününde, oybirliği ile karar verildi.