Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, yetim ve öksüz çocukları maddi ve manevi olarak sahiplenmenin Müslüman için inanç, onur ve namus meselesi olduğunu ifade ederek, “Yetime sahip çıkmak, insan olmanın, İslam olmanın bir gereğidir. Yetim, dünya huzuru, ahiret sermayesidir” dedi.
İHH’nın ‘Yetim Projesi’ kapsamında düzenlediği ‘5. Yetim Destekleme İstişare Toplantısı’ yapıldı. Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Günay Kaya, Memur-Sen Ankara İl Temsilcisi Mustafa Kır, İHH Ankara Şube Başkanı Mustafa Sinan, İHH yetkilileri ve yetim sponsorlarının katıldığı toplantıda konuşan Genel Başkan Ali Yalçın, dünyanın adalet ve eşitlikten yoksun olduğunu, bir tarafta fakirlik, açlık, yoksulluk; diğer tarafta zenginlik, israf, savurganlılığın her geçen gün yaygınlaştığını belirterek, şunları söyledi:
“Rakamlar, yaşanan felaketin dehşet boyutunu gözler önüne seriyor. Bugün sadece Irak’ta 5 milyonu aşkın yetimin olduğu tahmin ediliyor. 200 milyon yetim sokakta yaşıyor. Her gün 10 bin çocuk yetim kalıyor, 6 bin çocuk organ mafyası tarafından kaçırılıyor. Yılda 2,5 milyon çocuk satılıyor. 300 bin çocuk savaşmaya zorlanıyor. Sadece Afrika’da günde 6 bine yakın çocuk yetim kalmakta, şu anda bu saatlerde bile binin üzerinde çocuk bu kaderi paylaşmakta, 165 milyon yetim yardım beklemektedir. Yılda 250 bin çocuk, hiç de masum olmayan nedenlerle Avrupa’ya götürülüyor. Bu mazlum, suçsuz, yalnız, çaresiz insanların ruh dünyalarını ve psikolojilerini anlatmaya kelimeler kifayet etmez.”
Yetim bir peygamberin ümmetiyiz
Yetim bir peygamberin ümmeti olduklarını kaydeden Yalçın, “Hz. Muhammed (SAV), ‘Bir kimse sırf Allah rızası için bir yetimin başını okşarsa, elinin dokunduğu her saç teline karşılık ona sevap vardır’ buyurmuştur. Başka bir hadisinde ise yetimi himaye eden kimse ile cennette komşu olacağını müjdelemiştir. Yetimlere sahip çıkmak insani bir mesele olduğu gibi, aynı zamanda imanî ve İslami bir konudur. Eğer bizler yetimlere sahip çıkmazsak, onlar organ ve fuhuş mafyalarının, misyonerlerin tuzağına düşer” şeklinde konuştu.
Onlar gülerse dünya güler
“Yetim Gülerse Dünya Güler” sloganıyla yola çıkan İHH’nın, Orta Doğu’dan Uzak Doğu’ya, Kafkaslar’dan Latin Amerika’ya, Balkanlar’dan Orta Asya’ya kadar 56 ülkede 70 bini aşkın yetimi himaye ettiğini, 800 bini aşkın çocuğa ise dönemsel destek verdiğini hatırlatan Yalçın, bu durumun umutları yeşerttiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Açılan 25 yetim eğitim merkezinde yavrularımızın üniversite eğitimlerini tamamlayıncaya kadar desteklendiğini biliyor, bunu takdirle izliyoruz. Suriye’nin, Filistin’in, Arakan ve Doğu Türkistan’ın, Keşmir’in, Patani’nin ve Afganistan’ın çocukları artık Türkiye’de bir aileleri olduğu bilinci ile hayata daha canlı ve ümitvar tutunuyorlar. Bu çalışmalar çok önemlidir.”
Sınıflar 50 bin yetime kardeş olsun diye gayret gösteriyoruz
“Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen olarak bu asil çabanın içinde olmak, bu çabaya katkı vermek bizim için onurdur. Yavrularımızın sesleri daha da gür çıksın diye Milli Eğitim Bakanlığımız, Diyanet İşleri Başkanlığımız, İHH ve Eğitim-Bir-Sen olarak üç yıldır tüm okul ve Kur’an kurslarımızda ‘Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var’ projesini uyguluyoruz” diyen Yalçın, “Geçen eğitim döneminde 750 bini aşkın öğrencimiz yetim kardeşlerine ‘sizinleyiz’ dediler ve 20 bine yaklaşan yetimi himaye ettiler ve himaye etmeye de devam ediyorlar. Bu alanda yardım ve desteklerimiz artarak devam edecek. Bizler mazlumun dini, dili, ırkı ve rengi sorulmaz düşüncesiyle hareket ediyoruz. Sınıflar 50 bin yetime kardeş olsun diye gayret gösteriyoruz” ifadelerini kullandı.
Açları doyurma, zorda kalanın yardımına koşma, kimsesizlere kimse olma, mazlum, yetim ve öksüzlerin gözyaşlarını silme, acılarına ortak olma, acılarını dindirme sorumluluğuyla hareket ettiklerini dile getiren Ali Yalçın, şöyle konuştu:
“Türkiye, bu konuda insanlığın yüzünü ağartacak girişimlerde bulunmuştur, bulunmaktadır. Yeryüzünün hiçbir köşesinde yaşanan ve yaşatılan sıkıntılara ilgisiz kalamayız. Özellikle ümmetin yetim ve öksüz çocuklarını maddi ve manevi olarak sahiplenmek bizim için inanç, onur ve namus meselesidir. Yetimlere sahip çıkmak, dünya huzuru, ahiret sermayesidir. Kazalara, belalara karşı gelsin diyor, hayat sigortası istiyorsak bir yetimi himaye etmeliyiz. Eğer vicdanlarımız köreldi ve tamahkârlık, sekülerlik ruhumuzu esir aldıysa, kalbimiz katılaştıysa, ‘Eğer kalbinin yumuşamasını istiyorsan, fakire yedir, yetimin başını okşa’ diyen Hadis-i Şerif’in gereğini yapmalıyız. Yetimlerini güldüremeyen ümmetin ağlayışı asla bitmez. Bizler mazlumun ahını değil, duasını almaya talibiz. Bizim medeniyetimiz merhamet medeniyetidir.”
Batı yaşanan felaketlerin sorumlusu ve gözlemcisidir
Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere siyasal, sosyal hayatta etkin olması beklenen kurumların yaşanan trajediyi sonlandırmak adına neredeyse hiçbir şey yapmadıklarını ifade eden Yalçın, “Bu haliyle Birleşmiş Milletler, insanlığın bir sığınma hattı olmaktan çıkmış, mazlumlara sağır, dilsiz, duyarsız kalmakla adeta zulme, haksızlıklara destek verir olmuştur. İnsanlığın kalbi, vicdanı kanamaktadır ve bu evrensel, bu bütünüyle örgütlü facianın böyle gitmeyeceği de aşikârdır. Batı, yaşanan felaketlerin sorumlusu ve gözlemcisidir” dedi.
Merhamet TIR’ları yola çıkıyor
Türkiye’de hendek vesayeti dolayısıyla insanların evini barkını terk ettiğini kaydeden Yalçın, sözlerini şöyle tamamladı:
“Terör örgütünün hayatı çekilmez kıldığı Silopi, Cizre, Nusaybin ve Sur’da insanlar canını kurtarmak için evini barkını bırakıp göç ediyor. Terör örgütü yüzünden ‘Kürt Tehciri’ yaşanıyor. Bu insanların acılarına, çaresizliklerine duyarsız kalırsak, merhamet elini uzatmazsak vicdanlarda mahkûm oluruz. Suriye’de Katil Esed’in, Rusya’nin, İran’ın başını çektiği, cümle emperyalist güçlerin birlikte hareket ettiği dram devam ediyor. Bayırbucak’ta insanlar ayakta kalma, hayatta kalma mücadelesi veriyor. Bizler duyarsız kalamayız. Ahirette yaptıklarımızdan, yapmamız gerekirken yapmadıklarımızdan hesaba çekileceğiz. Hesap günü gelmeden hesaplı hareket etmek gerekir. Memur-Sen, Hak-İş, İHH ve Türk Kızılayı olarak ‘Merhamet TIR’ları Yola Çıkacak, Hendekleri Aşacak, Bayırbucak’a Ulaşacak’ sloganıyla, sebebi terör örgütü olan hendek mağdurlarına ve Bayırbucaklı mazlumlara sahip çıkmak için yardım kampanyası başlattık ve 81 ilde yardım toplama ve muhatabına ulaştırma gayretlerimiz sürüyor. Milletimizi duyarlı olmaya ve karın, kışın ağırlığının hissedildiği şu günlerde duyarlı olmaya çağırıyoruz.”
İHH Ankara Şube Başkanı Mustafa Sinan ise, başta Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen olmak üzere, kampanya destek veren bütün kurumlara teşekkür etti. Sinan, “Bizler her zaman mazlumların yanında, zalimlerin ve zalimlere destek olanların karşında duracağız” şeklinde konuştu.
Toplantının ardından, gıda ve ilaç taşıyan yardım TIR’ı Suriye’ye ulaşmak üzere dualarla uğurlandı.