Öğretmenlik Meslek Kanunu, okul yöneticiliğinin görev süresinin 12 yıla çıkarılması, alan değişikliği, yönetici görevlendirme yönetmeliğiyle ilgili değişiklik, 3600 ek gösterge, sözleşmeli öğretmenlerin yer değişikliği, teftiş sistemi başta olmak üzere, eğitim gündemi hakkında değerlendirmelerin yapıldığı görüşmede konuşan Ali Yalçın, resmî-özel öğretim kurumu ayrımı yapılmaksızın bütün öğretmenleri kapsayacak, öğretmenlik mesleğinin bütün boyutlarını ele alacak bir meslek kanununa ihtiyaç duyulduğunu belirterek, “Bu doğrultuda Öğretmenlik Meslek Kanunu, beklentileri karşılayacak şekilde bir an önce Meclis’e sunulmalıdır. Sendika olarak, meslek kanununun öğretmenlerin özlük haklarını koruyup geliştirecek, çalışma şartlarını iyileştirecek, öğretmenliği kariyer mesleğine dönüştürecek içerikte olmasını istiyoruz. Bunun yanı sıra, eğitim kurumu yöneticiliği ikincil görev olmaktan çıkarılarak kariyer ve liyakat ilkesi çerçevesinde yeniden ele alınmalı; kazanılmış haklar korunarak mali haklar güçlendirilmeli, eğitim yöneticiliği sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulmalıdır. Bu kapsamda, eğitim kurumu yöneticiliğindeki 8 yıllık görev süresi 12 yıla çıkarılmalıdır” dedi.
Yalçın, il-ilçe millî eğitim müdürleri ve yardımcıları ile şube müdürlerinin eğitim yönetiminin ayrılmaz bir parçası olduğu, yürüttükleri görevlerin eğitim-öğretim hizmetinden kopuk bir genel idare görevi olmadığı dikkate alınarak, bu kadroların da meslek kanunu çerçevesinde eğitim kurumu yöneticiliğiyle birlikte ele alınmasını talep etti.
Kadrolu istihdamın asıl ve tek istihdam türü olması gerekliliğinden hareketle sözleşmeli istihdam uygulamasına son verilmesi gerektiğini ifade eden Yalçın, “Kalkınmada öncelikli yörelerde eğitim çalışanlarının daha uzun süre kalması için, söz konusu yerlerde görev yapan eğitimcilere ilave özlük hakları ve teşvikler verilmelidir” şeklinde konuştu.
Yalçın, sözleşmeli öğretmenliğe son verilmemesi durumunda, sözleşmeli ve kadrolu öğretmenler arasındaki tüm özlük hakları farklılıklarının giderilerek, bu çerçevede öncelikle sözleşmeli öğretmenlere yer değişikliği hakkının tanınması gerektiğini vurguladı.
3600 ek gösterge konusunda çalışma yapılmasının toplu sözleşmede karara bağlandığını ve bu çalışmanın 2022 yılı içerisinde bir sonuca ulaştırılacağını hatırlatan Yalçın, tüm kamu görevlilerinin ek göstergelerinde artışa gidilerek adaletin sağlanması gerektiğinin altını çizerek, “Öğretmenlerin ek göstergesi, kariyer ve mesleğine uygun olarak 3600 olacak şekilde Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda yer almalıdır. Öğretmenler dışında kalan personel için ek gösterge artışı sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.
Öğretmenlerin alan değişikliği talebinin Bakanlığın çalışma takviminde yer almasına rağmen belirsiz bırakıldığını dile getiren Yalçın, “Alan değişikliğindeki belirsizlik giderilmeli, haklı beklentiler karşılanmalı, alan değişikliği işlemleri en geç yarıyıl tatilinde sonuçlandırılmalıdır” diye konuştu.
Şubat 2021 tarihli eğitim kurumu yönetici seçme ve görevlendirme yönetmeliğindeki bazı hükümleri yargıya taşıdıklarını ifade eden Yalçın, kazanılmış hakları ihlal eden, kurum içi çalışma barışını bozacak, adil, eşit ve objektif olmayan sonuçlar doğuracak yönetmelik hükümlerinin yargı kararı beklenmeksizin düzeltilmesi gerektiğini dile getirdi.
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, önerileri dikkate alacaklarını belirterek, eğitim çalışanlarının mutlu, huzurlu olmaları, hak ettikleri özlük ve mali haklara sahip olmaları için çalıştıklarını söyledi. Özer, ‘eğitimin başarısı, ülkemizin başarısıdır’ düsturuyla hareket ettiklerini sözlerine ekledi.