7. Dönem Toplu Sözleşme Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda gerçekleştirilen toplantı ile başladı.
Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın:
"Karar alıcılar; alınan kararların sonucunun ülkenin tamamına etki edeceğini bilerek hareket etmeli, empati kurarak çözüm üretmeye gayret göstermelidir.Emeğin Değerinden Tasarruf Olmaz Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın "Kamu İşvereninden beklentimiz; olmazlara gerekçe üretmek yerine adaletin teminine vesile olunmasıdır. Emekçinin alın terinden artırdıklarımızla bütçe büyümez." dedi.
Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın'ın açıklaması şu şekilde:
Sayın Bakan,
Kamu Görevlileri Sendikaları Heyetimizin ve Kamu İşveren Heyetinin değerli üyeleri, Konfederasyonların, Sendikalarımızın, Bakanlıkların ve Kurumların değerli temsilcileri, Yazılı ve Görsel medyamızın kıymetli basın emekçileri, 4 milyondan fazla kamu görevlisini, 2 milyonu aşkın kamu görevlisi emeklisini, aileleriyle birlikte 25 Milyon vatandaşımızı etkileyecek 7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerine Bismillah diyoruz.
Kamu Görevlileri Sendikaları Heyet Başkanı olarak; şahsım, konfederasyonum ve kamu görevlileri adına herkesi saygıyla ve muhabbetle selamlıyorum.
Toplu pazarlık görüşmelerinin süreci ve sonucuyla; ülkemize, milletimize, kamu görevlilerine ve üyelerimize hayırlar getirmesini ve bereketli bir sonuçla tamamlanmasını temenni ediyorum.
Konuşmama başlamadan önce; Asrın Felaketini yaşadığımız 6 Şubat depremlerinde ve diğer doğal afetlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza ve kamu görevlilerimize bir kez daha Allahtan rahmet diliyorum.
Ülkemizin her bir bölgesinde tek yürek olarak yaşadığımız zorlu süreci milletimizin feraseti, kardeşliği ve dayanışmasıyla en kısa sürede atlatacağımıza yürekten inanıyor; bu süreçte gece/gündüz demeden emek sarf eden, milletimize hizmet aşkıyla bölgeye koşan bütün kamu görevlilerimize yürekten teşekkür ediyorum.
Rabbim böylesi bir acıyı bir daha yaşatmasın, ülkemizi ve milletimizi her türlü afetten ve kazadan korusun.
SAYIN BAKAN, DEĞERLİ HAZİRUN,
Bugün kamu görevlilerinin mali, sosyal ve özlük haklarına ve çalışma şartlarına yönelik 2024-2025 yıllarında uygulanacak toplu sözleşmenin görüşmelerine başlıyoruz.
Tekliflerimize yönelik genel çerçeveyi aktarmadan önce ekonomik verileri, mali imkanları, kamu bütçesini ve toplu sözleşme masasına hangi koşullarda oturduğumuzu aktarmanın doğru olacağı düşüncesindeyim.
Pandeminin ardından yaşanan küresel ekonomik kriz ve bölgesel savaşın etkisiyle; ekonomiye dair politikalar değişmiş ve bu değişimden en çok sabit gelirliler etkilenmiştir. Gelir eşitsizliğinin arttığı,Orta ve alt gelirin gruplarının yaklaştığı, sermayenin gelirinin katlanarak büyüdüğü, tasarruf politikalarının ve dolaylı-doğrudan vergilerin sabit gelirliler üzerine yüklendiği, az alandan çok, çok alandan az vergi sisteminin reel alım gücünü düşürdüğü, bir dönemi yaşıyoruz.
Kira artışları başta olmak üzere, market sepetine yansıyan enflasyon, emtia fiyatlarında yaşanan yükseliş; maaş ve ücretlerin büyük bir bölümünü kapsamakta ve geçim derdini büyütmektedir.
Hal böyleyken,Kamu görevlileri ve sabit gelirlilerin 6 ayda bir gerçekleştirilen ücret artışıyla
ayakta durmasına göz yummak Türkiye'nin büyüklüğüne ve gücüne yakışmamaktadır.
Diğer taraftan;
Kişi Başına Milli Gelir;
2013 yılında en yüksek 12.615$ seviyelerinde iken bugün 10.800$ civarına gerilemiş durumdadır ve bu rakamın genel itibariyle tekabül ettiği emek kesimi sayısı ise yok denecek kadar azdır.
Orta Vadeli Programda enflasyon; 2023 için %24,9 ve 2024 için %13,8 öngörülürken, TCMB'nin son verilerine göre 2023 için %58 ve 2024 için %33 olarak yukarı yönlü güncellenmiştir.
Her dönem buna benzer saplamalar gerçekleşmektedir.
2021 Ağustos ayında; 8,30? seviyelerinde olan dolar kuru %225 artışla bugün 27? seviyelerine; 490? seviyelerinde olan gram altın %250 artışla 1.700? seviyelerine yükselmiştir.
Son 1 aylık süreçte; akaryakıta %40'ın üzerinde gelen zammın piyasaya yansıyacağı ve taşıma maliyetinin enflasyonu güçlü bir şekilde tetikleyeceği unutulmamalıdır.
MTV, KDV, ÖTV gibi vergilerde yaşanan artışlar masanın sorumluluklarını artırmıştır.
Temmuz ayında yapılan düzenlemeyle, düşük yüzdelik yüksek seyyanen artış, ücret dengesini bozduğu gibi ek ders, nöbet ücreti ve diğer katsayılara bağlı olarak ödenen kalemleri de olumsuz etkilemiştir. Bu "bilgelik kılavuzunun" maliyeti giderilmelidir.
Her bir ferdi ilgilendiren zorunlu harcamalar sepetinin, enflasyon artışının çok daha üstünde olduğu gerçeği ıskalanmamalıdır.
Bununla birlikte, Temmuz ayı enflasyon rakamının; en yüksek aylık enflasyon oranı olarak
karşımıza çıkacağına kesin gözle bakılmaktadır.
2 gün sonra açıklanacak Temmuz ayı enflasyon rakamları sadece emekçilerin değil
kamu işverenin de gündemi olmalıdır.
Kısaca özetlemek gerekirse; kamu hizmeti kalitesinde yaşanan artış ve verimliliğe binaen
maliyet minimizasyonu ile kamu görevlilerine aktarılan payın azaldığı, katılımcı Demokrasinin düştüğü, öngörülebilirliğin zorlaştığı bir süreç içerisinde Toplu Sözleşme masasına oturmaktayız.
Tamda bu noktada Toplu Sözleşme masası; eksikliklerin ve eşitsizliklerin giderilmesi,
emeğin hakkının verilmesi için en etkili mekanizmadır.
Sosyal tarafları devre dışı bırakarak, Toplu sözleşme masası dışında yapılan ara düzenlemeler; kamudaki ücret dengesini baypas etmiştir.
Bu eşitsizliklerin ve çarpık uygulamaların telafisi; 7. Dönem Toplu Sözleşme masasında giderilmelidir.
DEĞERLİ HAZİRUN, 7. Dönem Toplu pazarlık sürecine; Memur-Sen ve hizmet kollarında yetkili 11 sendikamızla; başta üyelerimiz olmak üzere kamu görevlilerimizin çözüm bekleyen sorunlarına sonuç üretmesi, adil paylaşıma imkan tanıması ve ekonomik krizin izlerinin silinmesine fırsat tanıması yönüyle önem veriyoruz.
Kamu Görevlileri Sendikaları Heyet Başkanı olarak; Masanın tüm öznelerinin
sorunları çözmeye yönelik gayret sarf edeceğine, "olurunu" değil "olması gerekeni"
hayata geçireceğine;gelir dağılımında adaleti tesis edecek, insani kalkınmayı destekleyecek,
refah düzeyini yükseltecek, emeği yüceltecek ve masadan beklenen sorumlulukları yerine getirecek şekilde tavır alacağına inanıyorum.
Kamu görevlilerimiz de; Kamu İşveren tarafının sorunları görme, tepkilere hak verme,
tekliflere evet deme hedefiyle uyumlu cümle kurmasını ve hareket etmesini bekliyor.
Masanın emek tarafları olarak; farklı oranlar, konular ve teklifler verilse de derdimiz aynı, sancımız aynı.
Niyetimiz; makul teklifleri sosyal diyalog zemininde aktararak, insana, emeğe ve ekmeğe dair hükümleri hayata geçirmek, amacımız ise; rakamsal büyüklüğün değil alım gücü büyüklüğünün sağlanmasına, sosyal devlet ilkesinin hayat bulmasına ve toplumsal maliyetin önlenmesine vesile olmaktır.
Bu masanın etrafındakiler bir hususu akılından çıkarmamalıdır: Parasal maliyet tarihin her bir döneminde er ya da geç telafi edilmiştir.
Fakat parasal maliyeti gerekçe göstererek toplumsal maliyet üretmeyi göze almak, ne rasyonel ne de insancıl bir politikadır.
Bu masanın almış olduğu her bir karar ve sonucun insanı etkileyeceği unutulmamalıdır.
Devletimiz ve medeniyetimiz; insana ve emeğe dair her süreçte hakkaniyetli ve adaletli olmayı görev edinmiştir.
"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" fikrini fiili uygulama zeminine dönüştürecek karar alıcılar;
alınan kararların sonucunun ülkenin tamamına etki edeceğini bilerek hareket etmeli,
empati kurarak çözüm üretmeye gayret göstermelidir.
Tam da bu noktada, Kamu İşveren tarafından beklentimiz: Birincisi; Olmazlara gerekçe üretmek yerine adaletin teminine vesile olunması.
İkincisi: Kalemi; maliyet rakamlarını yazmak yerine kazanımların sayısını artırmak için kullanılması yönündedir.
DEĞERLİ HAZİRUN
Türkiye'nin zenginliğini, her bir ferdine hakkaniyetli bir şekilde dağıtmak istiyorsak şu hususa dikkat etmeliyiz: Emeğin değerinden tasarruf olmaz, Emekçinin alın terinden artırdıklarımızla bütçe büyümez.
Tutmayan hesapların maliyetini kamu görevlilerinin sırtına yüklemek Türkiye'nin vizyonuyla da misyonuyla da uyuşmaz.
Günün sonunda "Memur-Sen haklıydı" gerçeğini bir kez daha tekrarlamamak için
işi doğru tamamlamak ve eksiksiz uygulamak gerekiyor.
Bu noktada; tutmayan hedeflerin, gerçekleşmeyen beklentilerin ve gerçeği yansıtmayan tahminlerin yerine hepimiz; menzili doğru belirlemek için doğru rakamları, gerçek oranları ve
cüzdanlarımıza yansıyan fiyatları dikkate almalıyız.
SAYIN BAKAN, KIYMETLİ HAZİRUN
Toplu sözleşmenin uzlaşmayla tamamlanması kadar, toplu sözleşme hükümlerinin etkisinin azaltılmaması da önemlidir.
Bu yüzden fiyat istikrarı yoksa istediğiniz kadar yüksek zam oranına imza atın, enflasyon süpürüp götürecektir.
Masanın dışında gelişen beklenmedik durumların faturası kamu görevlilerine kesilmemelidir.
Memur-Sen olarak, bütün istişari süreçleri sonuna kadar işleterek, üyelerimizin, temsilcilerimizin, yöneticilerimizin ve genel merkezimizin görüşlerini alarak bu dönem daha önceki süreçlerden farklı bir yüzdelik zam teklifinde bulunduk.
Teklifimizin gerekçesi daha önce ifade etmiş olduğum verilerin ve 2024 yılına ilişkin beklentilerin temelinde yatmaktadır.
İşte bu sebeple, Kayıpları en aza indirmek için; 2024 yılında maaş/ücret artışlarının
3'er aylık dönemlerle yansıtılmasını teklif ettik.
Bu teklifimizin haklılığı ve makuliyeti kamu görevlilerimiz tarafından görülmüş ve
takdir edilmiştir.
DEĞERLİ HAZİRUN
Toplu Sözleşme tekliflerimize ilişkin kısa başlıkları ifade etmeden önce; 4688 sayılı Kanunun
Eksikliklerine ve kısıtlamalarına ilişkin birkaç cümle kurulması gerektiğini düşünüyorum.
Bugüne kadar 6 defa gerçekleştirdiğimiz toplu sözleşmeler gerek emek tarafına gerekse de işveren tarafına birçok tecrübe kazandırmıştır.
Bugün itibariyle; 1 ay gibi kısa ve dar bir süre zarfında 25 milyon ailenin bütçesini,
85 milyon vatandaşın her birini etkileyecek olan toplu pazarlıkta; Genel hükümler bakımından
129 teklif hizmet kollarımızla birlikte toplamda 936 teklifimizi görüşeceğiz.
Bu kadar geniş bir kitleyi etkileyen, Türkiye'nin en büyük sosyal politika aracı olması yönüyle önemli olan bu sistemin;
yetkinin hakkına yaraşır, masanın taraflarına yakışır, emeğin hukukunu koruyan ve günün şartlarına uygun olacak şekilde güncellenmesi tercih değil elzem olmuştur.
Biz diyoruz ki; emeğin temsili güçlü olsun.emeğin sesi yüksek olsun.
Masa yasaya takılmasın.Hakem adil dağılsın.Alelacele kararlarla belirli gruplar memnun edilmesin. Ek Protokol yapılarak bütün herkes memnun olsun.
SAYIN BAKAN, sizden, kamu görevlileri sendikacılığı alanına ve toplu sözleşme masasına dair eksikliklerin, eşitsizliklerin ve adaletsizliklerin giderilmesini, örgütlenme özgürlüğünün artırılmasını, yasanın evrensel ilkelere uyumlu hale getirilmesini bekliyoruz.
Bu toplu sözleşmenin Hakem Kurulu'na gidilmeden, uzlaşma ile tamamlanacağına,
tekliflerimizin kabul göreceğine ve Türkiye Yüzyılının emeğin yüzyılı olacağına inanıyorum.
Görüşülen tekliflerin, uzlaşılan ve uzlaşılmayan maddelerin her bir hizmet kolu ve genel hükümlerin ayrı ayrı tutanak halinde tutulması, emek örgütü olarak bizlerin garanti belgesidir.
Bu konuda, Heyet temsilcilerinden oluşan bir ekibin kurulmasına yönelik olumlu adım bekliyoruz.
Bu ekip, öncelikle çalışma takvimini ortak belirlemek suretiyle, uzlaşılan veya uzlaşılamayan tekliflere ilişkin toplantı tutanağına yönelik hazırlık yapmalıdır.
Sözlerime son vermeden önce Kamu Görevlileri Sendikaları Heyet Başkanı olarak; sahadan masaya anlayışıyla hazırladığımız, her bir madde üzerinde uzunca tartışmalar ve istişareler gerçekleştirdiğimiz, 2024-2025 yıllarına ilişkin kamu görevlilerinin mali, sosyal, özlük hakkı ile çalışma şartlarına yönelik tekliflerimizi kısa başlıklar halinde ifade etmek istiyorum:
1- Öncelikle Verilen Söz ve Vaatler Gereği, 22.000 TL'den Kaynaklı Olarak En Düşük Devlet Memuruna Eksik Uygulanan 1.650 TL'nin Tazmini Sağlanmalıdır.22.000? düzenlemesinden kaynaklı 1.650?'lik kayıp resmi verilerle doğrulanmış, en düşük kamu görevlisi maaşı 20.352? olarak kayıtlara geçmiştir.
2-Kamu Görevlileri Enflasyonun Gölgesinde Kalmamalı, 2024 Yılı İçin 3'er Aylık Olmak Üzere ve İki Yıl İçin Toplamda %110 Zam Teklifi Kamu İşveren Heyeti Tarafından Da Kabul Görülmelidir.
Geçtiğimiz iki yıllık süreçteki enflasyon verilerini dikkate alarak kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerinin enflasyon karşısında gerilememesi için; 2024 yılı için 3'er aylık dönemler itibariyle;
Birinci üç ayda %25,
İkinci üç ayda %10,
Üçüncü üç ayda %15,
Dördüncü üç ayda %10 artış istiyoruz.
Büyük ve Güçlü Türkiye hedefi ve fiyat istikrarının sağlanacağına yönelik kanaatimizce
2025 yılı için ise 6'şar aylık dönemler itibariyle; Birinci altı ayda %15 ve
İkinci altı ayda %15 artış istiyoruz.
3-Türkiye Yüzyılına yakışır şekilde Büyüyen Türkiye'den payımızı istiyoruz.
2024 yılı için %10,
2025 yılı için %10, Refah Payı istiyoruz.
4- Enflasyon Tehdidi Son Bulmalı, Eşel Mobil Sistemi Uygulamaya Konmalıdır.
Sabit gelirlilerin enflasyon korkusu son bulmalı, enflasyon maaş artışını geçtiği aydan itibaren
en az 2 puan olacak şekilde maaş/ücretler artırılmalıdır.
5-Sendikal Örgütlülüğü Güçlü Kılan Toplu Sözleşme İkramiyesinde Artış Yapılmalıdır.
Toplu sözleşme ikramiyesinin kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerine artırımlı ödenmesini ve aylık olarak yansıtılmasını istiyoruz.
6-3600 Ek Gösterge Düzenlemesinden 1. Dereceye Gelmiş Tüm Kamu Görevlileri Yararlandırılmalıdır.
6. Dönem Toplu Sözleşme'de Yetkili Konfederasyon Memur-Sen olarak hüküm altına aldığımız ve Sayın Cumhurbaşkanımızın desteği ile büyük bölümü çözüme kavuşan 3600 ek gösterge düzenlemesinden 1. dereceye gelmiş tüm kamu görevlilerinin de yararlandırılmasını istiyoruz.
7- Sözleşmeliden Kadroya Geçişte Kapsam Dışında Kalen IHS Başta Olmak Üzere Kadroya Geçilmesini ve Sözleşmeliden Kadroya Geçen Personelin Eş Tayini Sağlanmalı,
8- Beklenmedik Ekonomik Gelişmeler Sabit Gelirlileri Etkilememeli, İmza Sahibi Yetkili Konfederasyonla Ek Protokol yapılmalıdır.
9-Emekli Kamu Görevlilerinin Durumu Görmezden Gelinmemeli, Kendi Kaderlerine Terk Edilmemeli.
Son düzenlemeyle emekli kamu görevlilerine yansıtılmayan 8.077 ? ilave seyyanen zammın ödenmesine yönelik düzenleme teklif ediyoruz.
Görev aylığı ve emekli aylığı arasındaki kopukluğun giderilmesini istiyoruz.
10- Yüksek Yaşam Maliyetleri ve Kira Fiyatları Göz Önünde Bulundurularak Aylık 7.650 ? Kira Yardımı Yapılmalı.
Kamu görevlileri maaşının %70'inden fazlasını kiraya vermemeli, gelir destekleyici gider azaltıcı adımlar atılmalı.
11-Yardımcı Hizmet Sınıfının Kaldırılarak Genel İdari Hizmetler Sınıfına Aktarılmalıdır.
Yardımcı Hizmetler Sınıfı kapsamındaki kamu görevlilerinin Genel İdari Hizmetler Sınıfına aktarılmasını ve bu hizmet sınıfının mevzuattan kaldırılmasını istiyoruz.
12- Deprem Bölgesindeki Kamu Görevlilerine Ödül Verilmesini ve Afet Tazminatlarının Süresinin 2025 Yılı Sonuna Kadar Uzatılmasını İstiyoruz.
13-Doğum, Ölüm Ödenekleri Artırılmalı, Söz Verilen Evlenme Yardımı hayata geçirilmelidir.
1 Ocak 2024'den geçerli olmak üzere;
a) Doğum yardımının 5.100 TL'ye,
b) Ölüm Yardımının 19.380 TL'ye,
c) Evlenme Yardımının 24.200 TL'ye yükseltilmesini istiyoruz.
14-Görevde Yükselme Ve Unvan Değişikliği Sınavları Periyodik Olarak Yapılmalıdır.
Kamuda kariyer ve liyakat sistemine katkı sunacak görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının periyodik olarak gerçekleştirilmesini, KPDK kararının hayat bulmasını istiyoruz.
15-4688 sayılı Kanun ILO Normlarına, Evrensel İlkelere ve Sendikal Özgürlüklere Uygun Hale Gelmelidir. Kamu görevlileri ve kamu görevlileri sendikaları ile konfederasyonlarının evrensel ilkelere ve uluslararası sözleşmelere uygun şekilde sendikal hakları kullanmasını temin amacıyla 4688 sayılı Kanun'da gerekli değişikliklerin ivedilikle yapılmasını,
örgütlenme hakkına ilişkin sınırlamaların kaldırılmasını, sendikal özgürlüğü yok sayan yasaklardan ve eksikliklerden kurtarılmasını istiyoruz.
16-Kamu personel sisteminde bozulan ücret skalası unvan, kariyer ve liyakat esas alınarak düzeltilmeli, mühendis, şube müdürü, müdür, müdür yardımcısı, şef gibi birçok unvandaki kamu personelinin mali hakları iyileştirilmeli diyoruz.
17- Maaşlar Vergiyle Azaltılmamalı, Gelir Vergisinde Oran %15'te Sabitlenmelidir.
Kamu görevlilerine maaş ve gelir kaybı yaşatan gelir vergisindeki matrah-oran sorununun çözülmesi için kamu görevlilerinin Gelir Vergisi %15 oranında sabitlenmesini istiyoruz.
18- Bayramda İkramiyeler Arasında Ayrım Olmamalı, Kamu Görevlilerine de Bayram İkramiyesi verilmelidir. Bunun için ramazan ve kurban bayramlarında ayrı ayrı 4.850 ? dini bayram ikramiyesi ödenmesini istiyoruz.
19- Kadın Kamu Görevlilerinin Beklentileri Karşılık Bulmalı, Talepleri Önemsenmeli Diyoruz.
Bu kapsamda; kadın kamu görevlilerinin 16 hafta olan ücretli doğum izinlerinin 32 haftaya çıkarılmasını, yarım zamanlı çalışmanın fiili uygulamaya dönüşmesini, kreş hizmetine yönelik düzenlemelerin gerçekleştirilmesini istiyoruz.
20- Engelli Kamu Görevlilerinin Önündeki Engeller Kaldırılmalı, Pozitif Ayrımcılık Sağlanmalıdır.
Bu tekliflere ilave olarak; Toplu Sözleşme'de aynen korunmasını teklif ettiğimiz 26, revize edilerek kapsam genişlemesini ve artış sağlamasını istediğimiz 19, yeni sunulan 84 teklif olmak üzere 129 teklifimiz bulunmaktadır.
Genele ilişkin diğer tekliflerimizi Hacı Bayram TONBUL başkanımız ifade edecektir.
Memur-Sen ve her biri kendi hizmet kolunda yetkili sendikalarımızla toplamda 936 teklifimiz yer almaktadır. Tekliflerimiz incelendiğinde ve değerlendirildiğinde görülecektir ki;
her biri ayrı ayrı kamu görevlilerinin sorunlarını azaltmaya, haklarını artırmaya, özgürlüklerini genişletmeye, gelirlerini yükseltmeye yöneliktir.
Güçlü Türkiye; emeğe ve alın terine verilen maddi karşılığı maliyet ya da külfet olarak değerlendirmeyecek kadar Büyüktür.
Kamu Görevlileri Heyet Başkanı olarak; 7. Dönem Toplu Sözleşme'nin gelir dağılımında
adaleti sağlayacağına, alın terinin karşılığını eksiksiz vereceğine, Türkiye'nin Yüzüncü Yılına ve Türkiye Yüzyılı vizyonuna yakışır bir toplu sözleşme olacağına inanıyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.